DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

20 Eylül 2013 Cuma

RÜZGAR VE ÇEVRİM SANTRALLERİ İNCELENDİ....










 Heyetin 2 günlük 'Enerji Gezisi', incelemeye katılan kafileyi memnun etti. Verimli geçen gezide, rüzgar ve doğalgaz çevrim santralleri hakkında yerinde araştırma ve inceleme yapma fırsatı bulan heyet, geziyi organize eden Trakya Gazeteciler Birliği Başkanı Naci Akyazı'ya teşekkürlerini sundu. Grup üyeleri, "Şarköy'ün Kızılcaterzi köyü mevkiinde kurulması planlanan doğalgaz çevrim santraline karşı olan önyargılar giderilmiş oldu. Burada (Bandırma), şirketin benzer yatırımlarını yerinde görerek inceleme fırsatımız oldu. Bu sayede bilgi ve fikir sahibi olduk. Tesisin çalışma sistemine ilişkin endişe duyduğumuz tüm konuları araştırdık, belde ve köy sakinlerinden bilgi aldık. Bu sayede içimiz rahat etti. Böylesine önemli bir geziyi organize eden Trakya Gazeteciler Birliği Başkanı Naci Akyazı'ya teşekkür ederiz." diye konuştu. Heyet, iki günlük inceleme ve araştırmagezisinin ardından Tekirdağ'a döndü. Nijat Ayvaz  
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ OLARAK ALİ KORSAN H ERTUĞRUUUL AKÇAOĞLU ADE44M AKINCIOĞLU ORHAN TANAKINCI RÜZGAR VE ÇEVRİM SANTRALLERİ İNCELEMESİNE KATILDIK...
 Türkiye'de bir ilk! Şarköy'ün Kızılcaterzi mevkiinde kurulması planlanan, Doğalgaz Çevrim Santrali projesine karşı çıkan çevrelerin iddialarını araştırmak ve söz konusu yatırımın bir benzerini yerinde incelemek üzere Türkiye'de ilk kez düzenlenen 'Enerji Gezisi' sona erdi. 
 RÜZGAR VE ÇEVRİM SANTRALLERİ İNCELENDİ Trakya Gazeteciler Birliği tarafından organize edilen; çevre dernekleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gazetecilerin katıldığı gezide, Bandırma'da bulunan Rüzgar tribünleri ile doğalgaz çevrim santrali gezildi.
 TİTİZLİKLE ARAŞTIRILDI Birlik Başkanı Naci Akyazı'nın başkanlığında 42 kişiden oluşan kafile, bölgede 3 yıldır faaliyet gösteren çevrim santralinin, doğaya etkilerini de araştırdı. Belde ve köylere giden heyet, vatandaşlarla görüştü. 
 'ÖNYARGILAR ORTADAN KALKTI' Bir gece konaklamalı olarak gerçekleşen Enerji Gezisi'ne katılanlar, gezinin verimli geçtiğini ve önyargıları ortadan kaldıran bilgilere ulaştıklarını söyledi. Kafile, geziyi organize eden Birlik Başkanı Akyazı'ya teşekkür etti. 
 HABERİ SAYFA ...... 'DA Bilgin Enerji Yatırım Holding'in iştiraki Sarp Elektrik Üretim A.Ş. tarafından, Şarköy'ün Kızılcaterzi köyü mevkiinde kurulması planlanan Doğalgaz Çevrim Santrali'ne, bazı çevrelerin karşı çıkmasıyla ortaya atılan iddiaları araştırmak için, Bandırma'da 3 yıldır faaliyette bulunan çevrim santraline gezi düzenlendi. 

 Trakya Gazeteciler Birliği Başkanı Naci Akyazı'nın başkanlığında gerçekleşen geziye, AYTEN ÇAGLAR / NURİ ÇAGLAR / EFSANE ÇAGLAR (İHA Şarköy Muhabiri/ DHA Şarköy Muhabiri/ HAYTAP Şarköy Temsilcisi), NAZMİ DUYGU (Tekirdağ İl Genel Meclisi Üyesi) İSMAİL PARİN (Habertrak Gazetesi Köşe Yazarı), SERAP ALP / KANİ ALP (Tekirdağ Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı/ Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Trakya Şube Başkanı), OĞUZCAN ÖZCAN (Habertrak Muhabiri), NACİ YILMAZ (Avrupa Gazetesi Muhabiri), RAZİ BAYLAN (Müteahhit - Çevre Gönüllüsü), SEVİM KARAOĞLU - ORHAN TANAKINCI (Silivri Çevre Derneği Danışmanı), UGUR SARI (Avrupa Gazetesi), ALİ KORSAN ( Büyükçekmece Çevre Derneği Başkanı ), DAMLA GÜNDOGAN / ARDA BACAK (Cadde Dergisi Muhabiri), ADEM AKINCIOGLU (Silivri Çevre Koruma Derneği), ERCAN KILIÇLI (Çorlu Gazetesi S. Yazı İşleri Müdürü), HASAN ERTUGRUL AKÇAOGLU (Silivri Çevre Koruma Derneği), CEMİLE KAYAR (Büyükçekmece Gazetesi S. Yazı İş. Müdürü), TUNCAR ÜNSAL (Avrupa Gazetesi), SALİH ZEKİ DEGİRMENCİ / AYŞE DEGİRMENCİ (Kimya Mühendisleri Odası Trakya Şube Başkanı/ Çevre Gönüllüleri Derneği), TURGUT EREN / GÜLİZAR EREN (İşçi Partisi Şarköy İlçe Başkan Yardımcısı/ Çevre Gönüllüsü), NİDA SEZER / NAGİHAN SEZER (Müteahhit - Çevre Gönüllüsü/ Müteahhit), FATİH ERGE / BIYAN ERGE (59 Haber Gazetesi – Sahibi/ 59 Haber Gazetesi - S. Yazı İşleri Müdürü), NAZİFE TOPRAK / SEDAT TOPRAK (Çevre Gönüllüsü/ Emekli Bankacı), NİJAT AYVAZ (Trakya Gazeteciler Birliği Genel Sekreteri), BEKİR ÖZCAN / HİKMET ÖZCAN (Esnaf/ Çevre Gönüllüsü), MEHMET ÖZCAN BÜYÜKOĞLU (Akşam, Güneş Gazeteleri adına) HÜSEYİN TUNCER ERTÜRK / KAMİL AY( Emekli - Çevre Gönüllüsü / Emekli - Çevre Gönüllüsü), AHMET TURAN KESEK / AHMET YASİN DEMİRBAŞ (MHP Tekirdağ İl Muhasibi), HATİP ŞİRAZİ BATI (Tekirdağ İl Genel Meclisi Üyesi) ve İLKER ÖZ (AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi - Ziraat Mühendisi) katıldı.

