DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

15 Kasım 2003 Cumartesi

Silivri limanı Temizlenecek (15 kasım 2003)


silivri limanı temizlenecek (15 kasım 2003)


silivri limanı uzun yıllardan sonra önümüzdeki günlerde temizlenmeye başlanacak..
silivri akp'nin çevre komisyonu başkanı ali korsan ve ilçe başkanı tülay kaynarca'nın girişimleriyle konu akp'nin
bölge milletvekillerinden cengiz kaptanoğlu'na iletilmişti. kaptanoğlu da silivri limanının temizlenmesi işini yatırım
programına aldırdı ve altı yüz milyar liraya mal olması beklenen projenin bayram tatilinden sonra yürürlüğe
konulması sağlandı.
en son 1990'ların başında temizlenen silivri limanı daha önceki yıllarda daha sık olarak temizleniyordu. kirliliğin çok
arttığı ve liman içinin, dere ağızlarının ve yanlış yapılan dalgakıran etrafının kumlarla dolduğu silivri sahili, bu
temizliğin ardından bir müddet nefes almış olacak..

kaynak: arkaoda silivri'nin sesi                                         

                                                                                                                     (15 kasım 2003)                    
                                                                                                             
                                                                                                             SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
                                                                                                                      Bşk Ali KORSAN
                                                                                                                          










9 Ekim 2003 Perşembe

Çaresiz Silivrililer adına Silivri Çevre Derneği Silivri’de ve Trakya’da Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisine Hayır!..

 

                                                                      9 Ekim 2003

 

Silivri’de ve Trakya’da Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisine Hayır!..

 

Küresel ısınmanın etkilerinin artık geri dönülmez noktaya geldiği günümüzde, küresel ısınmayı durdurmaktan değil, ancak yavaşlatmaktan söz edebileceğimizin günümüzde, küresel ısınmaya gani gani katkıda bulunacak bir tesisi inşa etmek ne kadar aklın, mantığın kabul edebileceği bir iştir. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz, devleti âli’mizin de desteğiyle bir tehlikeli atık bertaraf tesisi (tehlikeli atık yakma tesisi) inşa etmeyi planlamaktadır. Bu tesisi İstanbul’un en bakir topraklarında, Silivri’de, bugüne kadar sanayinin kirleticiliğinden kendini koruyabilmiş ve temiz kalmış tarım topraklarının ortasındaki ormanlık bir alana yapmayı planlamaktadır.

 

İstanbul Valisi, Silivri’de yapılması planlanan tehlikeli atık yakma tesisini istemediğimizi belirttiğimiz 12700 Silivrili’nin imzasını taşıyan dilekçemizi konunun kendisini ilgilendirmediği gerekçesiyle kabul etmemiş, geri çevirmiş.

 

Biz ne yanlış yaptığımızı bilemedik! İstanbul’da inşa edilecek tehlikeli bir tesise karşı olduğumuzu belirten görüşlerimizi ve bu tesisi istemediğimizi İstanbul’un en büyük mülki amirine bildirmeye çalıştık. Bunun neresi yanlış? Bu dileğimizi ilimizin en büyük mülki amirine değil de kime bildirseydik? Mafyaya mı gitseydik? Ya da cinlere, perilere, iyi sıhhatte olsunlara mı bildirseydik.

 

Bize göre, böyle bir tesisi inşa etmeye niyetlenmek, dünyanın içinde bulunduğu bu durumda vatan hainliği ve insanlık suçudur, geleceğimize ve çocuklarımızın yaşamına saplanacak hain bir hançerdir. Böyle bir tesisi her ne olursa olsun inşa etmek yanlıştır. İlle de inşa etmek istiyorsanız bu defa yer seçimi yürürlükteki yasalarımıza göre yanlıştır. Yasalarımıza aykırı bu durumu, bir oldu bittiye getirip inşa etmeye çalışmanın akla mantığa sığar bir yanı yoktur.

 

Günümüzde atıkları yakarak yok etmek aynı zamanda cehaletin de bir göstergesidir. Bir yerdeki atık, yanlış yerdeki hammaddedir. Sizin atık diye yok etmeye çalıştığınız madde başka birinin hammadde olarak aradığı kaynaktır. Dolayısıyla bu atıkları yakarak yok etmek aynı zamanda milli serveti yok etmektir. Doğru çözüm, olabildiğince az atık çıkarmak ve bu atıkları kaynağında ayrıştırıp onları kullanacak olanların hizmetine sunmaktır. Yoksa yakmak, yok etmek değildir.
 
