DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

11 Eylül 2009 Cuma

Silivri Çevre Derneği, 9. Yeşil Buluşma'ya Katıldı…


Silivri Çevre Derneği, 9. Yeşil Buluşma'ya Katıldı…




Türkiye Yeşillerinin her yıl Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde düzenlediği

Yeşil Buluşmaların dokuzuncusu geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Silivri Çevre Derneği de bu yıl ilk defa bu buluşmaya katıldı.
Türkiye’nin çevre sorunlarını tartışmak için her yıl Bozcaada’da bir araya gelen çevreci / yeşil / ekolojist dernekler ve inisiyatiflerin bu yılki ana tartışma konusunu
Türkiye coğrafyasındaki yeşil ve çevreci mücadelelerdeki yerel hareketler oluşturdu. Dört gün boyunca çevre mücadelelerindeki yerel hareketlerin yapılanmalarından mücadele alanlarına kadar birçok konuda forumlar düzenlendi.
Türkiye Yeşiller Partisi’nin de oluşmasına yol açmış olan yeşillerin ve çevrecilerin Bozcaada Buluşmaları’nda bu yıl yerel hareketlerin yapılanması yanında “Çevre ve İnsan”, “Çevre ve Kapitalizm” konularında da söyleşiler yapıldı.
Dünyada kapitalizmin yalnızca emek sömürüsüyle var olmadığı, bunun yanında vahşice doğa ve çevre katliamını da sürdürdüğü üzerinde görüş birliğine varıldı. Çözümün, emeğin demokratik ve ekolojik dönüşümü ile kendine yeter, özgür ve ortak bir yaşamı var etmekte yattığı, bu nedenle kapitalizmin emek sömürüsünün yanı sıra ekolojik sömürüsüne de dur demek için mücadeleye devam etmek gerektiği, kırsal ve kentsel alanlardaki toplumsal ve ekolojik mücadelelerin öncelikle desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
Yeşiller Partisi’nden Ender Eren ile Yeşil ve Sol hareketinden Kadir Dadan başta olmak üzere Direnİstanbul Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Toplumsal Özgürlük Platformu, Allianoi Girişim Grubu, Biga Çevre Derneği, Ocaklar Çevre Derneği gibi çeşitli dernek ve platformların yer aldığı buluşmada konuşmacılar sorunları ve yeni projelerini anlattılar.


Etkinlikte söz alan Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, konuşmalarında, Silivri’nin Danamandıra Köyü’ndeki kurutulmak istenen göllerin 1. Derece SİT Alanı ilan edilmesini sağladıklarını ve maden arama ruhsatıyla kum ocağı açan şirketlerle edilen mücadeleleri anlattı. Ali Korsan, bu yılki Silivri Yoğurt Festivali’nde, Silivri Çevre Derneğinin de katılımcısı olduğu Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO'ya) Hayır Platformu’nun organize ettiği, “Gıda, Tohum Haktır; Biyogüvenlik Hemen Şimdi” sloganıyla Türkiye turu yapan Mısır Balonunun Silivri’ye de getirilmesini sağladıklarını sözlerine ekledi.

Korsan, GDO’ların tehlikelerine dikkat çekerek hükümeti biyogüvenlik yasa tasarısında değişiklik yapmaya çağıran imza kampanyası için Silivri’de de stand açtıklarını vurguladı. Silivri Çevre Derneği olarak son günlerde, çevreyi yoğun olarak kirleten Silivri Cezaevi’nin atıkları ile ilgili giriştikleri mücadeleden bahseden Korsan, bu buluşmadan çok memnun kaldığını ve bu tip etkinliklerin çok faydalı olduğunu vurguladı.
Katılımcılar, bundan sonraki doğa ve çevre mücadelelerinde yardımlaşma sözü vererek buluşmayı sonlandırdılar.






