DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

1 Kasım 2007 Perşembe

Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi bölge insanını ayağa kaldırdı. Vatandaşları bilgilendirmek üzere dün Büyükçavuşlu'ya gelen tesis yetkilileri yoğun protestolarla karşılaştı.

 

Vatandaşa göre canavar işletmeciye göre çevre dostu
Çerkezköy’ün hemen yanıbaşındaki komşusu Büyükçavuşlu sınırları içerisinde yapılması planlanan İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale'deki sanayi atıklarını eritecek olan Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi bölge insanını ayağa kaldırdı. Vatandaşları bilgilendirmek üzere dün Büyükçavuşlu'ya gelen tesis yetkilileri yoğun protestolarla karşılaştı.
Aralarında Kızılpınar Belediye Başkanı Faruk Korkmaz, MHP Çerkezköy İlçe Başkanı Mustafa Ordu çevre dernekleri ile çok sayıda vatandaşın oluşturduğu kalabalık bir grup, sözkonusu tesisin bütün Trakya'ya zehir yayacağını ifade ederek, tesisin kurulmasına izin vermeyeceklerini açıkladılar. Tesis yetkilileri ise, Trakya'nın sanayi bölgesi olduğunu, İZAYDAŞ'ın talebi kalmakta yetersiz kaldığını belirterek "Dolayısıyla fabrikalar zehirli atıklarını varillerle toprağa gömüyor. Bu variller çürüdüğünde o zehir ekmeğinize suyunuza karışıyor. Bu tesis sayesinde, bu tehlike ortadan kalkacak." savunmasını yaptılar. Tesis yetkilileri ile ellerindeki pankartlarla protesto gösterisinde bulunan vatandaşlar arasında sık sık gergin anlar yaşandı.İstanbul ve Trakya Bölgesi Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi Projesi halkın katılım toplantısı Büyükçavuşlu’da gerçekleştirildi.
GENİŞ KATILIMLI BİR TOPLANTI DÜZENLENDİ
Büyükçavuşlu Yeni Mahalle Kahvehanesi’nde Çarşamba günü saat 10.00’da Büyükçavuşlu sınırları içerisine kurulması planlanan İstanbul ve Trakya Bölgesi Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi Projesi hakkında yapılan halkın katılımı toplantısına Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan, Büyükçavuşlu Belediye Başkanı Nazım Subaşı, Değirmenköy Belediye Başkanı Osman Topaç, Kızılpınar Belediye Başkanı Faruk Korkmaz, belediye meclis üyeleri, Milliyetçi Hareket Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Mustafa Ordu, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve çevre dernekleri temsilcileri, Büyükçavuşlular ile çok tesisi yapması planlanan şirket yöneticileri katıldı.
’BİR ÇİVİ DAHİ ÇAKILAMAZ’’
Çevre ve Orman Bakanlığı İstanbul ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) ve Planlama Müdürü Nedim Özkılıç, toplantı öncesinde yaptığı konuşmada halkın istememesi halinde bir çivi dahi çakılamayacağını söyledi.
‘’ZAMAN ZAMAN GERGİNLİKLER YAŞANDI’’
Yeni Mahalle Kahvehanesi’nin etrafını dolduran Büyükçavuşlular ellerindeki pankartlar, attıkları sloganlar ve yaptıkları alkışlarla tepkilerini dile getirdiler. Zaman zaman Büyükçavuşlular ile projeyi hayata geçirmesi planlanan şirket yetkilileri arasında gerginlikler yaşandı.
‘’DÜNYADA BİR ÇOK ÖRNEKLERİ BULUNUYOR’’
Proje ile ilgili Kandur Enerji ve İhracat Taahhüt Sanayi İç ve Dış Ticaret şirketinden İnşaat ve Çevre Mühendisi Fazıl Baştürk, yapılması planlanan tesis ile ilgili bilgiler verdi. Endüstriyel atıkların, endüstrilerin üretimi sırasında kaçınılmaz şekilde ortaya çıkan istenmeyen yan ürünler olduğunu kaydederek ‘’bu tesisten Almanya’da 34 yakma tesisi, çok sayıda depolama tesisi, Japonya’da 3 binin üzerinde yakma ve depolama tesisi, İngiltere’de 13 tane yakma ve depolama tesisi, Fransa’da 10 tane yakma ve depolama tesisi Türkiye’de 1 tane tesis (İZAYDAŞ) bulunmaktadır’’ dedi.