Biz yine de bir yanlış anlama olduğunu düşünerek dileğimizi sayın valimize tekrar ileteceğiz. Umarız bu defa dileğimizi görmezden gelmez ve dilekçemizi kabul ederek 9 Ekim 2003 tarihli, 4982 sayılı yasa ile düzenlenmiş bilgi edinme hakkımızı göz önünde bulundurarak bize bir cevap verir.
 

Çaresiz Silivrililer adına Silivri Çevre Derneği

                                   Başkanı Ali KORSAN

                                          9 Ekim 2003      


 

















5 Haziran 2003 Perşembe

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ "Hepimiz Susuzluktan Ölebiliriz!.."














DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ"Hepimiz Susuzluktan Ölebiliriz!.."

  5 Haziran 1972'de Stockholm'de toplanan Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda, yeryüzündeki doğal ve kültürel çevre değerlerinin, "sürdürülebilir yaşamın" temel kaynakları olarak korunması yönündeki sözleşmenin imzalanması bize 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü armağan etmiştir.
          5 Haziran 1972'de imzalanan bu sözleşme, insanlık için yeni bir gelecek güvencesi anlamına geldiğinden, imza tarihinin her yıl "Dünya Çevre Günü" olarak kutlanmasına karar verilmiştir.
          Birleşmiş Milletler Çevre Programı, bu yılki 5 Haziran Çevre Günü'nün temasını "Su" olarak belirlemiştir. Birleşmiş Milletler'in yaptığı tanımın tamamı şöyle: "Su: Dünyada 2 milyar insan onun için ölüyor."
          Dünyanın olduğu gibi Silivri'nin de en büyük sorunlarından birisi su. Her yaz tekrarlandığı gibi bu yaz da Silivrililer'i bir su sıkıntısı beklediği ortada. Silivri'nin su problemine çözüm üretmek yerine 15 km.lik bir boru isale hattının yapılması karşılığında, Silivri'nin suyu özelleştirilmek istenmektedir. Kamu görevi yapmak üzere halk tarafından seçilen kişilerin, biz bu kamu görevini yapamıyoruz, bu hakkı 11 yıl 3 ay süreyle özel bir firmaya devrediyoruz, deme hakkı yoktur. Planlı yapılaşmaya önem verilmediğinden, Silivri günden güne daha büyük sorunlara doğru yol almaktadır. Ne çöp yeri sorunu çözülmüştür, ne liman içinin temizlenmesi, ne de otopark sorunu.
          Silivri'de bahçeli ev bile görmek imkansız hale gelmiştir. Her yer binayla, asfaltla, kaldırım taşıyla kaplanmıştır. Kaldırım yapılırken bile aralara üç-beş ağaç dikmek kimsenin aklına gelmemektedir. Hepimiz elele vermiş, bindiğimiz dalı kesmekteyiz. Yaşayacak başka bir Silivri olmadığını görüp, Silivri'nin acil çevre sorunları üzerine eğilmeliyiz. Çevre sorunları dediğimiz bizim yaşam alanı sorunumuzdur.
          İş işten geçmeden herkesi çevre yani yaşam alanımız üzerinde düşünmeye ve olumlu yönde bir şeyler yapmaya davet ediyoruz.

                                                                                SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
                                                                                05.06.2003


DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ "Hepimiz Susuzluktan Ölebiliriz!.." 5 Haziran 2003

 

         


                    

                                                DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ

          "Hepimiz Susuzluktan Ölebiliriz!.."

 

          5 Haziran 1972'de Stockholm'de toplanan Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda, yeryüzündeki doğal ve kültürel çevre değerlerinin, "sürdürülebilir yaşamın" temel kaynakları olarak korunması yönündeki sözleşmenin imzalanması bize 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü armağan etmiştir.

          5 Haziran 1972'de imzalanan bu sözleşme, insanlık için yeni bir gelecek güvencesi anlamına geldiğinden, imza tarihinin her yıl "Dünya Çevre Günü" olarak kutlanmasına karar verilmiştir.

          Birleşmiş Milletler Çevre Programı, bu yılki 5 Haziran Çevre Günü'nün temasını "Su" olarak belirlemiştir. Birleşmiş Milletler'in yaptığı tanımın tamamı şöyle: "Su: Dünyada 2 milyar insan onun için ölüyor."

