DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

5 Eylül 2019 Perşembe

Silivri Çevre Derneği, Kazdağları’nda Su ve Vicdan Nöbetinde...


                                              5.09.2019
Silivri Çevre Derneği, Kazdağları’nda Su ve Vicdan Nöbetinde...

Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, yönetim kurulu üyeleri Adem Akıncıoğlu ve Ömer Ölmez  Çanakkale'deki Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ulupınar Gözlemevi Müdürü Prof.Dr.Osman Demircan
ile birlikte Kazdağları'nda Su ve Vicdan Nöbeti 41. Gününde çevreciler ve STK temsilcileri ile vatandaşların eylemine katılımlarıyla destek verdiler.
KORSAN:  KAZDAĞLARI'NDAN ELİNİZİ ÇEKİN
Korsan, ziyaret programına ilişkin bilgi verirken, “Kazdağları eylemleri akademisyenlerin brifingleri ve söyleşileri ile devam ediyor. Sivil Toplum Örgütleri ve aktivistler akın akın Kazdağları'na geliyorlar. Bu çevre katliamının bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz. Altın Madeni Şirketlerine Türkiye'den ve Kazdağları'ndan elinizi çekin diyoruz!” şeklinde konuştu.
AKGÜL: 200 BİN AĞAÇ KESİLDİ DAHA 4 MİLYON KESİLECEK!
Korsan'ın direniş alanında bir araya geldiği İDA Dayanışma Derneği Başkanı ve Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Üyesi Ekrem Akgül, şu an kesilen 200 bin ağacın üzerine sahada 4 milyon ağaç daha kesileceğini söylerken, dünyanın başka ülkelerinde bölgedeki 0,7 tenör cevher aralığı olduğu takdirde asla maden çıkarılmayacağını vurguladı.
Kanadalı Alamos Gold maden şirketinin işlettiği maden sahasıyla ilgili son durumu aktaran Akgül, "Şu an alanda arazi hazırlığı yapılıyor, üst sıyırma yapılarak bildiğiniz gibi ilk aşamada yaklaşık 200 bin ağacın kesimiyle yeşil örtü kaldırıldı" diyor ve ekliyor: "Kayaçların çukurları açılmaya devam ediyor, daha sonra onun üzerine de işletme kurulacak ve siyanürle üretim için öngörülen tarih 2020.
“BÖLGEDE 29 MADEN PROJESİ DAHA VAR”
Bölgede şu anda Biga yarımadasında, Lapseki'de olan Şahinli şirketine ait maden ve Kirazlı'da Alamos Gold şirketinin işlettiği madenler üretim aşamasına doğru ilerliyor ancak 29 proje daha doğa kıyımı için hazır bekliyor.
Geri kalan 29 projenin süreçleri eş değer yürümüyor. Kimileri ÇED sürecinde kimileri ise ÇED raporunu almış durumda, fizibilite çalışmaları ve sondajları devam ediyor.”
"KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞTAYIZ"
Kaz Dağları'nda süren nöbetin, hem Kirazlı'daki projenin durdurulmasında hem de gelecek maden projelerinin önüne geçileceğine inandığını söyleyen Akgül, şöyle devam ediyor: “İnanıyoruz ve inanın bu köprüden önceki son çıkış. 4 milyon ağaç daha kesilecek. Hani deniyor ya 200 bin ağaç, bu işin başı daha. Projenin büyüklüğüne göre yüzde 98'i orman sahası. Ve 34 bin 500 dekar burası, yapılan modellemelere göre 4 milyon daha ağaç kesilecek. Tabii sadece ağaç olarak...
“HENÜZ BİR DAMLA SİYANÜR DEĞMEDİ”
Şunu söyleyebilirim. Henüz toprağa bir damla siyanür değmedi. Ve bir damla siyanür karışmadan dönülebilir noktadayız. Ağaçları kaybetmiş olacağız, 15 bin yılda oluşmuş bir ekosistem yaralandı ama umuyorum bu noktadan dönülecektir. Böyle bir madencilik dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde yok.”
“DÜNYADA BU KADAR AZ TENÖRDEN MADEN ÇIKARILMAZ"
Ekrem Akgül, dünyadaki madenciliğin nasıl farkları olduğunu ise şöyle özetliyor: “Tenör değeri diye bir ölçü var madencilikte yani 1 ton kayanınn içinde cevher değerinin verdiği altın ve diğer değerli madenlerin ölçütü. Bu, burada 0.7 buçuk civarında.
"MADEN SİSTEMİMİZDE BÜYÜK AÇIK VAR"
Bu aslında çok çok düşük bir tenör değeri. Gelişmiş ülkelerde 10 gramın altında madenciliğe izin verilmiyor, 8 gramda 'yapılsın mı, yapılmasın mı' diye uzun tartışmalar oluyor. Bu bizim maden yasamızın en büyük açığıdır. Halk sahayı görünce etkisi bambaşka oldu. Halk duruma çok vakfı oldu zaten yıllardan beri bunun için uğraşıyoruz, şimdiye kadar paylaştığımız görseller, yazılar, makaleler, mitingler bu kadar etkili bir sonuç vermedi. Ama ne zamanki halk maden sahasını gözleriyle canlı olarak gördü, onun etkisi bambaşka oldu. Bu yüzden umutluyuz, yansımaları sadece yurt içinde kalmadı, yurt dışında da etkili oldu, bir kamuoyu desteği aldık ve bu desteğin karar vericiler tarafından görüldüğünü düşünüyoruz."