 İLK DURAK RÜZGAR SANTRALİ Heyet, kendilerine tahsis edilen otobüsle sabah saatlerinde Tekirdağ Valiliği önünden hareket etti. Bandırma'ya ulaşan kafile, ilk olarak; bölgede 2006 yılında kurulan 35 MW gücünde enerji üretimi yapan, Bilgin Enerji'ye ait 23 Rüzgar Santrali'ni inceledi. Rüzgar Enerjisi ve Su Santralleri İşadamları Derneği Başkanı Ümit Tolga Bilgin, burada heyete bilgiler verdi. Bandırma Rüzgar Santrali projesinin 35 milyon Euro'ya mal olduğunu ifade eden Bilgin, kendilerinden sonra, Türkiye'de bir çok santralin yapıldığını anlattı. 
 Rüzgar tribünlerinin çalışma sistemi hakkında bilgiler aktaran Bilgin, "Rüzgar santrali, rüzgar varken dönüyor, yokken dönmüyor. Rüzgar yokken elektrik yok demek. O yüzden bunları destekleyici sistemler lazım. Bunların en önemlisi barajlı hidroelektrikler. Ancak bölgede sınırlı. Barajlı santrallerin dışında bunları tek destekleyecek santral, doğalgaz santralleri. Kömürler desteklemiyor.
 Çünkü kömürler hem baz çalışıyor, hem de çevreye zarar veriyor." diye konuştu.
 'TÜRKİYE, RÜZGAR ZENGİNİ' Türkiye'nin rüzgar bakımından son derece büyük zenginliğe sahip olduğunu işaret eden Bilgin, şöyle devam etti; "Türkiye'de karaları bitiremediğimiz için henüz denizlere geçmedik. Ancak yurtdışında özellikle Almanya'da ve Danimarka'da denizde, yaygın rüzgar santralleri var. Türkiye'nin ekonomisi bu konuda yetersiz olduğu için, Avrupa 2 katı alım garantisi verebiliyor. Böyle olunca sanayileri gelişiyor. Rüzgarı destekleyici kaynaklar olmadıktan sonra, bu santralin hiçbir anlamı yok." 'TALEP ARTIYOR' Santrallere olan talebin giderek arttığını, bu ihtiyacı evlerde kullanılan elektrikli ürünlerin sayısında yaşanan artışın yol açtığını söyleyen Bilgin, Trakya bölgesinde inanılmaz bir sanayi gelişimi yaşandığını ve bölgenin ciddi yatırımlar açısından cazibe merkezi olduğunu ifade etti. 
 DOĞALGAZ ÇEVRİM SANTRALİNDE İNCELEMELER ... Gezi kafilesi daha sonra şirketin Bandırma'daki Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali hakkında bilgi aldı. Santralin soğutulması için denizden su çekilen bölgesi ile deşarj noktasındaki tesisleri inceleyen heyet burada, Bilgin Enerji Yatırım Holding A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Bilgin, Makina Yüksek Mühendisi - Teknik Danışman Zorlu Yalnız ile Proje Müdürü - İnşaat Mühendisi Fatih Mehmet Cavlı tarafından bilgilendirildi. Şarköy Doğalgaz Çevrim Santrali’nin kurulmasının planlandığı Kızılcaterzi köyü mevkiindeki alanın arazi mülkiyetinin, Sarp Elektrik Üretim A.Ş’ ye ait olduğunu bildiren Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Bilgin, santral yatırımının gündeme gelmesiyle birlikte, en çok "Kurulacak olan santral havayı kirletecek mi?" sorusuyla karşılaştıklarını belirtti.
 Doğalgazın temiz bir yakıt olduğunu ve artık Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde, evlerde ısınma amaçlı ve mutfaklarda kullanılan bu yakıtın, daha önceleri kömürden kaynaklı oluşan hava kirliliğine son verdiğini ifade eden Bilgin, Kızılcaterzi'de kurulması planlanan doğalgaz çevrim santralinin bir benzerinin Bandırma'da, 3 yıldır faaliyette olduğuna dikkat çekti. Bilgin, santralin çalışma sistemine ilişkin olarak şu bilgileri aktardı: "Santralde toz ve kül emisyonu yok. Santralde kullanılacak türbin teknolojisi, mevcut en iyi tekniğe sahiptir. 
Yüksek yanma verimliliği sayesinde baca gazı emisyonları en az seviyeye indirilmiştir ve bu değerler Avrupa ve dünya standartlarında belirlenmiş, çevre kriterleri sınır değerlerinin çok altında olacaktır. Tesise kurulacak online izleme sistemi sayesinde bu değerler anlık olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birimlerince, sürekli gözetim altında tutulacaktır. Yine kıyaslamak gerekirse; bir yılda Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemilerden kaynaklanan gaz emisyonunun kırkta birinden daha aza denk gelmektedir.
" GÜRÜLTÜ ... Bilgin, Şarköy Doğalgaz Santrali’nde, santral faaliyetlerinden kaynaklı hissedilebilecek çevresel gürültü değerinin, yönetmeliğin öngördüğü sınır değerlerin altında olacak şekilde tasarlandığını, gürültü ile ilgili ilk ölçümlerin yapıldığını, inşaat ve işletme döneminde bu değerlerin, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından takip edileceğini aktardı. Bilgin, şöyle devam etti; "Şunu da ifade etmek gerekir ki; aynı büyüklükteki Ambarlı, Marmara Ereğlisi santralleri, şehir içinde konumlanmış olmalarına rağmen, bugüne kadar bu gibi santrallerden gürültü olduğu hususunda bir şikayet alınmadığı, kamuoyunca bilinmelidir. Ayrıca santrale en yakın yerleşim birimi 1 km uzakta olduğundan, herhangi bir gürültü kirliliği oluşmayacaktır.
