12 Bin Nüfuslu Selimpaşa'ya 250 Dönümlük Bok Çukuru
On iki bin nüfuslu Selimpaşa’ya dört yüz bin kişilik bir bok çukuru yapılacakmış. Bu, zamanla iki milyon kişilik bir çukura dönecekmiş. Bunun için 250 dönümlük bir alanda arıtma tesisi yapılacakmış.
Selimpaşalılar’a böyle bir tesis ister misiniz diye sormadan, oldu bittiye getirerek, "bakın ne de güzel bir tesis, iki milyon kişinin atığını sizin beldenize getireceğiz" diye, sanki müjdeli bir haber veriyorlar.
Duyurusu son dakikada yapılan bir toplantı. Efendim neymiş, gazetede yayınlamışlar. Kaç kişi okuyor gazeteleri. Neden beş-on gün önceden anonsla duyurup, halkı bilgilendirmediniz. Son dakikada kahvehanelere asılan uyduruk ve küçücük bir yazıyla halka haber vermişlermiş.
Sadece toplantının yapılacağı kahvehanede oturan on beş-yirmi kişi haberdar olup toplantıya katıldı. Tesisin yapılacağı yerin yakınındaki sitelerde oturanların ve arsa sahiplerinin çoğunun haberi olmamış ki, oralardan gelen hiç kimse yoktu.
Bu tesis imar alanı içinde... Yani dört bir tarafında yeni yapılaşmalar olacak. Yurttaşlar tesis dolayısıyla arazilerinin değerinin düşeceğinden korkuyorlar. Bu tür tesislerin en büyük sorunu etrafa yaydıkları pis kokudur. İyi bir işletmeyle koku önlenir, diyorlar. Bugüne kadar bu tür işletmelerin hiç de iyi işletilmediklerini defalarca gördük. O tesisler mutlaka kokarlar. İkinci önemli sorun ise kamyon trafiğidir. Tesisden çıkarılan arıtma çamurunun son depolama yerine gönderilmesi için her gün sayısız kamyon seferi olacaktır. Başlangıç için dört yüz bin kişilik bir tesisten söz ediyoruz. Daha sonra ise iki milyon kişilik bir tesis... Ne kadar çamur çıkacağını, ne kadar kamyon gerekeceğini varın siz hesaplayın.
Kumburgaz’ın, Kamiloba’nın ve Celaliye’nin atıkları da bu tesiste arıtılacakmış. Yani siz Kumburgaz’da yapacaksınız, atıklarınız Selimpaşa’ya gelecek, orada arıtılıp, denize dökülecek. Bu tesis, üstelik geçen yılki sel felaketinin yaşandığı dere yatağına yapılıyor. Yeni bir sel felaketinde tüm atıklar Selimpaşa’yı basacak.
Biz Silivri Çevre Derneği olarak arıtma tesislerine karşı değiliz. Fakat bu tesisin yeri tamamen yanlış ve halkı mağdur edecek. Ayrıca tesisin boyutu; bize, önümüzdeki dönemde bölgeye ne kadar göç beklendiğini ve Anadolu’dan koparılacak bir kaç milyon kişinin daha bu bölgeye doldurulacağını gösteriyor. Bu proje, bir ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. Bu, tamamen politik bir tercihin sonucudur.
AKP iktidarı zaten bunu söyleyip duruyor. Tüm Türkiye’yi, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’ne toplamaya çalışıyorlar. Boşalan Anadolu topraklarını ne yapacaklarını da açıklasalar belki daha anlaşılır olurlar.Selimpaşa’ya yapılacak arıtma tesisi hakkındaki
bildirimizden sonra yerel gazetelerin bazılarında “Silivri Çevre Derneği arıtma tesisi
istemiyormuş” gibi bir hava estirilmeye çalışılıyor. Bunun bir yanlış
anlaşılmadan kaynaklandığını düşünüyoruz. Biz, hiçbir yerde arıtma tesislerine
karşıyız demedik. Herkes bilmeli ki çevre derneği arıtma tesislerinin en büyük
savunucusudur. Biz her yerde arıtma tesisleri yapılmasını istiyoruz.
Marmara’nın ve derelerimizin temiz kalmasını istiyoruz. Yalnız herkes şunu da
bilmeli ki, yanlış bir yere yapılan herhangi bir tesise karşı çıkacağımız gibi
yanlış yere yapılan arıtma tesisine de karşı çıkmak bizim görevimizdir. Bu
bağlamda önceki bildirimizde de yazdığımız gibi Selimpaşa’ya yapılacak tesisin
yeri yanlıştır. Bu nedenle biz Silivri Çevre Derneği olarak Selimpaşa’da
yapılacak arıtma tesisine karşıyız.
Neler yazmıştık geçen bildiride:
1 - "Bu tesis imar alanı içinde. Yani dört bir
tarafında yeni yapılaşmalar olacak."
Bu yeni yapılaşmalar tesisin 10-15 metre uzağında olacak,
yani tesisin yanı başında ve dört bir tarafını çevirmiş olacaklar. Burada
oturacak insanlar tesisin kokusundan şikâyet etmeye başladıklarında kim onlara
burada yer almasaydınız ya da burada oturmasaydınız diyecek? Üstelik söz konusu
alan düne kadar daha yeşil alanken bugün bir kararla arıtma tesisi alanı olmuş.
2 - "Bu tesis üstelik geçen yılki sel felaketinin
yaşandığı dere yatağına yapılıyor."
Geçen yıl tam da arıtma tesisinin yapılacağı yerin önündeki
sitede selden dolayı bir boğulma olayını ve ikiyüzün üzerinde otomobilin
denize sürüklendiğini biliyoruz. Yani arıtma tesisinin yapılacağı alan bir sel
yatağı. Önümüzdeki yıllarda benzer bir felaket olduğunda bu defa ortalığı sel
ile birlikte atıklar da basacak. O zaman da birileri tüh, tüh; vah, vah diyecek
ama bunun kimseye faydası olmayacak…
3 - Diğer itiraz noktamız ise arıtma tesisinin yapılacağı
yerin, bu iş için en uygun yer olduğundan değil, sadece kamu arazisi olduğu ve
bedavaya kapatılacağı için seçilmiş olmasındandır. Daha uygun ve daha güvenli
yerler bulunabilir.
4 - Dördüncü itiraz noktamız ise projenin ihtiyaçtan çok
politik bir yatırım olmasıdır. İstanbul’a göçü teşvik etmesi, göçü
programlanmasıdır. Yalnızca Kumburgaz, Kamiloba, Celaliye ve Selimpaşa’ya
hizmet vereceği söylenen tesisin bu kadar büyük olması gerekmez. Daha küçük ve
daha uygun bir proje yapılabilir. Fakat sizin tüm Türkiye’yi İstanbul’a
toplamak gibi bir amacınız varsa o zaman böyle projeler yaparsınız. Ve biz buna
da itiraz ediyoruz.
Bizim itiraz nedenlerimiz bunlar. Bizim ve bazı Selimpaşalıların
karşı çıkmasına rağmen bu proje yapılabilir. O zaman bu projenin yaratacağı
sorunların tüm vebali, bugün bu projeyi savunanlara ait olacaktır.