DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

25 Eylül 2008 Perşembe

Silivri Çevre Derneği, Ankara'daki Eylemdeydi



Mersin - Akkuyu'da kurulması planlanan Türkiye'nin ilk nükleer santral inşaatı ve işletimi için açılan ihalenin yapıldığı gün Nükleer Karşıtı Platform'un Ankara'da, Enerji Bakanlığı önünde yapılan eyleme Silivri Çevre Derneği de katıldı.

24 Eylül 2008 Çarşamba

Nükleer Enerjiye Hayır!..


Silivri Çevre Derneği başkanı Ali Korsan, Nükleer Karşıtı Platform'un 24 Eylül 2008'de Ankara'da Enerji Bakanlığı önünde düzenlediği basın açıklamasına katıldı.

Silivri Çevre Derneği başkanı Ali Korsan, AKP hükumetinin ülkemizde hayata geçirmeye çalıştığı nükleer enerji programına ve halkı yanıltmaya yönelik politikalarına karşı, kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmeye ve yaşama sahip çıkmaya çalışan Nükleer Karşıtı Platform'un 24 Eylül 2008'de Ankara'da Enerji Bakanlığı önünde düzenlediği basın açıklamasına katıldı.

Aynı saatlerde Enerji Bakanlığında AKP hükumetinin yapılmasını istediği nükleer santral ihalesinin sonucu açıklanacaktı.

Çeşitli mühendis odalarının, sendikaların ve ülkemizin dört bir yanındaki birçok çevre kuruluşunun katılımı ile oluşan Nükleer Karşıtı Platformun üyeleri 24 Eylül 2008 çarşamba günü Kızılay'dan, Bahçelievler'deki Enerji Bakanlığı önüne kadar yürüdüler ve saat 13:30'da Enerji Bakanlığı önünde okudukları basın bildirisinde, nükleer santrallerin taşıdığı riskler, nükleer atık sorunu ve nükleer santrallerin doğurabileceği geri dönülmesi imkânsız sonuçlar ile nükleer teknolojinin pahalılığı, dışa bağımlı olması ve dünya genelinde nükleer santral yapımından vazgeçilmeye başlanmış olması gibi konularda Enerji Bakanlığı ve hükümeti son kez uyararak bu projeden vazgeçmeye davet ettiler.

Bu sırada Enerji Bakanlığında nükleer santral ihalesi için teklif istenen firmalardan gelen cevap mektupları açılmaktaydı. Öğrenildiğine göre teklif istenilen firmalardan yalnızca bir tanesi teklif vermiş ve diğerleri teşekkür ederek bu ihaleye katılmayacaklarını bildirmişlerdir. Yasaya göre ihalenin sonuçlanabilmesi için en az iki firmanın teklif vermesi gerekmektedir. Bu nedenle ihale sonuçlanamayarak ertelenmiştir. Bu, Türkiye'de sonuç alınamayan dördüncü nükleer santral ihalesidir. Bu sonucu duyan Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, haberi sevinç sloganları atarak ve halay çekerek kutlamışlardır.Dileğimiz, yöneticilerimizin bu durumu fırsat bilerek bir daha düşünmeleri ve ülkemiz için hiç de gerekli olmayan bu tehlikeli maceraya atılmaktan vazgeçmeleridir. Rüzgâr ve güneş başta olmak üzere ülkemizin bol olarak sahip olduğu alternatif enerji kaynaklarından enerji elde ederek enerji ihtiyacımızı karşılarken daha da önemlisi fosil yakıtlardan enerji eldesini azaltarak temiz enerji üretimini teşvik etmeleridir. Bir başka önemli husus da tasarruf önlemlerini hayata geçirerek enerji tüketimimizi azaltmaktır. Sadece enerji tasarrufu ile birkaç santral yapmaktan vazgeçebileceğimizi, bugün bu konuyla ilgili tüm bilim adamları söylemekte ve tüm politikacılar da bu konuyu bilmektedirler.
Birleşmiş Milletler belgelerine göre, “temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak temel bir insan hakkıdır”.

T.C. Anayasasının 56. maddesine göre “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir”.
Türkiye, Çernobil olmasın!.. Radyasyonla kirlenmemiş bir ülkede yaşamak istiyoruz!..

13 Eylül 2008 Cumartesi

Ali Korsan'a Mektup Sevgili Ali KORSAN kardeşim. Nasılsınız?