18 Ağustos 2009 Salı

Cezaevi Atıklarının Bırakıldığı Kula Deresi'nde İlaçlama Çalışması Yapıldı

Silivri Ceza İnfaz Kurumları atıklarının bırakıldığı Kula Deresi ve çevresinde İBB ve Çevre Derneği koordinasyonu ile ilaçlama çalışması yapıldı...

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünün arıtma tesisinin düzenli çalışmamasından kaynaklı olarak yağmur kanalından Kula Deresine bırakılan atıkların, denize kadar ulaşması ve neticesinde oluşan çevre kirliliği üzerine şikâyette bulunan Silivri Çevre Derneği, takibini sürdürüyor. Yapılan şikâyetler üzerine konuyu inceleme altına alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kula Deresi çevresinde ilaçlama yaptırdı. Silivri Çevre Derneği ile iş birliği içerisinde yürütülen çalışmalara 3 araçla profesyonel bir ekip ve Silivri Belediyesi Çevre Müdürlüğü’nden teknik elemanlar katıldı.

Yapılan araştırma ve çalışmalar kapsamında bölgede düzenli olarak “rektörler (sivrisinek, karasinek, böcekler ve diğer haşaratlar) ilaçlaması yapılması gerektiği yönünde görüş bildiren uzmanlar, dün tüm gün boyunla ilaçlama çalışmalarına devam ettiler.

Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, yaptığı yazılı basın açıklamasında “Bu kalıcı bir çözüm değildir. Cezaevi arıtma tesisinin tan kapasite ile ve yeterli ölçüde faaliyete geçirilmesi, gerekirse kapasitesinin arttırılması gerektiği görüşündeyiz. Aynı zamanda İSKİ’nin de Kula Deresi üzerinde ıslah çalışmalarını biran önce başlatması gerekmektedir. Şuan ki mevcut durum, çevre kirliliğinin yanı sıra bölgede halk sağlığını da tehdit etmektedir. Bunun bir an önce önüne geçilmesi şarttır. İlgili tüm kurum ve kuruluşları bu konu üzerinde hassasiyet göstererek gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.” dedi.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

GDO'lu Ürünler İstemiyoruz Kampanyası Silivri'deydi...

“Genetiği Değiştirilmiş Ürünler İstemiyoruz” Kampanyasının ilk ayağı Silivri’de başarı ile tamamlandı.

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara Hayır Platformunun düzenlediği bilgilendirme ve duyarlılığı artırma çalışmalarının ilk ayağı Silivri’de, platform bileşeni Silivri Çevre Derneği ve Platformun diğer katılımcıları ile birlikte, Yoğurt Festivalinin son iki günü içerisinde yapıldı. Genetiği Değiştirilmiş Organizmaları temsilen dev bir mısır balonunun da yer aldığı kampanyada, binlerce kişi ile görüşülerek GDO’lu ürünlerin tehlikeleri, insan sağlığına, doğaya ve biyoçeşitliliğe verecekleri zararlar anlatıldı.

17 ve 18 Temmuz 2009 günlerinde yapılması düşünülen kampanya, Silivrililerin yoğun ilgisi üzerine 19 Temmuz 2009 Pazar günü de devam etti. Kampanya sürecinde GDO’lu ürünler hakkında bilgilendirici binlerce broşür dağıtıldı ve GDO’lu ürünlerin ülkemize girişinin engellenmesi ve ülkemizde üretilmemesi için açılan imza kampanyasında iki bin imza toplandı.

Yaz ayları boyunca tüm Türkiye’de sürdürülecek olan kampanya sürecinde mısır balonu da yurdun çeşitli noktalarında gezdirilecek. Kampanyanın ikinci ayağı olarak mısır balonu Silivri’den sonra Ankara’da, Hacettepe Üniversitesi’nde yapılacak şenliğe katılmak üzere Ankara’ya gönderildi.