" DENİZ SUYU NASIL KULLANILACAK? Şarköy Doğalgaz Santrali’nde, tesis kapsamındaki buhar türbinlerinin denizden alınacak soğutma suyu ile soğutulacağını, denizden alınacak suyun, borular içerisinde buhar türbininin çevresinde kapalı sistem içerisinde dolaştırılarak, türbinin soğutulacağını ve suyun tekrar kapalı borular ile denize verileceğini işaret eden Bilgin, yapılan bu çalışmaları yerinde gösterdi. Deniz suyunun herhangi bir işlemden geçirilmeden, sadece soğutma amaçlı kullanılacağına ve aynı suyun tekrar denize deşarj edileceğinin altını çizen Bilgin, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Tamamıyla çevreci bir teknoloji ile kurulacak olan santralimizde, çalışacak personelin evsel atıkları dışında bir atığı yoktur. Personelden kaynaklı evsel atık miktarı şehrimizdeki 4-5 katlı bir apartmanın, evsel atıklarına eşdeğer miktarda olacak olup, kurulacak arıtma sisteminde arıtıldıktan sonra açığa çıkan arıtılmış su, öncelikli olarak çevre sulamasında kullanılacaktır.
" NEDEN ŞARKÖY? Bilgin, gezi kafilesinin; Kızılcaterzi'de kurulacak doğalgaz çevrim santralinin neden Trakya bölgesinde ve Şarköy'e 16 km. mesafedeki bir bölgeye kurulmasının planlandığı yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı: "Trakya, hali hazırda Türkiye’nin en büyük yerli doğalgaz rezervine sahip bir bölge. Türkiye’nin yerli doğalgaz üretiminin çoğu Trakya bölgesinden sağlanmaktadır. Aynı zamanda Azerbaycan ve İran’dan çıkarılan doğalgazın boru hattı projeleri ile Avrupa’ya ulaştırılması için kurulacak güzergahlar, 
Trakya bölgesinden (Şarköy - Kızılcaterzi mevkii) geçmektedir. Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin bölgedeki halen mevcut olan elektrik yetersizliğine cevap verebilmek için buraya yatırım yapılmasını istemesinin ardından, 2010 yılında en temiz teknolojilerden olan doğalgaz teknolojisine karar verilerek, santralin planlama çalışmalarına başlanmıştır. Santralin yeri olarak Kızılcaterzi mevkiinin seçilmesinde ise doğalgaza yakın olması, soğutma suyu için deniz kenarında yer alması ve yeni yapılacak olan Lapseki-Gelibolu-Marmara Ereğlisi elektrik iletim hattına yakın olması gibi faktörler büyük rol oynamıştır.
" SANTRAL KURULMAZSA ENERJİ İHTİYACI NASIL KARŞILANACAK? Bilgin, Şarköy Doğalgaz Santrali’nin kurulmaması durumunda bölgenin artan elektrik ihtiyacının nereden karşılanacağı sorusunu da şöyle cevapladı: "Son 13 yılda tüm dünya çapında yaşanan ekonomik krize rağmen enerji talebinin %47 oranında arttığı ülkemizde mevcut yerli kömür ve yetersiz rüzgar kapasitemizin bu talep artışımızı karşılayamaması sebebiyle devlet nükleer santralleri kurmayı düşünmektedir. Tüketimin yoğun olduğu bölgelere yakın olması sebebiyle kömür ve nükleer santrallerinin özellikle Trakya bölgesinde kurulması gündeme gelmiştir. 
Bölgede düşünülen bu santrallerin yapılması daha uygun ve temiz bir yakıt olan doğalgaz sayesinde ertelenebilecektir." EDİNCİK HALKI NE DİYOR? Naci Akyazı başkanlığındaki heyet, firma yetkililerinden aldığı bilgi ve tesislerde yaptığı incelemenin ardından, Edincik Beldesi'ni ziyaret etti.
 Bölgede 3 yıldır faaliyette olan Doğalgaz Çevrim Santrali'nin, çevreye ve doğaya olumsuz etkilerini araştıran kafile, ilk olarak Belediye Başkanı Mehmet Yağcı'yı ziyaret etti. 42 kişilik heyeti ağırlayan Başkan Yağcı, santralin kurulması sürecinin, 2009 yılında göreve geldiklerinde sonuçlanmış olduğunu ve projeye ilk başta bölge sakinlerinin büyük tepki göstererek karşı çıktıklarını anlattı.
 Tepkiler üzerine Edincik'e gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mühendislerinin, beldede yaşayan vatandaşları bilgilendirdiğini ve halkı, çevre ve deniz kirliliğinin yaşanmayacağı konusunda ikna ettiklerini anlatan Başkan Yağcı, tesisin çalışmasıyla beraber, deniz suyu sıcaklığının 1-2 derece yükseleceğinin bildirildiğini söyledi. Edincik'e çok yakın bölgede 3 yıldır faaliyet gösteren tesisin hiçbir zararını görmediklerini, hayvanlarda veya bitkilerde herhangi bir hastalıkla karşılaşmadıklarına dikkat çeken Yağcı, vatandaşların bu gelişmeleri yakından izlediğini kaydetti.
 ŞİRİNÇAVUŞ KÖYLÜLERİ MEMNUN 'Enerji Gezisi'ne katılan üyeler, Doğalgaz Çevrim Santrali'nin bulunduğu bölgeye 2 km. uzaklıkta bulunan Şirinçavuş Köyü'ne gitti. Köylülerle görüşen grup üyeleri, köyde yaşayan vatandaşlara, çevrim santralinin olumsuz etkileriyle karşılaşıp karşılaşmadıklarını sordu. Şirinçavuş köylüleri, 3 yıl önce faaliyete başlayan santralin, bölgedeki doğal hayata hiçbir etkisinin olmadığını, projenin hayata geçmesinin öncesinde firma yetkililerinin köylerini ziyaret ederek, yapılacak çalışmalar hakkında bilgiler verdiklerini anlattı. Çevrim santrallerinin çevre ve hava kirliliğine yol açmadığını aktaran köylüler, tesisin çalışmasından rahatsızlık duymadıklarını bildirdi. ÖNYARGILAR GİDERİLDİ ...