          Dünyanın olduğu gibi Silivri'nin de en büyük sorunlarından birisi su. Her yaz tekrarlandığı gibi bu yaz da Silivrililer'i bir su sıkıntısı beklediği ortada. Silivri'nin su problemine çözüm üretmek yerine 15 km.lik bir boru isale hattının yapılması karşılığında, Silivri'nin suyu özelleştirilmek istenmektedir. Kamu görevi yapmak üzere halk tarafından seçilen kişilerin, biz bu kamu görevini yapamıyoruz, bu hakkı 11 yıl 3 ay süreyle özel bir firmaya devrediyoruz, deme hakkı yoktur. Planlı yapılaşmaya önem verilmediğinden, Silivri günden güne daha büyük sorunlara doğru yol almaktadır. Ne çöp yeri sorunu çözülmüştür, ne liman içinin temizlenmesi, ne de otopark sorunu.

          Silivri'de bahçeli ev bile görmek imkansız hale gelmiştir. Her yer binayla, asfaltla, kaldırım taşıyla kaplanmıştır. Kaldırım yapılırken bile aralara üç-beş ağaç dikmek kimsenin aklına gelmemektedir. Hepimiz elele vermiş, bindiğimiz dalı kesmekteyiz. Yaşayacak başka bir Silivri olmadığını görüp, Silivri'nin acil çevre sorunları üzerine eğilmeliyiz. Çevre sorunları dediğimiz bizim yaşam alanı sorunumuzdur.

          İş işten geçmeden herkesi çevre yani yaşam alanımız üzerinde düşünmeye ve olumlu yönde bir şeyler yapmaya davet ediyoruz.

 

                                                                                SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ

                                                                                05.06.2003



 

4 Haziran 2003 Çarşamba

SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ'NİN FAALİYETLERİNE DAİR...





SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ'NİN FAALİYETLERİNE DAİR...

          Yaydığı manyetik dalgalar nedeniyle insan sağlığını tehdit ettiği bilimsel olarak da kanıtlanmış olan cep telefonu baz istasyonlarının yerleşim yerlerinden kaldırılması için söz konusu yerleşim yerlerinin sakinleri ve duyarlı Silivri halkıyla ortaklaşa hareket edilerek baz istasyonlarının kaldırılması için dava açılması dahil çeşitli girişimlerde bulunulmuştur.

          Silivri'nin çeşitli köylerinde maden arama bahanesiyle açılmak istenen kum-çakıl ocaklarının doğaya vereceği zararlar göz önünde bulundurularak; yöre halkının da söz konusu tesislere karşı olması nedeniyle, bu tesislerin kurulmasının önüne geçmek için ilgili bakanlıklar dahil tüm kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve yöre halkına destek verilmiştir.

          Silivri'ye yapılması düşünülen F Tipi cezaevinin Silivri'nin sosyal, ekonomik ve ahlaki yapısına vereceği zararlar nedeniyle, cezaevinin yapılmasını engellemek için girişimlerde bulunan Silivri Yerel Gündem 21'in Kent Konseyi toplantısında ve düzen-lenen mitingte dernek olarak bu girişimlere destek verilmiş, konunun kamuoyunda canlı tutulması sağlanmıştır.

          Eski Pazariçi olarak bilinen alana yapılmak istenen çok amaçlı işyeri ve otopark alanının yapımına karşı olan Silivri halkının yanında yer alınmış ve söz konusu alanın yeşil alan olarak düzenlenmesi için kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır. Son günler-de, söz konusu alanda yapılan inşaat çalışmalarının, etraftaki çok geniş bir alanın gü-venliğini tehdit etmesi, talebimizin fiziki anlamda ne kadar sağlam bir temele oturmuş-ken yerel iktidarca kamu yararı gözetilmeden reddedildiğinin bir kanıtı olarak görül-müştür.

          Silivri'nin en büyük problemlerinden biri olan çöplük alanının ıslahı konusu kamuoyu gündeminde canlı tutulmaya çalışılmış ve Silivri Belediyesi ile Selimpaşa Belediyesi'nin Çeltik Köyü Çiftetepe Mevkii'nde ortaklaşa yapmayı planladıkları çöp depolama alanı projesinin hayatı geçirilme aşamasındaki gelişmeler takip edilerek çalışmaların hızlandırılması için girişimlerde bulunulmuştur.