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara Hayır Platformu ve Silivri Çevre Derneği de yaz boyunca çeşitli etkinliklerle kampanyayı sürdürmeye devam edecekler.

Yaşam Patentlenemez!
Gerçek Gıda İstiyoruz!
Dünya Satılık Değildir!
Tepkisiz Kalma!
Başka Bir Dünya Mümkün!

16 Temmuz 2009 Perşembe

Silivri Cezaevi Kapatılsın!



                                                             

Silivri Cezaevi Kapatılsın!

NTV'nin dün yayınlanan Yeşil Ekran adlı programında Silivri Cezaevi ile ilgili yayınını izledik. Konunun gerçek muhatapları nedense programda yer almamışlardı. Bu olayı ilk ortaya çıkaran Önder Çiftçi Derneği ve bir yılı aşkın süredir takipçisi olan Silivri Çevre Derneğinden hiç bir görüş alınmamıştır. 
Yine bu kirlilikten en çok etkilenen iki köy halkından da görüş alınmamıştır. Yolçatı ve Çeltik köylülerinin en büyük geliri hepimizin bildiği gibi seracılıktandır. Onlar seralarını Kula Derenin sularıyla sularlar ve onların ürettikleri ürünleri tüm Silivrililer yemektedir. Yani cezaevinin pisliği tüm Silivrililerin sofrasına bulaşmaktadır. 
Cezaevinin kanalizasyonları ilk günlerde "az sayıda mahkum olduğu" gerekçesiyle çalıştırılmıyordu. Şimdi ise kapasitenin yetmediği söyleniyor. Birileri yalan söylüyor ama acaba kim? Eğer bu cezaevinin arıtma tesisinin kapasitesi yetersiz ise yapılacak tek şey bu cezaevinin kapısına kilit vurup burayı kapatmaktır. Belediyemizin böyle bir yetkisinin olması gerekir. 
Nasıl bir esnaf ya da mesken sahibi bir kirlilik yarattığında belediye tarafından cezalandırılıyorsa, cezaevi de kirlilik yarattığı için cezalandırılmalı ve yeterli kapasitede bir arıtma tesisine sahip oluncaya kadar kapatılmalıdır. Ayrıca burada çözüm hiçbir zaman deniz deşarjı olarak düşünülmemelidir. Marmara Denizi zaten yeteri kadar kirlenmiştir. Bir de lağım çukuru muamelesi yapılmamalıdır. 
Soruna radikal bir çözüm gerekmektedir. Yoksa şimdiye kadar olduğu gibi herkes topu birbirine atıp sorunu geçiştirmeye çalışacaktır. Silivrililerin buna daha fazla tahammülü yoktur.

                                                                                                                Silivri Çevre Derneği 
                                                                                                                 Başkanı Ali Korsan

5 Haziran 2009 Cuma

Yine 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Tekrarlanan Talepler!..




Yine, bir Dünya Çevre Günü geldi çattı. Yine, çevre şenlikleri yapacağız. Yine kocaman kocaman bazı adamlar, Çevre Günü nedeniyle kocaman laflar söyleyip çevreye duyarlı olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatacaklar.

Biz de bu adamlara sormak istiyoruz: Siz bu sorunlara karşı bugüne kadar neler yaptınız?

Yıllardır, gazetelerde okuduk, televizyonlarda seyrettik. Dünyanın ve Türkiye’nin çevre sorunları hakkında birçok şey öğrendik.

Dünyanın sorunları olarak, küresel iklim değişikliği, seller, kuraklıklar, çölleşmeler, buzulların erimesi, ozon tabakasındaki deliğin dünyanın yarısını kaplayacak kadar büyümesi hakkında birçok şey öğrendik. Bunlara ek olarak ülkemizde, ormanların katliamı, topraklarımızın uluslararası maden şirketlerine peşkeş çekilmesi, su kaynaklarımızın ve sulak alanlarımızın cahilce tahrip edilmesi her gün duyduğumuz şeyler.

