Adres:Piri Mehmet Paşa Mah.Cumhuriyet Cad.Makbule Yönel İş Merkezi Çekme Kat No:206 Silivri-İstanbul *** Tel: 0532.241 74 67 (Dernek Başkanı Ali Korsan'a Ait) *** e-posta: silivricevredernegi@gmail.com
DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ
4 Haziran 2016 Cumartesi
Trakya Bölgesinin Çevre Sorunlarına Rol Model Olarak Silivri
11 Nisan 2016 Pazartesi
AFİŞLER 7
AFİŞLER 7
Günden güne azalan yeraltı su kaynaklarımızın kirlenmesini istemiyoruz!..Kimyasal
atıklarınızla kanser olmak istemiyoruz!..
Silivri
Çevre Derneği
AFİŞLER 6
AFİŞLER 6
Zehirli Atık Yakma Tesisi Bölgemizde Tarım ve Hayvancılığı Yok Edecek!..Trakya’da
Kimyasal Atık Mezarlığı İstemiyoruz!..
Silivri
Çevre Derneği
AFİŞLER 5
AFİŞLER 4
AFİŞLER 4
İnsanlar
her geçen gün daha fazla atık üretiyor ve bu tehlikeli süreci değiştirmek için
acilen etkili siyasi ve endüstriyel önlemler gerekiyor.
Halkımızın ölüm tehdidi altında yaşamasını istemiyoruz!..
Silivri
Çevre Derneği
AFİŞLER 3
AFİŞLER 3
Her atık islah
edilmesi ve ekonomiye dönmesi gereken bir kaynaktır.
Her atık geri
kazanılması gereken bir hammaddedir!
Atıkları yakmak
çözüm değildir!
Silivri
Çevre Derneği
AFİŞLER 2
AFİŞLER 2
Silivri Çevre
Derneği
Afişler 1
Atık yakma tesisleri, atık içindeki zehirli maddeleri yok etmezler. Aksine atık yakma teknolojisi, kansere yol açabilen dioksinin çevreye yayılmasına ve besin zincirine karışmasına neden olan başlıca kaynaktır.
Afişler 1
Silivri
Çevre Derneği
Zehirli Atık Yakma
Tesisi Bölgemizde Tarım, Orman ve Hayvancılığı Yok Edecek!..
Bölgemizde
Kimyasal Atık Mezarlığı İstemiyoruz!..
* * * *
Günden güne azalan
yeraltı su kaynaklarımızın kirlenmesini istemiyoruz!..
Kimyasal
Atıklarınızla Kanser Olmak İstemiyoruz!..
* * * *
Sanayiciler ve hükümetlerin iddia
ettiğinin aksine, atık yakma; dünyanın atık sorununun çözümü değil, sorunun bir
parçasıdır. Silivri’de yeterince sorun var.
Zehirli Atık Yakma Tesisine Hayır!..
* * * *
Sanayi her geçen
gün daha fazla atık üretiyor ve bu tehlikeli süreci değiştirmek için acilen
etkili siyasi ve endüstriyel önlemler gerekiyor. Halkımızın ölüm tehdidi
altında yaşamasını istemiyoruz!..
* * * *
Her atık islah
edilmesi ve ekonomiye dönmesi gereken bir kaynaktır. Her atık geri kazanılması
gereken bir hammaddedir! Atıkları yakmak çözüm değildir!
* * * *
Atık yakma tesisleri çevreye yayılan
zehirli gazların, kurşun ve diğer ağır metallerin en büyük kaynağını
oluşturmaktadır.
* * * *
Atık yakma tesisleri, atık içindeki
zehirli maddeleri yok etmezler. Aksine atık yakma teknolojisi, kansere yol
açabilen dioksinin çevreye yayılmasına ve besin zincirine karışmasına neden
olan başlıca kaynaktır.
23 Ocak 2016 Cumartesi
Danıştay, Termik Santrale "Şimdilik" Dur Dedi!