22 Ağustos 2013 Perşembe

"Şarköy'e Santral İstemiyoruz" Eylemi - Şarköy Direniyor...


"Şarköy'e Santral İstemiyoruz" Eylemi - Şarköy Direniyor...

 (21 Ağustos 2013 Çarşamba) Tekirdağ’ın Şarköy İlçesi’ne bağlı Kızılca Terzi Köyü yakınlarına yapılması planlanan Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali, çevrecilerle köylülerin tepkisini çekti. Bilirkişi heyetinin yaptığı incelemeleri protesto etmek için toplanan eylemcilerin önüne jandarma barikat kurdu ve heyetin yanına yaklaştırmadı. 
 Şarköy İlçesi'ne bağlı Kızılca Terzi Köyü yakınlarına özel bir firma tarafından yapılması planlanan santral, çevrecilerin ve köylülerin tepkisine neden oldu.
 Ocak ayında yapılan bilirkişi incelemesinde heyetinin olumsuz yönde rapor vermesine firma itiraz edince dün akşam saatlerinde Tekirdağ Bölge İdare Mahkemesi Hakimi Abdurrahim Ay başkanlığında, aralarında öğretim üyelerinin de bulunduğu bilirkişi heyeti yeniden incelemelerde bulunmak üzere araziye geldi.
 Heyetin geldiğini duyan 100’e yakın çevreci ve köylü, heyetin yolunu kesmek isteyince jandarma ekipleri engel oldu.
 Jandarma ekipleri, santral istemedikleri yönünde çeşitli dövizler taşıyan ve sloganlar atan grubu, heyetin yanına yaklaştırmadı. 
 Arazinin ormanla kaplı olduğunu belirten Şarköy Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Hakan Sadunoğlu, "Bu araziye yapılmak istenen santralle, turizm cenneti olan doğa harikası bölge yok olacak. Biz buraya doğayı denizi yok etmeyecek rüzgar enerjisi, güneş enerjisi yapılmasını istiyoruz. Aynı zamanda burası sit alanı, tarım arazisi.
 Güzelim bölgeye nasıl ÇED raporu veriliyor, ona karşı çıkıyoruz" diye konuştu. Firmanın yetkilileri ise görüştükleri eylemcilere, "Bu proje için çok sayıda kurumdan fikir aldık. Burası bizim seçtiğimiz arazi değil, devletin seçtiği, bize önerdiği bölge" dedi. 

 Bilirkişi heyeti, yapılan incelemenin ardından ilçeden ayrıldı. Protestocular da heyetin ayrılmasının ardından dağıldı. kaynak: http://www.demokrathaber.net/cevre/sarkoye-santral-istemiyoruz-eylemi-h22133.html ... 

SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ 
ali korsan Adem Akıncıoğlu 
22 Ağu 2013

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Danamandıra köyü Silivri trak,ların yaşamış olduğu ve tümünüsler ve maraların olduğu yer..

Danamandıra köyü Silivri trak,ların yaşamış olduğu ve tümünüsler ve maraların olduğu yer..

22 Haziran 2013 Cumartesi

Bir yeşil alan daha imara açıldı. Yalova'daki Atatürk Arboretrumu (canlı ağaç müzesi) yıkılıp, yerine beş yıldızlı bir otel yapılacak.