Ey siz, mangalda kül bırakmadan ortalığı toza dumana katan, boşa konuşan, geveze adamlar... Sizler bugüne kadar çevre sorunlarının çözümü için neler yaptınız?

Biz, şimdi gelelim yerel sorunlarımıza...

Yıllardır dile getirdiğimiz sorunlarımızı, bu Çevre Günü dolayısıyla tekrarlayalım. Silivri’nin sorunları saymakla bitecek gibi değil, fakat biz en önemli gördüğümüz birkaç tanesini şimdi söyleyelim. Diğerlerini de nasılsa hep söylemeye devam edeceğiz.

Silivri’nin en önemli sorunlarından biri biyolojik arıtma tesisinin yapılmasıdır. Birkaç yıl önce İSKİ, her tarafı kazıp kocaman borular döşedi, biyolojik arıtma tesisi yapıyoruz dediler. Bu arada Konutlar Bölgesinde, küçük de olsa var olan arıtma tesisini de yok ettiler. Sonra nedense bundan vazgeçildi. Yapılan yatırım durduruldu. Ve şimdi Silivri’nin tüm kanalizasyon atıkları Marmara Denizi'ne boşaltılıyor.

Diğer önemli bir sorun ise Boğluca Deresi. Artık Silivri’nin göbeğinde kalan bu dere, hâlâ bir açık kanalizasyon görünümünde.

Başka bir sorunumuz da Silivri’nin içindeki yeşil alanlar. Planlarda yeşil alan olarak görülen birçok alan, bugün otopark olarak kullanılmaktadır. Yine birçok sokak ve kaldırımla, caddelerin bir, bazen iki şeridi otopark olarak kullanılmaktadır. Acilen katlı otoparklar yapılarak, bu alanlar ve kaldırımlar otomobillerin işgali altında kalmaktan kurtarılarak, gerçek işlevleri doğrultusunda yeniden düzenlenmeli ve Silivrililerin hizmetine sunulmalıdır.

Bir deniz şehri olan Silivri’de plajdan söz etmemek de olmaz diye düşünüyoruz. Eskiden beri plajı ile ünlü olan Silivri’de bugün plaj diye bir şey neredeyse kalmamış durumda. Daha önceki yerel yönetimler tarafından doldurularak bozulmuş olan plaj, geçen yönetim tarafından da kiralanarak tamamen halkın kullanımına kapalı hale getirilmiştir. Acilen plajdaki tesisin kaldırılmasını ve Silivri’ye yakışır bir halk plajının açılmasını beklemekteyiz.

Yine, çevresel görüntü bakımından önemli olduğunu düşündüğümüz bir başka nokta da, artık Silivri’nin görünen yüzü haline gelmiş olan E-5 Karayolu üzerinde bir düzenleme yapılarak, ilçemizin görünümünü bozan bazı işletmelerin sanayi bölgelerine taşınmasının sağlanmasıdır.

Son olarak da Silivri’nin tarihi değerlerinden söz etmek istiyoruz. Öncelikle Dr. Cemal Kozanoğlu’nun Silivri Tarihi ile ilgili kitabının Silivri Belediyesi tarafından yeniden bastırılmasını istiyoruz. Yine Silivri’nin tarihi değerlerinden olan Aziz Nektorius’un evinin, tarihi dokusuna uygun olarak restore edilmesini, Fatih Mahallesindeki caminin altındaki sarnıcın düzenlenmesini ve kültür turizmine açılmasını, yine PTT binasının arkasındaki harap halde olan eski taş binaların restore edilerek orada Silivri Etnografya Müzesi açılmasını istiyoruz.

Sonuç olarak, güzel, temiz, yeşil bir Silivri istiyoruz.