 



16 Ekim 2009 Cuma

Ali Korsan'a Mektup

Sevgili Ali KORSAN kardeşim. Nasılsınız? İyi misiniz? Bizleri sorarsanız hamdolsun bizler iyiyiz. İyiliğinize yüce yaratandan duacıyız.
Neredesin be kardeşim? Sağlığından endişe etmeye başladık. Ne yolda görebiliyoruz, ne de gazetelerde çıkıyorsun? Ne oldu? Neden böyle çekildin piyasadan? Tedavülden kalkmış para gibi oldun. Bak Silivri’de siyaset hızlandı, senin görüşlerini önemsiyorduk. Önceden gazetelere beyanat verirdin. Boy boy ve poz poz resimlerin basılırdı. Az daha, senin kahramanlık hikâyelerini yayımlayacaktı gazeteler; Ali KORSAN ve Yedi Cüceler, Ali KORSAN ve Uzay Yolu Macerası gibi!

Sokakta, tanıdıklara soruyorum; belki seninle konuşmuşlardır diye. Yok, aldığım cevaplar beni tatmin etmiyor. Bazısı var “Yaşlandı o artık” diyor. Bazısı “Bu hızlı siyasete Ali Korsan ayak uyduramaz” diyorlar. Vallahi, söyler bu millet Ali, daha neler, neler ama hadi bende kalsın.

Benim senden bir ricam var ki! Sevabı Allah katında çok büyüktür diye düşünüyorum. Senden başka bunu yapabilecek bir kişi göremiyorum. Silivri’de değil, yanlış anlama! Trakya’da yapabilecek ya da önder olacak kişi göremiyorum. Çünkü karşı taraf bir değil, on değil yüzlerce. (Doğayı katledenler) Ama sen bunların alayınla savaştın her yerde, Kaz dağlarında bile karşılarındaydın. Sıkı dur kahraman, yeni görevin ERGENE Nehrini kurtarmak olacak.

Ergene Nehri, Trakya’nın kuzeyindeki Yıldız Dağlarından doğar. Çok kolları olan bir nehirdir. 283 km. uzunluğunda olup, 17.380 km2 bir havzaya hükmetmektedir. Çerkezköy ve Çorlu sanayi bölgelerinde daha çıkışta kirlenmeye başlar Lüleburgaz ve Babaeski’de bu kirlenme hat safhaya ulaşır. Edirne, Meriç topraklarında Meriç Nehri ile birleşerek Ege Denizi'ne dökülür. İşte tam burada; Meriç’te izledim Ergene’yi. Lacivert akıyordu ve kokusu insanın genzini yakıyordu. Kot rengi olmuş Ergene; üzerinden koca, koca balık ölüleri geçiyordu onlarca yüzlerce. Meriç ilçesinin Saatağacı köyü sakinleri ile görüştüm. “Hiçbir kimse, hiçbir kuruluş ilgilenmedi, beş yıldan beri arıtma yapılacak diyorlar ama gün geçtikçe daha beter bir hal aldı.” diye dert yandılar. Öyle bir iddia da bulundular ki ağzım açık kaldı. “Bu kıyıdan nehre bir köpek atalım karşı kıyıya geçsin bekleyin 10 dakika sonra köpek ölüyor.” Anlaşılan Ergene ölmüş, etrafını da yakıp yıkıyor. Ya döküldüğü yerdeki canlılar. Canım Saroz Körfezi kaç yıl dayanır bu katliama.

İşte Ali kardeşim; seni böyle bir göreve çağırıyorum. Sen ki bu Trakya’ya hükmeder, bu talanın üstesinden gelirsin. Bu uğurda üstleneceğin görev on Belediye Başkanlığı görevinden daha büyük, daha zor ama bir o kadar da kutsal olacaktır. Doğaya yapacağın bir katre katkı, bu dünyada adını ölümsüz kılar ve öbür tarafta mekanın cennet olur. Hadi bakalım tek kişilik dev ordu, göreve çağırıyorum seni. Silivri’nin değil, Trakya’nın Çevreci ağabeyi olma yolunda bir adım at, on binler arkandan gelecektir. Arada birde göster kendini özledik seni.

Kendine iyi bak dostum. DOĞA VE İNSANLIK ADINA YAPACAK ÇOK İŞİN VAR DAHA.
Kal sağlıcakla.

Not: Ergene, Çorlu’dan Meriç’e kadar onlarca tekstil, yağ sanayi ve kimya fabrikalarının atıklarına maruz kalmaktadır.

(13 Eylül 2008)