‘’MEVCUT TESİS İHTİYACI KARŞILAMIYOR’’
Türkiye’de yılda üretilen endüstriyel atık miktarının bir milyon ton olduğunu buna karşın ise İzaydaş endüstriyel katı atık bertaraf tesisinin yıllık kapasitesinin ise yılda 35 bin ton olduğunu kaydeden Baştürk, ‘’ancak üretilen fazla olduğu için geriye kalan kısmı endüstriyel atık ise ya gömülüyor ya da biryerlere bırakılıyor. Medya’dan takip edileceği üzere çevre konusunda son günlerde yaşanan gelişmeler bunun bir göstergesidir. Anayasanın ilgili maddeleri çevreye zarar verecek şekilde, atık veya atıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi 6 aydan 2 yıla kadar, bu atıkların doğada tahribat oluşturması halinde ise 5 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandılır. Evsel katı ve sıvı atıkların bertaraf sorumluluğu belediyelere endüstriyel atıkların bertaraf sorumluluğu ise üreticilere aitti’’ diyerek sözlerine devam etti.
‘’BÖLGEYE BÜYÜK BİR AVANTAJ SAĞLAYACAK’’
Türkiye’nin Avrupa ülkelerine İhracat için belli sanayi dalları atıkların Avrupa standartlarına uygun tesislerde bertaraf ettiklerini ispat etmeleri gerektiğini belirten Fazıl Baştürk, sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’ülkemizin çevre konusunda Avrupa standartlarına erişebilmesi İçin 60 Milyar Euro yatırıma ihtiyaç vardır. İstanbul ve Trakya Bölgesi Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale’nin endüstriyel atıklarını bertaraf edecektir. Bu tesis hayata geçtiğinde her hangi sızma olmayacak. Daha temiz bir hava teneffüs edeceğiz. Ayrıca, bölgeye yaklaşık 250 milyon Euro’luk yatırım yapılacak, Bölgede, yaklaşık 500 kişiye istihdam sağlanacak, Sanayicinin ve İhracatçının önü açılacak, Bölgede üretilen endüstriyel atıkların çevreye zarar vermesi engellenecek.Tesisin her hangi bir sakıncası bulunmuyor. ’’
‘’YER SEÇİMİ OLDUKÇA YANLIŞ’’
Fazıl Baştürk’ün slaytlar eşliğinde konuşmasını tamamlamasının ardından Büyükçavuşlu Belediye Başkanı Nazım Subaşı bir konuşma yaptı. Konuşmasına, yapılması planlanan söz konusu tesisin yapılacak olan bölgeye uygun olmadığına dair ellerinde rapor bulunduğunu ve söz konusu raporları ilgili makamlara sunacaklarını belirterek tatlı su havzasının bulunduğu bir yere katı atık bertaraf tesisinin yapılmasının doğru olmayacağını söyledi. Nazım Subaşı, yanlış bir yer seçiminin yapıldığını kaydederek şunları söyledi: ‘’Bu raporları 2 Kasım’da ilgili makamlara ileteceğiz. Biz çevreyi kirletmiyoruz. Kim çevreyi kirletiyorsa çevreyi de o temizlesin." ’
‘’TESİSİN BURADA YAPILMASINA KARŞIYIZ’’
Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan ise, Silivri’de daha önce böyle bir tesisin kurulmak istendiğini yapılan tepkilerin ardından tesisin yapılma fikrinden vazgeçildiğini kaydederek ‘’Burada su havzası bulunmaktadır. Bilindiği üzere Küresel Isınma süreci ile birlikte günümüzde su, petrolden daha değerli hale geldi. Gelecekte de daha büyük değer kazanacağı son derece aşikardır. Biz bu tesisin buraya yapılmasına karşıyız. Silivri olarak atık endüstriyel atık üretmekte son sıralarda yer almamıza karşın, katı atık bertaraf tesisi hemen yanı başımıza yapılmak isteniyor’’ şeklinde konuştu.