“Son balık öldüğünde,
Son nehir kuruduğunda,
Son ağaç kesildiğinde,
beyaz adam parayı yiyemeyeceğini anlayacak...” (Kızılderili sözü)                                                                                                                                                                      SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ                                                                                                                        Başkanı Ali Korsan



10 Ocak 2009 Cumartesi

Ortaköy’deki Tisan Asfalt Şantiyesi Kapatılıyor!

Ortaköy Beldesinde sürekli şikâyet kaynağı olan, yarattığı kirlilik dolayısıyla Silivri Çevre Derneği’nin de daha önce ilgilenmiş olduğu Tisan Asfalt Şantiyesi kapatılıyor. Bacasından çıkan dumanlar dolayısıyla sürekli şikâyet konusu olan ve Ortaköy Belde Belediyesinin sürekli uyardığı, buna rağmen hiçbir önlem almayan, Tisan Asfalt Şantiyesinin (Asfalt Plenti Üretim Tesisinin) ÇED raporu olmadığı, Valilikten alınan bir “OLUR” yazısı ile faaliyet gösterdiği anlaşıldı. Tesisin durumunu inceleyen İstanbul Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Tisan Asfalt Plenti Üretim Tesisinin, Ortaköy Sanayi Alanında “bacasız depolama sanayisi” için ayrılmış alanda faaliyet gösterdiğinin tespit edildiğini bildirmiştir. Bu nedenle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, Valilikten alınan “OLUR” yazısının da bu bölge için geçerli olmadığından, ÇED Yönetmeliğinin 19/a maddesi gereğince durdurulması gerektiğini belirtmiştir. Bu durum, gereğinin yapılması isteğiyle Silivri Kaymakamlığına ve Silivri Belediyesine birer yazı ile bildirilmiştir. Silivri Çevre Derneği de, bir dilekçe ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığına başvurarak, konunun gereğinin bir an evvel yerine getirilmesini istemiş ve çevre halkının mağduriyetinin en kısa zamanda giderilmesini beklediklerini bildirmiştir.





4 Ocak 2009 Pazar

Silivri Tarihi Surların Yağmalanmasını Durdurduk..



                     


 SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
                                                                                                  04.01.2009    
Silivri Çevre Derneğinin başından beri takipçisi olduğu Fatih Mahallesindeki Tarihi Sur Kalıntısının tahrip edilmesiyle ilgili konu yeni bir boyuta ulaştı.
Bilindiği gibi Silivri Çevre Derneğinin şikayeti üzerine belediye ekipleri tarihi sur üzerinde yapılan inşaatı mühürlemişler ve daha sonra İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu uzmanları gelip durumu incelemişti. Daha sonra ise inşaat sahipleri mühürü kırarak, durdurulan inşaata devam etmişler ve surdaki kemere plastik çerçeve ile pencere yapmışlardı.
İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 18 Aralık 2008 tarihinde yaptığı toplantıda Fatih Mahallesindeki Sur Kalıntısının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 6. maddesinde belirtilen özellikleri taşıdığından, tesciline, koruma grubunun 1. derece olarak belirlenmesine ve ilgili İlçe Belediyesinin, sur duvarlarının bütünlüğü içinde rölöve ve restorasyon projelerini ivedi olarak hazırlayarak Kurula sunmasına karar verdi.
Ayrıca kurul, aynı kararında Kültür Varlığı üzerinde izinsiz olarak uygulama yapıldığı tespit edildiğinden, 2863 sayılı yasanın 65. maddesine göre yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına da karar verdi.
Kurul, bu kararını gereğinin yapılması için, İstanbul Valiliğine, Silivri Kaymakamlığına, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ve Silivri Belediye Başkanlığına bildirdi.
Önümüzdeki günlerde, ilgili kurumların konunun gereğini yerine getirerek tarihi eserin korunma altına alınmasını sağlamalarını ve suçluların cezalandırıldığını görmeyi bekliyoruz.

                                                                                    Ali Korsan
Silivri Çevre Derneği
                                                                                           Başkanı