          Kötü görünümleri ve yaydıkları pis kokuyla Silivri halkını olumsuz etkileyen Boğluca Deresi ve Karılar Deresi'nin ıslahının gerçekleştirilebilmesi için Silivri Belediyesiyle görüşmelerde bulunulmuş ve Silivri'nin en büyük çevre sorunlarından birisinin çözüme kavuşturulmasının önü açılmıştır.

          Silivri köylerindeki orman arazilerinin, orman vasıflarını kaybettikleri gerekçesiy-le şahıslara kiralanmasının önüne geçilmek için ilgili bakanlıklar düzeyinde çözüm yol-ları aranmıştır.

          Kışın, binalarda kömür kullanımı konusunda belediyelerin duyarlılıklarını sürekli kılmak için belediyeler nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve yeterli kalorinin altında ısı veren kalitesiz kömürlerin tekrardan kullanılmaya başlanılmasının önüne geçilmesi için konu dikkatle takip edilmiştir.

          Yaz aylarında sahil kesimindeki işletmelerin gürültü kirliliği yapmalarının önüne geçilmesi için ilgili kurum ve kuruluşların bu işyerlerinde gerekli denetimi yapıp yap-madıkları takip edilerek gürültü kirliliğinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.

          Silivri Belediyesi'nin "Silivri Marinası'nın Kıyı Tahkimatı Uygulama Projesi"nin ihale edilmesini gerekçe göstererek Silivri Limanı ve Boşnak Bahçe Mevkii arasında kalan kısmı hafriyat, inşaat molozları ve toprak dökerek kaçak bir şekilde doldurması-nın engellenmesi için, ilgili bakanlıklar ve İstanbul İl Çevre Müdürlüğü de dahil gerekli tüm merciler nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.

                                                                               
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ                           Yönetim Kurulu Adına Başkan
                                                                              ALİ  KORSAN

6 Mayıs 2003 Salı

LİSELİLERE SİLİVRİNİN ÇEVRE SORUNLARI...

 

    


    

LİSELİLERE SİLİVRİNİN  ÇEVRE SORUNLARI..


  SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ'NİN FAALİYETLERİNE DAİR...

                                                                                                       06 05 2003

          Yaydığı manyetik dalgalar nedeniyle insan sağlığını tehdit ettiği bilimsel olarak da kanıtlanmış olan cep telefonu baz istasyonlarının yerleşim yerlerinden kaldırılması için söz konusu yerleşim yerlerinin sakinleri ve duyarlı Silivri halkıyla ortaklaşa hareket edilerek baz istasyonlarının kaldırılması için dava açılması dahil çeşitli girişimlerde bulunulmuştur.

 

          Silivri'nin çeşitli köylerinde maden arama bahanesiyle açılmak istenen kum-çakıl ocaklarının doğaya vereceği zararlar göz önünde bulundurularak; yöre halkının da söz konusu tesislere karşı olması nedeniyle, bu tesislerin kurulmasının önüne geçmek için ilgili bakanlıklar dahil tüm kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve yöre halkına destek verilmiştir.

 

          Silivri'ye yapılması düşünülen F Tipi cezaevinin Silivri'nin sosyal, ekonomik ve ahlaki yapısına vereceği zararlar nedeniyle, cezaevinin yapılmasını engellemek için girişimlerde bulunan Silivri Yerel Gündem 21'in Kent Konseyi toplantısında ve düzen-lenen mitingte dernek olarak bu girişimlere destek verilmiş, konunun kamuoyunda canlı tutulması sağlanmıştır.

 

          Eski Pazariçi olarak bilinen alana yapılmak istenen çok amaçlı işyeri ve otopark alanının yapımına karşı olan Silivri halkının yanında yer alınmış ve söz konusu alanın yeşil alan olarak düzenlenmesi için kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır. Son günler-de, söz konusu alanda yapılan inşaat çalışmalarının, etraftaki çok geniş bir alanın gü-venliğini tehdit etmesi, talebimizin fiziki anlamda ne kadar sağlam bir temele oturmuş-ken yerel iktidarca kamu yararı gözetilmeden reddedildiğinin bir kanıtı olarak görül-müştür.