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi Ambardere mevkii ile İstanbul'un Silivri ilçesi Çayırdere Mahallesi arasında özel bir şirket tarafından yapılması planlanan kömürlü termik santral projesinin hayata geçirilmesi için 23 Ocak 2016 tarihinde hukuka uymayacak şekilde Bakanlar Kurulu tarafından alınan Acele Kamulaştırma Kararı’na karşı Çerkezköy Belediye Başkanlığı'nın açtığı davada Danıştay 6. Dairesi, "Trakya’da imar planı değişikliklerinin kesinleşmediği" gerekçesi ile acele kamulaştırma işlemi için yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
Bu yürütmenin durdurulması kararı ile planlanan kömürlü termik santral projesinin önüne kesin olarak geçilmiş değildir. Projenin kesin olarak iptali için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Türkiye'nin enerji açığı olduğu söylemleriyle yapılmak istenen kömürlü termik santraller yaşam alanlarımızı, toprağımızı-suyumuzu, her şeyi kirletmektedir. Türkiye'de şu an için bir enerji açığı yoktur. Bırakın enerji açığı olmasını, piyasada elektrik arz fazlası vardır. Bunun en net ve açık kanıtı; son iki yılda elektrik fiyatlarının ucuzlamış olmasıdır.
Termik santralin yer değişikliği yapılarak kurulması için çalışmalar olduğu söylenmektedir Termik santralin Çerkezköy-Kapaklı bölgesinde bir yere kurulması için hazırlık çalışmaları yapıldığı konuşulmaktadır. Kömürlü termik santral projesinin kesin iptali için mücadelemiz devam edecektir.
16 Ocak 2016 Cumartesi
Bu güneş, bu rüzgar bize yeter!
Bu güneş, bu rüzgar bize yeter!
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, yazılı bir basın açıklaması yaptı. Korsan, 'Bu güneş, bu rüzgar bize yeter dedi.
16 Ocak 2016
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, Temiz Enerji Platformu ve Türkiye Çevre Platformu’nun Ankara’da düzenlediği ‘Enerji’de ulusal ve uluslararası son gelişmeler’ toplantısına katıldı. Geçtiğimiz hafta yapılan toplantının ardından yazılı bir basın bülteni yayınlayan Korsan, “Türkiye eğer yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçmek isterse, bunu yedi-sekiz yıl içinde başarabilecek yeterli kaynağa ve teknolojiye sahiptir” dedi.
Korsan’ın açıklaması şu şekilde;
‘4 BİN KİŞİ ÖLMÜŞ’
“Bölge Platformlarının Çalışma Raporlarının, Termik Santral Karşıtı Çalışmaların ve Sinop, İğneada ve Akkuyuda yapılmak istenen Nükleer Santrallara Karşı Çalışmaların görüşüldüğü toplantının ana konusu ‘Enerjide ulusal ve uluslararası son gelişmeler’ idi.
Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Dünya’da Yenilenebilir Enerji üzerindeki gelişmeleri anlatarak başladığı sunumunda fosil yakıtların ve termik ve nükleer santralların yarattığı kirliliklerin hayatlarımızı nasıl kötü etkilediğini anlattı.
1850’lerde, sanayi devrimiyle artmaya başlayan ve o günlerden sonra hep artmaya devam eden enerji ihtiyacı, o güne kadar kullanılmayan yeni enerji kaynaklarını ortaya çıkardı. Kömür, petrol ve doğalgaz. Bunların kullanılması birçok sorun yarattı fakat kullanılmaya devam edildi.
Amerika’da 1850'lerden beri beş milyon kişi termik santralların etkisiyle kanserden ölmüş. 1952 yılında 4 – 9 Aralık arasında Londra’da kömürün yarattığı duman, havanın dönmesiyle şehrin üzerine çökmüş, 9 Aralıkta havanın değişmesiyle dağılmıştı. Bu sırada bir gecede 4.000 kişi ölmüş, 100.000'den fazla kişi dumanın etkileriyle hastalanmıştı. Daha sonra yapılan detaylı araştırmalar 4 – 9 Aralık arasında ölümlerin 12.000 civarında olduğunu göstermişti.