Bir yeşil alan daha imara açıldı. Yalova'daki Atatürk Arboretrumu (canlı ağaç müzesi) yıkılıp, yerine beş yıldızlı bir otel yapılacak. adem akıncıoğlu 22 Haz 2013 Cmt 16:54 Bir yeşil alan daha imara açıldı [22 Haziran 2013] Yalova'daki Atatürk Arboretrumu (canlı ağaç müzesi) yıkılıp, yerine beş yıldızlı bir otel yapılacak. TEMA: 'Otuz yıldır satılmaması için uğraşıyoruz ancak bugünkü hükümet bize yardımcı olur mu, bilmiyorum' Yalova'da turizm alanı olarak da bilinen 'Atatürk Aboretum'u (canlı ağaç müzesi) beş yıldızlı bir otel yapılması için satıldı. Yalova Belediyesi 80 dönümlük bu araziyi 5 ayrı parsel olarak ihale etti. 1987 yılında kamulaşan ve bir arboretum haline getirilen arazi, 1999 depremi sonrasında bir çadırkent haline gelmişti. Daha sonra 2007 yılında arazi bir 'turizm alanı' olarak statü kazandı. Ancak 2012 yılında bu arazi beş parsele ayrıldı ve ihaleye çıkarıldı. 2013'ten itibaren de bu alanın tamamı beş yıldızlı bir otel inşaatı yapılması için satıldı. Yalova Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Özsümer bu dönemi şöyle anlattı: "Burası ağaç müzesi olmaktan çıktı. 2007'den itibaren turizm alanı olarak belirlendi. Önce 'yap-işlet-devret' modeliyle turizme açmak istedik. Turizme teşvik edilen ücretsiz alanlar varken bu yönteme sıcak bakan olmadı. İhale yapıldı. 5 ayrı parsel olarak 3 firmaya satıldı. Yalova’yı İstanbul ’a alternatif turizm merkezi haline getirip yılda 2 milyon turist çekmeyi, bu alana da 5 yıldızlı, termal ve spa merkezi bulunan otellerin yapılmasını istiyoruz. Burayı yeniden arboretum yapmayı düşündük ancak aynı büyüklükte hemen önündeki deniz kenarındaki Tarım Bakanlığı’na ait bir yeri belirledik. Burayı yapacağız.” Satılmaması için yıllardır uğraşılıyor Alanın satılmaması ve Arboretum'a çok emek verdiğini belirten TEMA Onursal Kurucu Başkanı Hayrettin Karaca konuya ilişkin açıklamalarda bulundu: 1960’lı 1970’li yıllarda Maliye Bakanı ile Yalova Belediyesi’nin satmak istediği bu yeri sattırmadık. Buraya bir şey yapılmasın diye Atatürk adını kullanarak arboretum yaptık. Aşağı yukarı 30 seneden fazla oldu. Elimden gelen her şeyi yaptım. Tüm fidanları getirip diktim. Kapısında da Hayrettin Karaca’nın desteği ile yazardı. Bilmiyorum duruyor mu? Bundan önceki belediye, tekrardan satmak istedi. Çöplük oldu burası. Belediye başkanının paraya ihtiyacı varmış. Şimdi yabancılara sattılar. TEMA olarak ne gerekliyse yapıyoruz ancak bugünkü hükümet bize yardımcı olur mu, bilmiyorum.” 1986 Tarım Bakanlığı’na ait arazi, toplu konut yapılmak üzere kamulaştırıldı ve plana işlendi. 1996 Belediye meclis kararıyla arazinin canlı ağaç müzesi (arboretum) yapılması kararlaştırıldı. 1999 Depremi sonrası arazi çadırkent olarak kullanıldı ve ağaç müzesi niteliğini yitirdi. 9 OCAK 2007 Belediye Meclisi kararıyla ‘ağaç müzesi’, temalı park ve günübirlik tesis ‘yapıldı’. 8 HAZİRAN 2007 Plan değişikliğiyle araziye imar yolu açıldı 29 KASIM 2007 Gerekli etütler yapıldıktan sonra arazi turizm yatırımlarına açıldı. 8 MAYIS 2012 Arazi ‘spa içeren turizm tesisi’ yapılması şartıyla, yap-işlet yöntemiyle satışa çıkarıldı.

17 Haziran 2013 Pazartesi

Bolu-Abant Tabiat Parkı'nda 100 bin ağaç kesilecek

Bolu-Abant Tabiat Parkı'nda 100 bin ağaç kesilecek CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan'dan Abant'ta doğa katliamı iddiası. CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, araç girişinin engellenmesinin amaçlandığı Abant Tabiat Parkı'nda, Abant-Mudurnu arasında ulaşımı sağlaması planlanan yol için 80 ile 100 bin arasında ağaç kesileceğini söyledi. Onay bekleyen yol projesini takip ettiğini belirten Özcan, "Gezi Parkı'ndaki üç ağaç için ayağa kalkan duyarlı kitleler Abant'ta 100 bin ağacın kesilmesine asla izin vermeyecektir" dedi. Tanju Özcan, CHP İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Özcan, Abant Tabiat Parkı'na araç girişinin engellenmesi amacıyla Abant'ın içerisinden geçen Mudurnu yolunun ormanın içerisinde açılacak yeni yoldan geçirilmesinin planlandığını söyledi. Yeni yolun yapılması durumunda 80 ile 100 bin arasında ağacın kesileceğini ifade eden Özcan, "Abant'a yeni bir yol açma çalışmaları var ve Karayolları nezdinde bu çalışmaları takip ediyorum. Abant'a yeni bir yol yapılmak isteniliyor. Eğer bu projeyi her yönüyle onaylatıp yolu yapmayı başarabilirlerse Abant Tabiat Parkı ve çevresinde uzmanlara göre 80 bin ile 100 bin arasında ağaç kesilmesi gerekiyor" dedi. Ağaçların kesilmesine izin vermeyeceklerini açıklayan Özcan, şöyle konuştu: "Ben bugünden iktidar partisi yetkililerini, bu yolun açılması konusunda büyük gayret gösterenleri uyarıyorum. Bu gayreti niye gösterdiklerini de bilmiyorum. Birilerine bir konuda söz mü verdiler? Ankara'dan baskı mı var? 80 bin, 100 bin ağaçtan bahsediyoruz. Bu kadar ağacın kesilmesini görmezden geliyorlar ve bu yolun açılması için uğraşıyorlar. Biz de bu yolun açılmaması için gayret göstereceğimizi bugünden açıklıyorum. Bu yapılanları bilmediğimizi zannetmeyin. Gezi Parkı'nda 3 tane ağaç kesilecek diye milyonlar ayağa kalktı. Abant Tabiat Parkı dünyanın en güzel tabiat parklarından birisi. Abant Tabiat Parkı bizim, Bolu bizim. Gezi Parkı'ndaki üç ağaç için ayağa kalkan duyarlı kitleler Abant'ta 80 bin, 100 bin ağacın kesilmesine asla izin vermeyecektir." Abant Uzun Devreli Gelişme Planı'na göre yolun Abant Palace Oteli'nin arkasındaki ormanlık alan geçirilerek, Mudurnu yoluna bağlanması planlanıyor. kaynak:Adem Akıncıoğlu SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ 17 Haz 2013 Pzt 19:41 http://www.gercekgundem.com/?p=551448