İSTANBUL'UN ARKA BAHÇESİ DEĞİL VİZYONUYUZ
Turan, "Eğer tesis yetkililerinin iddia ettiği gibi tesisin bir sakıncası yoksa o zaman endüstriyel katı atıkları en fazla üreten merkezlere kurulsun" diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’Silivri İstanbul’un arka bahçesi değil. Silivri, İstanbul’un gelecekteki vizyonudur. Silivri’ye dünyanın en büyük cezaevi yapıldı. Aynı yanlışın yine tekrar edilmesini istemiyoruz. 1/25 binlik planlarda Büyükçavuşlu üniversite alanı olarak görülmektedir. Trakya’nın arazileri korunmalıdır. Bu tesislere Türkiye’nin elbette ihtiyacı vardır. Ancak yer belirlerken çok dikkatli davranmalı ve ona göre hareket edilmelidir’’

KORKMAZ: ‘’BÜYÜKÇAVUŞLU HALKININ ARKASINDAYIZ’’
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Ataklı da, bölgenin deprem kuşağında bulunduğu, yaşanabilecek olası bir depremde tesisin sızdırması halinde önü alınamayacak büyük tehlikelerin yaşanabileceğini söyleyerek, tesisin bölgeye yapılmasının uygun olmadığını kaydetti. Ataklı şunları kaydetti: ‘’Yer altı sularına sızıntı olması büyük tehlikelere neden olacaktır. Sızıntıların yer altı sularına bulaşması olası bir tehlikedir.’’ Kızılpınar Belediye Başkanı Faruk Korkmaz da toplantıda yaptığı kısa konuşmada Trakya topraklarının korunması gerektiğine dikkat çekerek, bu tesisin yapılması planlanan bölgeye yapılmaması gerektiğini söyledi.
‘’ENVANTER ÇALIŞMASI YOK’’
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, ‘’Türkiye’de sanayi üzerinde kontrol sağlayacak bir denetim yok, tehlikeli atıklarla ilgili bir envanter çalışması, Türkiye’deki ürün imalatında neyin içerisine ne kadar tehlikeli madde giriyor, bununla ilgili elle tutulur bir çalışma yok. Türkiye’deki sanayi çoğunlukla, küçük ve orta ölçekteki işletmelerden oluşuyor ve bu sanayi kuruluşları, bir defa ruhsat alırken denetimlerden geçiriyorlar’’ diyerek bir daha kimsenin onların ne yaptıklarını kontrol etmediğini ileri sürdü.


YER ALTINA GÖMMEK ÇARE DEĞİL

Ali Korsan; ‘’Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan Aliağa’da birkaç yıl önce yapılan bir araştırmada ortaya çıktı. Bu araştırmayla Aliağa’daki tesislerin yüzde 50’sinin ruhsatsız olduğu görüldü. Ruhsatı olmayan, ÇED raporu olmayan sanayi, istediği gibi üretim yapıyor. Ne üretiliyor, hangi zehirli ve tehlikeli maddeler kullanılıyor, sonuçta ne çıkıyor bilen yok. Türkiye’de ortaya çıkan yıllık kimyasal atık miktarları hakkında, bakanlık başka, Kimya Sanayicileri Derneği başka, İzaydaş başka rakamlar veriyor. Oysa bu kurumlar bu konuda en fazla bilgi sahibi olması gereken kurumlardır. Bu kadar denetimsizliğin ve bilgi eksikliğinin olduğu bir ülkede ne yaparsanız yapın, kirliliği önleyemezsiniz. Burada çözüm, ortaya çıkan çöpü yakmak ya da yer altına gömüp, saklamak değil öncelikle çöp üreten sanayiden kurtulmak ve temiz üretimi teşvik etmektedir’’ şeklinde görüşlerini dile getirdi. Türkiye’de devletin bir katı atık politikası bulunmadığını ileri sürerek sözlerine devam eden Korsan konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Bundan dolayı sanayiciler kontrolsüz, başı bozuk bir üretim sürecinde, akla hayale sığmayacak miktarda tehlikeli ve tehlikesiz çöp üretilmektedir. İşleri, bu konuda değerlendirmek olan yetkililer ise ‘’sanayi üretiminde tehlikeli atık elbette çıkar. Bunun için yapacak bir şey yok. Atık sorunu çözmek için yatırım yapmak gerekir’’ diyerek, yakma tesislerini ya da gömme alanlarını çözüm olarak gösteriyorlar. Türkiye’deki sanayi henüz gelişme aşamasında. Sanayi kuruluşları temiz üretim yapmak yönünde teşvik edilebilirler. Atıkları yakmak çözüm değildir. Türkiye’de atık yakma tesislerine değil, atık düzeyini minimuma indirecek ve atıkları ekonomiye geri kazandıracak sistemlere ihtiyaç vardır. Yanlış olan yer seçimi yalnızca Büyükçavuşlu değil, tüm Trakya bu iş için yanlıştır. Burası tarım alanıdır, orman alanıdır, burası önemli bir su havzasıdır. Anadolu’da tarım yapılmayan, yakınında orman olmayan, su havzası olmayan, kurak-çorak bir yer bulun, tesisinizi oraya yapın. Çöplerinizi de oraya taşıyın’’

‘’BU TESİSE İZİN VERMEK BÜYÜK BİR HATA OLACAKTIR’’’ Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan sözlerini şu şekilde tamamladı: ‘’Burada böyle bir tesis kurmak, böyle bir tesise izin vermek çok büyük bir yanlıştır. Bu topraklarda bu kadar sanayi tesisine izin verilmiş olması zaten baştan yapılmış bir hatadır. Böyle bir tesis kurmak bu hayatı misli ile katlamak olur ve daha sonra bunun geri dönüşü ve telafisi mümkün olmayacaktır. Avrupa Birliği’ndeki birçok ülkede yakma tesislerinin yasaklandığını duyuyoruz. Onun yerine dönüşümü ve tehlikeli atışı minimize etme stratejilerinin geliştirildiğini duyuyoruz. Biz ise, onların eski hatalarını en baştan tekrarlamaya çalışıyoruz. Ne Büyükçavuşlu’da ne de Trakya’da atık yakma ve zehir depolama tesisi yapılmamalıdır’’ Konuşmaların tutanaklara geçmesinin ardından bilgilendirme toplantısı sona erdi.

Haber Yayın Tarihi : 1 11 2007 - 10:21
ÇERKESKÖY HABER GAZETESİ