‘100 SİPARİŞ İPTAL EDİLDİ’
Dünyadaki petrol ve kömürün büyük bölümünün sahibi ya da işletmecisi olan büyük enerji şirketleri, 1970’teki petrol krizinden sonra petrolün bir gün biteceğini anladıklarında ne yapacağız diye düşünmeye başladılar ve çözümün nükleer santrallar olacağına karar verildi. O güne kadar nükleer silah malzemesi üretmek için kullanılan nükleer santralların atık ısılarıyla Rusya’da santralların yakın çevresinde merkezi ısıtma yapılmış, Fransa ve Amerika’da elektrik üretilmişti. Santralların tüm masrafları silah sanayii ya da devlet tarafından karşılandığı için üretilen yan enerji bedava gibi görünüyordu.
1973'de enerji ihtiyacının nükleer santralların atık ısılarıyla karşılanabileceğine dünyayı inandırdılar. Beş bin tane nükleer santral yapılacaktı. Dünyanın tüm enerji ihtiyacı nükleer santrallar ile karşılanacaktı. Enerji neredeyse bedava olacaktı. 1978'e gelindiğinde bu iş bitmişti. 400 kadar nükleer santral yapılmıştı, 100 santral siparişi iptal edilmişti. Pahalı olduğu için, atıkları depolanamadığı için, insanlar tehlikeli bir santralı çevrelerinde istemediği için nükleer silah malzemesi üreten santralların atık ısılarından elektrik üretme macerası son bulmuştu.
‘TEK BAŞINA 25 BİN KİŞİNİN
İHTİYACINI KARŞILIYORDU’
1980 yılından itibaren ABD, İngiltere ve Japonya rüzgar türbinleri ve güneş pilleri teknolojisini geliştirmeye ve bir yandan da kullanmaya başladılar. ABD, 1980'den 1996 yılına kadar Hollanda ve Danimarka’dan 15 bin tane rüzgar tirbünü satın alıp, işletmeye başladı. Yine ABD'de, güneş pilleri alanında bir pazar oluşması ve firmaların konuya ilgisini çekmek için bir milyon kamu binasının çatılarına güneş pilleri yerleştirildi.
Daha sonra Almanya da rüzgar türbini üretmeye başladı. Teknolojinin gelişimi giderek hızlanmaya başladı.
1996'da 600 kw'lık türbinler yapılırken, kısa süre sonra 1.000 kw'lık (1 Mw) ve 2005 yılında 5.000 kw'lık (5 Mw) türbinler yapıldı. 5Mw'lık bir türbin tek başına 25.000 kişinin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyordu.
Teknolojinin gelişimi sonucu güneş pilleri ilk yapıldıkları günden bu güne otuz misli ucuzladılar. Bu günlerde hiçbir destek almaksızın güneş pilleri ve rüzgar türbinleri en ucuz enerjiyi üretmektedirler.
1970'deki petrol krizi bize enerjinin etkin kullanımını öğretti. Daha az enerji kullanarak daha çok iş yapacaktık. Hiç aklımızda yokken petrol krizi bize bunu öğretti. O güne kadar kalkınmışlığın ölçüsü ne kadar çok enerji tükettiğinizdi. Krizden sonra bu, enerjiyi ne kadar etkin kullandığınızla ölçülmeye başlandı.
‘ALMANYA HAZIRLANIYOR’
Almanya 2050 de yüzde yüz yenilenebilir enerji kullanmaya hazırlanıyor. Nükleer santrallarını kapatma kararı almış olan Almanya 2050 ye kadar kömür ve doğal gazdan da vaz geçerek yalnızca yenilenebilir enerji kullanacak. Bunun bir adımı olarak ülkedeki tüm çatıları güneş pilleriyle kaplamaya çalışıyor.
Bir çok Alman vatandaşının her yıl güneşlenmek için geldiği Türkiye, Almanya’dan üç misli fazla güneş görmektedir. Bu da Almanya’da döşenen bir ünite güneş pili, bir birim enerji üretiyorsa aynı ünite Tükiye’de üç birim enerji üretecektir yani üç misli daha ucuz enerji üretecek demektir.