15 Haziran 2013 Cumartesi

Van, Erciş'e bağlı Çatakdibi (Zortul) köyünde TOKİ için 250 bin ağaç kesilecek...

Van, Erciş'e bağlı Çatakdibi (Zortul) köyünde TOKİ için 250 bin ağaç kesilecek... TOKİ için 250 bin ağaç Tepki, Türkiye’nin dört yanında pıtrak gibi filizlenirken, Van, Erciş’e bağlı Çatakdibi (Zortul) köylüleri ağaçları için jandarmanın önüne atıyorlardı kendilerini ağıtlar eşliğinde. İnsanlar hüngür hüngür ağlıyordu. Yıllardır elleriyle suladıkları meyve ağaçları, kavaklar, yapılacak TOKİ konutları için kesilecekti çünkü. Sanki başka yer kalmamış. TOKİ ve AFAD işbirliği ürünü 67 konut için lüzumlu alan 132 bin metrekare. İhaleyi İl AFAD Müdürlüğü ve Erciş Kaymakamlığı yapmış bile. Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Hazine’ye ait olan toprağın 1952’den beri köyün ortak alanı olarak kullanıldığını söylüyor; köylü vergisini veriyor. Bina dikilecek alanda iki bin kadar muhtelif meyve ağacı, 250 bine yakın kavak ağacı var. Ayrıca tahıl ve yonca tarlaları mevcut. Yani yaşayan, yaşatılan bir yer. Fakat sanki çevrede başka hiç vasıfsız arazi yokmuş gibi ağaçlar kesilmek isteniyor. Üstelik Bekir Kaya’nın da paylaştığı, buraların her tür tarıma elverişli olduğunu söyleyen zirai bilirkişi raporu var. ‘Domates, biber, patlıcan’ şarkısıyla, tarım arazilerinin tarım dışı kullanılmasına izin verilmeyeceğini söyleyen TC Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı imzalı bir kamu spotu yapılmış. Kendileri izlemeyi unutmuşlar ama. Köylüler bilhassa topraksızlaştırılmak istenmiyorsa başka nasıl açıklanabilir? Türkiye’nin güvenlikçi politikaları yıllardır doğa üzerinden de savaştı Kürtlerle. Yakılan köyler, yakılan tarım arazileri de demekti. Güvenlik gerekçesiyle dönümlerce orman, tüm canlı sakinleriyle yok edildi. Köylerin iletişimini kesmek için yapılan barajlar yeşil alanları sular altında bıraktı. Kürt coğrafyasına, ekolojisine de savaş açmış bir ideolojiydi. Bu da tabiata sermaye gözüyle bakan, rant için yine insanla savaşan bir ideoloji. Müteahhit firma kesime girişmek için bugün her an jandarmayla köye girebilir. Bu noktadayız. Türkiye’nin adı ‘Gezi’ye dönmüş bütün meydanlarından Erciş’in ağaçları için ses çıkacak mı? Çatakdibi köylüleri yalnız mı? Pınar Öğünç-Radikal Gazetesi http://www.radikal.com.tr/yazarlar/pinar_ogunc/orta_refujden_ercisin_kavaklarina-1136937 adem akıncıoğlu 15 Haz 2013 Cmt 17:08

11 Haziran 2013 Salı

ERGENE, HAYATA DÖNSÜN!..



SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ

Basın Açıklaması, 10 Haziran 2013

 

ERGENE, HAYATA DÖNSÜN!..

 

Trakya’nın can damarlarından Ergene Nehri’ndeki akıl almaz boyutlara varmış olan kirliliğin bir an önce önlenmesi ve kirletenlerin yargılanması talebiyle, Çorlu’nun Sağlık Mahallesi’ndeki Çorlu Deresi Köprüsü yanında “Ergene Hayata Dönsün” isimli bir basın açıklaması yapıldı.

Silivri Çevre Derneği’nin de destek olmak üzere yönetim kurulu ve üyeleriyle alanda yer aldığı basın açıklamasına Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr.Okan Gaytancıoğlu, Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilir, Çorlu Kent Konseyi Başkanı Ramadan Cesur başta olmak üzere Ergene Platformu, Uzunköprü Kent Konseyi, Atatürkçü Düşünce Derneği Çorlu Şubesi, Türkiye Gençlik Birliği Çorlu Şubesi, İşçi Partisi, Trakyalı Bisikletçiler Topluluğu gibi parti ve sivil toplum örgütleri katıldı. Çorlu’dan ve Trakya’nın kimi ilçelerinden gelen halkın da destek verdiği “Ergene Hayata Dönsün” isimli basın açıklamasına Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’ın veya belediyeden başka bir yetkilinin katılmaması bölge halkı tarafından tepkiyle karşılandı.