 

          Silivri'nin en büyük problemlerinden biri olan çöplük alanının ıslahı konusu kamuoyu gündeminde canlı tutulmaya çalışılmış ve Silivri Belediyesi ile Selimpaşa Belediyesi'nin Çeltik Köyü Çiftetepe Mevkii'nde ortaklaşa yapmayı planladıkları çöp depolama alanı projesinin hayatı geçirilme aşamasındaki gelişmeler takip edilerek çalışmaların hızlandırılması için girişimlerde bulunulmuştur.

 

          Kötü görünümleri ve yaydıkları pis kokuyla Silivri halkını olumsuz etkileyen Boğluca Deresi ve Karılar Deresi'nin ıslahının gerçekleştirilebilmesi için Silivri Belediyesiyle görüşmelerde bulunulmuş ve Silivri'nin en büyük çevre sorunlarından birisinin çözüme kavuşturulmasının önü açılmıştır.

 

          Silivri köylerindeki orman arazilerinin, orman vasıflarını kaybettikleri gerekçesiy-le şahıslara kiralanmasının önüne geçilmek için ilgili bakanlıklar düzeyinde çözüm yol-ları aranmıştır.

 

          Kışın, binalarda kömür kullanımı konusunda belediyelerin duyarlılıklarını sürekli kılmak için belediyeler nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve yeterli kalorinin altında ısı veren kalitesiz kömürlerin tekrardan kullanılmaya başlanılmasının önüne geçilmesi için konu dikkatle takip edilmiştir.

 

          Yaz aylarında sahil kesimindeki işletmelerin gürültü kirliliği yapmalarının önüne geçilmesi için ilgili kurum ve kuruluşların bu işyerlerinde gerekli denetimi yapıp yap-madıkları takip edilerek gürültü kirliliğinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.

 

          Silivri Belediyesi'nin "Silivri Marinası'nın Kıyı Tahkimatı Uygulama Projesi"nin ihale edilmesini gerekçe göstererek Silivri Limanı ve Boşnak Bahçe Mevkii arasında kalan kısmı hafriyat, inşaat molozları ve toprak dökerek kaçak bir şekilde doldurması-nın engellenmesi için, ilgili bakanlıklar ve İstanbul İl Çevre Müdürlüğü de dahil gerekli tüm merciler nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.

 

                                                                                SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ

                                                                                Yönetim Kurulu Adına Başkan

                                                                                ALİ  KORSAN






5 Şubat 2003 Çarşamba

SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ LOKALİNDE SANAT MATİNELERİ (Şubat 2003)

                                                                     
                                                                     
                                                                     
                                             














SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ LOKALİNDE SANAT MATİNELERİ ( 5 Şubat 2003)

Silivri'nin gece hayatına farklı bir soluk getiren Matina Sanat Geceleri organizasyonu;

her hafta salı geceleri Silivri Çevre Derneği Lokalinde gerçekleşiyor.

Organizasyonda Cengiz Koca, Gürbüz Koca, Kamil Bilici,Feza Behiye Kaya,

Ahmet Elver gibi isimlerin alın terinin bulunduğu program saat 19:00'da start alıyor.

Cengiz ve Gürbüz kardeşlerin sazları ve sözleriyle eşlik ettikleri gecede;

her yaş grubunda katılımcı bulmak mümkün.Şiir ve türkü ağırlıklı olan organizasyon ilerleyen zaman içerisinde

başta, satranç, tavla turnuvaları, el sanatları, tiyatro ve satranç kursları ile geliştirmeyi hedefliyor.

Daha geniş zaman içerisinde katılımcılarında yönlendirmesi ve talepleriyle her türlü

organizasyonun yapılabileceği taahhütünü veren organizatörler;

Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan'ın da büyük desteğini görüyor.

28 Ocak 2003 tarihinde ilki gerçekleştirilen organizasyonun temelleri aslında iki sene öncesine dayanıyor.

Silivri Yerel Gündem 21 çatısı altında gerçekleştirilen Gönül Sohbetleri adlı projeye katkısı

olmuş insanları biraraya getirmeyi amaçladıklarını belirten Kaya;

Yine Silivri'de yaşayıp yaptıkları sanatı, yüreklerinde hissettikleri şiirlerini, duygularını, düşüncelerini

sessiz bir çığlık misali içinde saklayanlara da ulaşmanın en büyük amaçlarından biri olduğunu vurguluyor.