Bir ülkenin doğru bir enerji planlaması yapabilmesi için ‘Enerji-Ekonomi-Çevre karar modeli’ oluşturması gerekir ki yanlış yatırımlar yapmasın. Marmara Üniversitesi böyle bir çalışmayı Türkiye için yapmıştır ve isteyenler bu çalışmadan yararlanabilirler.
Bugün dünya yeni bir nükleer santral yapmaktan vazgeçmiştir. Nükleer santralları olanlar bunları kapatmayı planlamaktadırlar. En büyük sorun kapatılan santralların kullanılmış yakıt çubuklarının ne yapılacağıdır. Bunlar on binlerce yıl itina ile saklanması gereken çöplerdir. Herkes bunları nereye koyacağını düşünmektedir. Bugün yeni yapılıyormuş gibi gösterilen santralların tamamlanması ihtimali yoktur. Bu göstermelik santral girişimleri, dünyanın diğer ülkelerinin çöplerine depo olabilirler. Böyle bir tuzağa düşmemek için çok dikkatli olmak gerekir.
Güneş ve Rüzgar açısından çok şanslı olan ülkemiz, eğer yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçmek isterse bunu yedi-sekiz yıl içinde başarabilir. Türkiye yeterli kaynağa ve teknolojiye sahiptir. Sadece karar vericilerin bu yönde karar vermesi gerekmektedir. Ne yazık ki Türkiye’de karar vericiler petrolü, kömürü ve nükleeri daha çok sevmekte ve lisans vermeyerek rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarını engellemektedirler.
Bu güneş, bu rüzgar bize yeter!”
16 Ocak 2016
20 Aralık 2015 Pazar
Köy köy gezilip, halk bilinçlendirilecek!
YÖRÜNGE Gazetesi 20 12 2016
Köy köy gezilip, halk bilinçlendirilecek!
Kuzey Ormanları Savunması (KOS) adlı aktivist gurubun temsilcileri Silivri'ye gelerek Çevre Derneği yöneticileri ile görüştü. KOS grubu, ileriki günlerde köy köy gezerek halkı bilgilendirmeyi planlıyor.
Kuzey Ormanları Savunması adlı çevreci aktivistlerden oluşan grup Silivri Çevre Derneği’ni ziyaret etti. Başar Toros, Rüya Kurtuluş, Çiçek Hızar ve Çağdaş Öztürk ile İğneada Çevre Derneği yöneticisi Yaşar Mersin’den oluşan KOS ekibi; Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan ile yöneticiler; Ertuğrul Akçaoğlu, Ahmet Yücegök ve Adem Akıncıoğlu tarafından karşılandı.
Görüşmede Silivri ve Çerkezköy arasına yapılması planlanan kömürlü termik santral ve atık alanı hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. 5500 dönüme yakın tarım ve orman arazisinin ve yeraltı su kaynaklarının nasıl yağmalanıp kirli enerji tesislerine kurban edileceği ve Trakya’nın göbeğine yapılması düşünülen bu santralın nasıl İstanbul’un ve Tekirdağ’ın çok büyük bölümlerini kirletip, buralarda yaşamı imkansız hale getireceğinden ve buna karşı birlikte neler yapılabileceği masaya yatırıldı.
Kuzey Ormanları Savunması ve Silivri Çevre Derneği, kömürlü termik santrallere karşı birlikte mücadele etmeye karar vererek yol haritalarını belirleme konusunda prensip kararı aldı. Önümüzdeki günlerde köy muhtarlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve özellikle santralın yapılacağı Çayırdere köylüleri ve çevresindeki Beyciler, Büyükçavuşlu, Sayalar ve Danamandıra köylüleriyle ve Çatalca'nın Hallaçlı köylüleriyle bire bir santralın zararları üzerine görüşme kararı alındı.
20 Aralık 2016
Silivri Çevre Derneği Başkanı