            Çorlu Kent Konseyi-Ergene Platformu koordinatörlüğünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının anayasal bir hak olduğu, devletin çevre sağlığını koruma ve çevre kirlenmesini önleme görevlerinin bir anayasal sorumluluk olduğu vurgulanarak, son 40 yılda yaşanan çarpık sanayileşme ve kentleşmenin toprağımızı, suyumuzu ve havamızı yaşanabilir değerlerden uzaklaştırdığı belirtildi.

            Ergene Nehri’ndeki kirliliğin önlenebilmesi için ortaya atılan vaatlerin, oluşturulan planların ve geliştirilen projelerin, üzerinden geçen yıllara rağmen hayata geçirilmediği vurgulandığı basın açıklamasında, Ergene Nehri havzasında kurulan tekstil, deri, kâğıt, boya ve birçok kimya fabrikasının; varlığımızın kaynağı olan bu topraklardan ve üzerinde yaşayanlardan ne götüreceği hiç düşünülmeden, sorgusuz sualsiz, sırf “yatırım olsun da ne olursa olsun” şeklindeki bir vurdumduymazlık politikası ile kurulduğu anlatıldı.

            Basın açıklamasında şöyle denildi:

“Bu topraklar üzerinde yaşayanların en temel ihtiyaçları olan temiz su, temiz gıda ve temiz hava ihtiyaçlarının karşılanabilmesi adına yakın gelecek için yapılan planlarla sorun daha da kronik hale getirilmek istenmektedir.

            Temel mesele kalabalıklaşma ve çarpık sanayileşmedir.

Çözüm, sadece metropollerin görüntüsünü güzelleştirme derdi ile yapılan ‘Kentsel Dönüşüm’ hamleleri ile gerçekleştirilemez! Trakya gibi hem sanayi, hem de tarımı bir arada yaşayan bir bölgede sineklerle mücadele projelerinin yerine, bataklığı kurutacak akılcı ve sürdürülebilir projelere ihtiyaç vardır.

            Endüstriyel kaynaklı kirlilikle mücadelenin ilk aşaması ‘Endüstriyel Dönüşüm’dür.

Hiç zaman kaybetmeden, sanayi kuruluşlarının üretim süreçlerine müdahale edilmeli, ölümcül atıklar üretmesi engellenemeyen sektörler devre dışı bırakılmalı ve her işletme için ürün-zarar endeksleri yapılmalıdır.

Ayrıca, terk edilen maden ocağı sahaları, bir an önce ıslah edilerek doğaya yeniden kazandırılmalıdır. Taahhütlerini yerine getirmeden terk eden işletmelere etkin idari yaptırımlar uygulanmalıdır.

Bu sorun, herkesten önce Trakya Belediyelerinin, Çiftçi ve Üretici Birliklerinin, Ziraat Odalarının, Kooperatiflerin, TOBB’nin, Esnaf Örgütlerinin, Meslek Odalarının sorunudur.

            Trakya’da bize yaşatılan ve insanımıza, toprağımıza, suyumuza, bitkilerimize, hayvanlarımıza kasteden bu vahşiliğe dur demek için yetkisi olan herkes sorumludur. Yetkilerini kullanmayanlara, yetkili ve sorumlu olduğu halde susanlara karşı sesimizi yükseltmek ve harekete geçmeleri için her tür girişimi yapmak zorundayız. Çünkü susmak bu insanlık suçuna, katliama ortak olmaktır!

Doğamızı ve yaşamımızı savunmak için, kirletenlerin ve göz yumanların yargılanması gerçekleşene kadar mücadelemiz devam edecektir.”

Silivri Çevre Derneği başkanı Ali Korsan da çevre duyarlılığının arttığı şu günlerde, Ergene Nehri’nin rehabilite edilmesi için devlet yetkililerinin verdikleri sözleri bir an önce yerine getirmeleri gerektiğini belirterek, aksi halde Ergene Nehri nedeniyle halkta oluşan umutsuzluğun daha da derinleşeceğinin altını çizdi.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin varoş mahallelerinden olan Sağlık Mahallesi’nde gerçekleştirilen eylem, Ergene Nehri’nin kurtarılma planlarının hayata geçirilmesi taleplerini içeren sloganlar atılmasının ardından sona erdi.

 

            ERGENE, HAYATA DÖNSÜN!

            ERGENE NEHRİNİ KİRLETENLER YARGILANSIN!

 

 

 

                                                               Başkan    

                                                                                 Ali Korsan  














 

Adres:                                                                                        

Piri Mehmet Paşa Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi,                                                  TEL:  0212.727 55 88                                

Makbule Yönel İş Merkezi, Çekme Kat, No: 206                                                       GSM: 0532.241 74 67                    

Silivri 34570 İSTANBUL                                                                 E-Mail: silivricevredernegi@gmail.com


Devlet Halkına Savaş Açtı Bugün susan bir daha konuşmasın!




                    Devlet Halkına Savaş Açtı                                     Bugün susan bir daha konuşmasın!

İktidara geldikleri günden beri yeşil alan gördükleri her alanı boş kalmış, değerlendirilmesi gereken alan olarak gören, kültürel amaçlı binaları rant getirecek yatırımlara kurban eden, her fırsatta kendilerine karşı haksızlık edildiğini, kendilerinin çok demokrat olduklarını tekrarlayıp duran pek sevgili iktidarımız, taksimde, şehirlerine, parklarına sahip çıkmaya çalışan insanlara karşı savaş açtı.
 Şu ana kadar söylenen, en az iki kişinin öldüğü, yüzlerce yaralının olduğu yolundaki haberlere rağmen, gerek İstanbul Valisi, gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı televizyonlara çıkıp, hiçbir müdahelenin olmadığını ya da aslında taksimde hiç de Aöyle söz edildiği gibi projelerin yapılmayacağını yüzleri kızarmadan söyleyebiliyorlar.