                                      SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ KAMİL BİLİÇİ VE ALİ KORSAN






15 Haziran 2002 Cumartesi

Silivri'ye son kurulan (Fatih Mah. Fatih Camii Sokak'taki) baz istasyonu....



  

   Silivri'ye son kurulan (Fatih Mah. Fatih Camii Sokak'taki) baz istasyonu...

Silivri Çevre Derneği olarak, Silivri'de kurulu bulunan baz istasyonlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu sürekli vurguluyoruz.
          Silivri'de kurulu bulunan, 10 kHz - 60 GHz frekans bandında çalışan sabit telekomünikasyon cihazlarından kaynaklanan elektromanyetik alan şiddeti değerleri ölçülüp hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmamış olmasından dolayı, doğal olarak halkın kafasında, bu değerlerin insan sağlığını olumsuz etkileyecek düzeyde olduğu şüphesi vardır.
          İl Mahalli Çevre Kurullarından alınan geçici güvenlik sertifikasıyla kurulan bu sistemler için, daha sonra, gerekli ve yeterli ölçümlerin yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa çıkan değerler kamuoyuna hiçbir zaman açıklanmamaktadır. Yalnızca kâr amacı güdüp, halk sağlığını ve kamuoyu çıkarlarını gözardı eden GSM şirketleri "kapsama alanlarını" her geçen gün genişletirken insanların doğal yaşam alan-larının "daralmasına" neden olmaktadırlar.
          Silivri'ye son kurulan (Fatih Mah. Fatih Camii Sokak'taki) baz istasyonunun önüne geçmek için de mahalle sakinleriyle çok uğraştık. Fakat kamuoyunun çıkarı değil de birkaç açgözlünün vahşi çıkarları baskın geldiği için baz istasyonu tepemizde zulüm anıtı gibi durup duruyor.
          Tahmini ağırlığı iki buçuk ton olan bir konteyniri mimari ve statik açıdan hiçbir temele dayandırmadan bir binanın çatısına koymak hangi aklın ve yasanın kabul ettiği bir şey. Mahalle sakinleri, baz istasyonlarının insan sağlığına yaptığı olumsuz etkiler nedeniyle, söz konusu baz istasyonunun mahallelerinden kaldırılması için kaymakamlığa başvurmuşlardır. Kaymakamlık, bu konuda bir yetkisinin olmadığını, Telekomünikasyon Kurumu'nun yetkili olduğunu ve oradan gelen ev-raklara göre hareket ettiklerini belirtmiştir. Oradan gelen evrakın da yasalara uygun olduğu belirtilerek toplumun rahatsızlıklarının yargı yoluyla giderilmesi önerisinde bulunulmuştur. Daha sonra konuyla ilgili olarak belediye başkanlığına gidildiğin-deyse baz istasyonundan belediye başkanlığının haberdar olmadığı öğrenilmiştir. Bina üzerinde değişiklik yapmak için herhangi bir izin alınmamış ve yerel yönetimi ilgilendiren yasalar yönünden yasadışı bir durum or-taya çıkmıştır. Çevre müdürü de baz istasyonlarının geçici güvenlik sertifikasıyla kurulduğunu belirtmiştir.
          Baz istasyonları yaydıkları mikrodalgalar nedeniyle halk arasında tedirginlik yaratmaktadır. Halk, yerleşim birimleri içerisindeki bu baz istasyonlarından kurtul-mak için çözümler aramakta, kendilerine yardımcı olacak kurumlar aramaktadır.
          Silivri Çevre Derneği olarak üç yıldır kamuoyunda duyarlılık oluşturmaya ve baz istasyonlarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz. Cep telefonlarının bile kanser ya-pıcı etkileri bilimsel olarak kanıtlanmışken, GSM firmalarınca baz istasyonlarının tehlikesiz olduğunun iddia edilmesi abesle iştigaldir.
          Baz istasyonlarına izin verilirken yerleşim birimlerinden uzak yerlerin göze-tilmesi, mevcut istasyonların sökülmesi, bugüne kadar mağdur edilmiş halkın da mağduriyeti maddi tazminatlarla da olsa giderilmeye çalışılmalıdır. Çünkü bu ül-kede sadece kâr amacıyla hareket edenlerin değil sıradan insanların da yaşamaya hakkı vardır.
                                                                                Silivri Çevre Derneği
                                                                                Yönetim Kurulu adına
                                                                                Başkan Ali KORSAN

