DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

22 Mart 2011 Salı

Trakya'da, Temiz Ve Sağlıklı Bir Çevrede, Ayçiçekleri İle Beraber Yaşamak İsteyenler İçin Uzunköprü'de Eylem ve Konser...




Yıldız Dağları’ndan doğup Saros Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri, bir zamanlar tüm Trakya'ya hayat veren, bölgedeki tarım arazilerini besleyen bir nehirdi. Şimdi ölüm taşıyor, canlı hayatı tehdit ediyor, can alıyor. Ergene Nehri, Türkiye’nin en kirli nehri… Artık Ergene’de su değil zehir akıyor. Ergene, ciddi ağır metaller ve kimyasallarla yüklü, dayanılmaz kokulu, pas renginde bir suya dönüştü. Toprak kirlendi, ayçiçekleri küçüldü, yaşamlar tehdit ediliyor…
Trakya Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmanın sonucu, acı gerçeği apaçık vurguluyor: Ergene Nehri’nin yararlı kullanımı ortadan kalkmıştır, Ergene Nehri bitmiştir…

Yaklaşık 280 km. uzunluğa sahip Ergene Nehri’ni besleyen kollar, bugün birer “Atık Su Toplama” kanalı gibi çalışıyor.
“Şeytan Dörtgeni” olarak adlandırılan ve sanayileşmenin yoğun olduğu Çorlu, Çerkezköy, Muratlı ve Lüleburgaz bölgesinin atık suları, nehrin sularına karışıyor. Özellikle Çorlu-Çerkezköy bölgesinde faaliyet gösteren ve birçoğu ruhsatsız olarak üretim yapan yaklaşık bin beş yüz sanayi tesisinin atıkları, hiçbir arıtma uygulanmadan, havzaya bırakılıyor. Arıtma tesisine sahip az sayıda işletme de bu tesislerini verimli bir biçimde kullanmıyorlar. Bölgedeki işletmeler her gün yeraltından 5 milyon metreküp temiz su çekiyorlar ve sonra, kirlettikleri bu suyu, denetimsiz bir biçimde havzaya geri bırakıyorlar. 15 yıl önce elli metreden çekilebilen yeraltı suyuna günümüzde üç yüz-üç yüz elli metrede ulaşılabiliyor. Yeraltı sularının yoğun kullanımı sonucu bölgenin hidroekolojik yapısı da bozuldu. Bunun sonucunda, yakında içecek su bulmakta da sıkıntı çekeceğiz. Bu kirliliğin bir sonucu olarak sekiz yüz bin kişinin yaşadığı Ergene Havzası’nda çok ciddi sağlık sorunları yaşanıyor. Özellikle akciğer kanseri ve kalın bağırsak kanseri başta olmak üzere diğer kanser türlerinde büyük bir artış gözlemleniyor.
Bu kirlilik, sadece bölge insanının sağlığını tehdit etmiyor. Bu topraklarda üretilen tarım ürünleri, Türkiye’nin diğer bölgelerinde de tüketildiğinden, bu sorun hepimiz için kanser tehdidi oluşturuyor. Tarım ürünlerindeki kirlilik, çiftçilerin maddi kayıplarına da neden olmaktadır. Bir yandan sağlıklarını, diğer yandan gelirlerini kaybediyorlar. Bu da bölgedeki yaşamı daha da zorlaştırıyor. Ergene Havzasındaki bu sorunu, daha önce çeşitli etkinlilerle duyurmaya çalışan Trakya Ergene İnisiyatifi, 23 Mart 2011 Çarşamba günü saat 19.00’da Taksim Tramvay durağında yapacağı basın açıklamasıyla bir kez daha kamuoyuna anlatıyor. Trakya Ergene İnisiyatifi'nin yeni etkinliği, 26 Mart 2011 Cumartesi günü, sanayiden uzak, tarıma dayalı yaşam şekliyle sanayinin kirliliğinden en çok etkilenen Uzunköprü’de bir basın açıklaması ve açık hava konseri ile sorunu bir kez daha duyurmak olacak. Konserde sanatçı Şevval Sam şarkılarını “Temiz Bir Ergene, Yaşanabilir Bir Trakya” için seslendirecek.

Silivri Çevre Derneği olarak katılacağımız bu etkinliğe tüm Silivrililer’i ve tüm Trakyalılar’ı bekliyoruz.

Temiz bir Trakya ve temiz bir Ergene için el ele!..