Bir yandan hiçbir müdahalenin olmadığını açıklayan Vali Mutlu, diğer yandan 12 kişinin yaralı olarak hastanelere kaldırıldığını, 63 kişinin göz altına alındığını söylüyor.Eğer müdahale olmadıysa bu kişiler nasıl yaralandı, neden göz altına alındılar? Sayın Valinin söylediklerinden hangisi doğru? Biz bu söylenenlerin hangisine inanacağız?

Eğer öyle projeler yoksa bu projelerle ilgili kararlar, planlar nerden çıktı ya da bu projeye yürütmeyi durdurma kararı veren idare mahkemesi, olmayan bir projeyi mi durdurdu. Mahkeme kararı mı doğru söylüyor yoksa Kadir Topbaş mı? Bunu biraz düşünmek gerekiyor.

Televizyonlarda gördüğümüz, havaya atmak yerine nişan alarak ateş eden, insanların yaralanmasına, belki de ölmesine neden olan polisler kimden emir alarak bu eylemi yapmaktadırlar?

Tüm bu olaylar gerçekleşirken, bayat dizileri, dandik magazin programlarını göstererek haber vermeme görevlerini yerine getiren ulusal yalaka medyayı da ayrıca kutluyorum.

Şehirlerini, yaşam alanlarını, parklarını savunmak isteyenlere karşı açılan bu savaşın sorumlusu kimdir? Bu sorumlulara karşı nasıl bir işlem yapılacaktır. Yoksa yine, bunları yapanlar bir avuç çapulcuydu deyip, işin içinden sıyrılmaya mı çalışacaksınız?
Bilin ki, gerek İstanbulda, gerek ülkenin diğer şehirlerinde yaşam haklarını savunan çapulcuların bir parçası olmaktan çok mutluyuz…                          

BASIN SÖZCÜSÜ ERTUĞRUL AKÇAOĞLU           SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ








5 Haziran 2013 Çarşamba

Gezi Parkı Direnişinin Gölgesinde Bir Çevre Günü








T.C. Anayasası Madde 56- Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Anayasa böyle dese de son zamanlarda işler hiç de böyle yürümüyor. Çevremiz son hızla sağlıksızlaşıyor. Her yönden çevreye ve doğaya yöneltilen saldırılar çoğalıyor. Çevre sorunlarına müdahale etmeye çalıştığımızda ya da yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya kalktığımızda baskılarla karşılaşıyoruz.
Çevrenin ve doğanın korunması için önemli bir adım olan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirilmesi) uygulamaları her fırsatta devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. Çevreye zararlı olabilecek birçok yatırım şimdiden ÇED uygulamaları dışına çıkarılmış durumda.
Yeni çıkarılmaya çalışılan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu denen kanun tabiatı korumak değil, tabiatın nasıl yağmalanacağının kanunu gibi gözüküyor.
Günlerdir Taksim Gezi parkı ve ağaçlarını korumak için sürdürülen çabalar ve buna karşı yapılanlar hepimizin gözü önünde gerçekleşiyor. Bu tür olaylar, çevrenin ve doğanın korunması için çaba harcamanın giderek daha sert cezalandırılacağını düşündürüyor.
Bugün ülkemiz, madencilerin talanına açılmıştır. Ülkemizin her köşesinde siyanür ile altın ve gümüş madenciliği yapılmaktadır.
İhtiyacımız olmadığı kadar çok enerji yatırımı yapılmaktadır ve bunların çoğu hidrolik santrallerdir. Bu santraller enerjiden daha çok su kaynaklarımızı tekelleştirmek, yağmalamak için yapılıyor olduklarını düşündürmektedirler.
Tüm dünyanın yavaş yavaş terk etmeye hazırlandığı nükleer santrallere yatırım yapmak ülkemiz için bir aymazlık halidir.
Tarımımız da benzer tehlikelerle karşı karşıyadır. Bugün artık yerel tohumlarla üretim yapmak neredeyse imkansız hale getirilmeye çalışılmakta ve hem çiftçilerimiz, hem de tüketicilerimiz tohum şirketlerine mecbur kılınmaktadır.
Neredeyse herkesin karşı çıktığı GDO'lu ürünlerin ithali ve bu ürünlerin ülkemizde üretilmesine karşı olan yasaklar küçük adımlarla delinmeye çalışılmaktadır.
Tüm bu koşullar altında bir çevre günü kutlamak bize hiç iç açıcı gelmese de hepinizin çevre gününü kutlar ve hepinizi çevre sorunlarına karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz...                                                                                 

                                      SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ Başkanı Ali KORSAN



31 Mart 2013 Pazar

Özcan Işıklar, Kasaba Taraftar Grubuyla kahvaltıdaydı...



Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Silivri Çevre Derneği çey bahçesinde
Silivri Spor Kasaba Taraftar Grubuyla sabah kahvaltısı yaptı.
Bu aynı zamanda bahar mevsiminin ilk sabah kahvaltısıydı...


Çok sayıda taraftarın katıldığı kahvaltıda bir konuşma yapan Işıklar, Silivri'de çevre ve sporun çok önemli olduğunu vurgulayarak Kasaba Taraftar Grubunun çevreye ve spora önemli katkılarından dolayı memnuniyetini belirterek, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Kasaba Taraftar Grubuna destek vereceklerini söyledi.


Silivri Belediye başkanı Özcan Işıklar sporun her dalında, özellikle olimpik spor dallarında da sporcu yetiştirmek için çalıştıklarını belirterek Kasaba Taraftar grubundan Olimpiyat spor
bilincinin Silivri'de gelişmesine katkıda bulunmalarını istedi.