14 Haziran 1999 Pazartesi

Çanta Köyüne'Kömür Ocağı İşletmesi'


B















Çifte çevre kıyımı
(Haber: ÖZGÜR GÖKMEN, 14 Haziran 1999 Radikal Gazetesi)

SİLİVRİ - Silivri'nin Çanta Köyü'nde 'maden arama ruhsatı' alan KİTAŞ, bölgedeki çam ve selvi ağaçlarından oluşan ormanlık alanları ve su kaynaklarını yok ediyor. Orman Bakanlığı ise, köylülerin içme suyunu karşıladıkları su toplama havzasını, Silivri ve Selimpaşa belediyelerine çöp depolama alanı olarak tahsis etti.

2.5 santim kömür
Çanta Köyü sakinleri, KİTAŞ'ın 'Kömür Ocağı İşletmesi' adı altında Çevre Bakanlığı'ndan 800 hektarlık bir araziye Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alarak kum ve çakıl çıkardığını belirtti. Köylüler, yüzlerce ağacın kesildiğine ve ocaktan çıkan çamurlu suyun Sazlı Dere'ye akıtıldığına dikkat çekerek, sularının içilemez hale geldiğini söyledi. Köy halkı aynı bölgede su ihtiyaçlarını karşılayan sekiz hektarlık su toplama havzasının Orman Bakanlığı tarafından Silivri ve Selimpaşa belediyelerine çöp toplama alanı olarak tahsis edildiğini anlatarak, Çevre Bakanlığı'nın her iki olaya da el koymasını istedi.
Silivri Doğayı ve Çevreyi Güzelleştirme Derneği Başkanı Ali Korsan, "Amaç kömür çıkartmak değil, Maden Kanunu'nun boşluğundan istifade edip kum ve çakıl çıkarıp satmak" şeklinde konuştu. Ruhsat alanında kömür olup olmadığının tespiti için 12 adet sondaj yapıldığını belirten Korsan, "Sadece iki kuyuda 25 santim kömür bulundu. Yani, bulunmayan kömüre, 'kömür var' raporu verildi" dedi. ÇED raporunda ruhsat verilen alanda yılda 72 bin 800 ton kum çıkarılması ve 1500 ton da kömür üretiminin yapılmasının planlanlandığını ifade eden Korsan, "Bu tespitle asıl amacın kum çıkarılması ve bu kumun pazarlanması olduğu açıkça ortaya çıkmıştır" dedi. Korsan, "Tesislerin kurulması ve yol yapım çalışmaları sırasında yüzlerce ağaç katledildi.
Ocaktan çıkan çamurlu su ise dereye akıtılmaya devam ediyor" diye konuştu.

İçme suyu bitecek
TEMA Vakfı Silivri temsilcisi Yavuz Çengel ise, ÇED raporuna göre günde 52.5 ton suyun, çalışmalar sırasında ortaya çıkan malzemenin yıkanmasında kullanılacağına işaret ederek, "Bu yıkama suyu yeraltı sularından karşılandığı için Çanta Belediyesi'nin içme suyu tükenecektir" dedi. Çengel, şirket tarafından ruhsatlanan arazinin SİT
alanı olmasını istedi.
Çanta Belediye Başkanı Saffet Sert de Çevre Bakanlığı tarafından onaylanan ÇED raporunun 2872 sayılı Çevre Kanunu'na aykırı olduğunu ileri sürerek, "Çanta'da eski haline getirilmesi mümkün olmayan tam bir çevre felaketi yaşanıyor" dedi. Sert, kum ve çakıl çıkaran firmanın ÇED raporunun iptali için Haziran 1998'de dava açtıklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını belirtti.
Öte yandan Sert, köyün su toplama havzası olan sekiz hektarlık alanın Orman Bakanlığı'nca Silivri ve Selimpaşa belediyelerine çöp toplama alanı olarak tahsis edildiğini söyledi. Sert şöyle konuştu:
"Bölge, Çanta'nın su ihtiyacını karşılayan su toplama havzasında kalıyor. Çevre Kanunu'nda, su toplama havzasında çöp depolanamaz denilmesine rağmen kanun yok sayılmıştır."



İSTANBUL VALİ EROL ÇAKIR 

Çanta Belediye Başkanı Safet SERT 
                          
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ Başkanı Ali KORSAN 

Gazeteci Sefa KARA