İktidara geldikleri günden beri yeşil alan gördükleri her
alanı boş kalmış, değerlendirilmesi gereken alan olarak gören, kültürel amaçlı
binaları rant getirecek yatırımlara kurban eden, her fırsatta kendilerine karşı
haksızlık edildiğini, kendilerinin çok demokrat olduklarını tekrarlayıp duran
pek sevgili iktidarımız, taksimde, şehirlerine, parklarına sahip çıkmaya
çalışan insanlara karşı savaş açtı.
Şu ana kadar
söylenen, en az iki kişinin öldüğü, yüzlerce yaralının olduğu yolundaki
haberlere rağmen, gerek İstanbul Valisi, gerek İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı televizyonlara çıkıp, hiçbir müdahelenin olmadığını ya da aslında
taksimde hiç de Aöyle söz edildiği gibi projelerin yapılmayacağını yüzleri
kızarmadan söyleyebiliyorlar.
Bir yandan hiçbir müdahalenin olmadığını açıklayan Vali
Mutlu, diğer yandan 12 kişinin yaralı olarak hastanelere kaldırıldığını, 63
kişinin göz altına alındığını söylüyor.Eğer müdahale olmadıysa bu kişiler nasıl
yaralandı, neden göz altına alındılar? Sayın Valinin söylediklerinden hangisi
doğru? Biz bu söylenenlerin hangisine inanacağız?
Eğer öyle projeler yoksa bu projelerle ilgili kararlar,
planlar nerden çıktı ya da bu projeye yürütmeyi durdurma kararı veren idare mahkemesi,
olmayan bir projeyi mi durdurdu. Mahkeme kararı mı doğru söylüyor yoksa Kadir
Topbaş mı? Bunu biraz düşünmek gerekiyor.
Televizyonlarda gördüğümüz, havaya atmak yerine nişan alarak
ateş eden, insanların yaralanmasına, belki de ölmesine neden olan polisler
kimden emir alarak bu eylemi yapmaktadırlar?
Tüm bu olaylar gerçekleşirken, bayat dizileri, dandik
magazin programlarını göstererek haber vermeme görevlerini yerine getiren
ulusal yalaka medyayı da ayrıca kutluyorum.
Şehirlerini, yaşam alanlarını, parklarını savunmak
isteyenlere karşı açılan bu savaşın sorumlusu kimdir? Bu sorumlulara karşı
nasıl bir işlem yapılacaktır. Yoksa yine, bunları yapanlar bir avuç çapulcuydu
deyip, işin içinden sıyrılmaya mı çalışacaksınız?
Bilin ki, gerek İstanbulda, gerek ülkenin diğer şehirlerinde
yaşam haklarını savunan çapulcuların bir parçası olmaktan çok mutluyuz…
BASIN SÖZCÜSÜ ERTUĞRUL AKÇAOĞLU SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