Adres:Piri Mehmet Paşa Mah.Cumhuriyet Cad.Makbule Yönel İş Merkezi Çekme Kat No:206 Silivri-İstanbul *** Tel: 0532.241 74 67 (Dernek Başkanı Ali Korsan'a Ait) *** e-posta: silivricevredernegi@gmail.com
DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ
30 Eylül 2020 Çarşamba
TMMOB, Kanal İstanbul için hazırlanan Çevre Düzeni Planı’nı yargıya taşındı..
27 Eylül 2020 Pazar
Silivri Danamandıralı kadınların,ve Silivri Çerkezköy,e Kurulması..!
Silivri Danamandıralı kadınların,ve Silivri Çerkezköy,e Kurulması..! 27.09.2020
020(1). Silivri Danamandıralı kadınların örgütlenerek Taşocakları ve harfiyat kamyonlarıyla mücadelerini imzalar topluyarak ilğili kurumlara şikayet dilekçelerini ilçevre müdürlüğüne gönderdiler, Kampanyaları sürüyor .
(2) Silivri Çevre Derneği Silivri Çerkezköy Kurulması düşünülen kömürlü termik santralını köylülerle yapılan toplantılar ve yazışmalar sonunda köylüler kaygılarını dile getirmeye çalışıyorlar,
Yapılması planlanan kömürlü termik santralın açılan davalar sonunda mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Yapmış oldukları Mücadelelerinin sonunda köylülerde rahat bir nefes aldılar.
15 Eylül 2020 Salı
1995 Dünya ÇEVRE Gününden ..! SİLİVRİ ÇÖPLÜĞÜ,HARFİYAT ATIKLARI ve MOLOZLAR
2 Eylül 2020 Çarşamba
Bugün KÜZEY ORMANLARI Savunması Silivri Çevre Derneği,ndeydi.
Bugün KÜZEY ORMANLARI Savunması Silivri Çevre Derneği,ndeydi.
1 Eylül 2020 Salı
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
Basın Açıklaması, 01 09
2020
1
EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
İşsizlik
ve pahalılığın giderek arttığı ekonomik kriz ortamından bir türlü çıkamayan
ülkemiz, uzun süreden beri demokrasi ve hukuk alanında özlenen düzeye
gelemediği gibi, her geçen gün “Yeni Dünya Düzeni” denen küresel politikaların
kıskacında çaresizliğe sürüklenmektedir.
Bu
sorunlar yetmiyormuş gibi bugünlerde doğu Akdeniz’de ülkemizi ve bölgemizi
derinden etkileyecek savaş tehlikesi giderek vahim bir aşamaya
gelmektedir.
1
Eylül Dünya Barış Gününde bu gelişmeler bizleri kaygılandırıyor. Demokrasiyi ve
onurlu bir barışı kazanmak için, kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.
BM
Güvenlik Konseyi ve BM Adalet Divanı ülkeler arası uyuşmazlıkların çözüm yeri
olarak belirlenmiş, bunun dışında herhangi bir ülkenin bütünlüğüne veya
bağımsızlığına yönelik tehdit ve güç kullanımı meşru sayılmamıştır.
Birleşmiş
Milletler, Barış Günü'nde, dünya çapında çatışmaların önlenmesi ve barışın
sağlanması yolunda bilinçlenmeyi amaçlıyor.
Birleşmiş
Milletler ‘in 7 Eylül 2001 tarihli kararı ile Dünya Barış Günü 21 Eylül olarak
kabul edilmiştir.
Bu
nedenle Her 21 Eylül’de,
Birleşmiş
Milletler Merkezi’ndeki “Barış Çanı” çalınıyor.
Savaşlardaki
insani kıyımın anısına Japonya tarafından yaptırılan bu çan, dünyanın tüm
kıtalarından çocukların bağışladıkları bozuk paralarla üretildi.
Çanın
üzerine, “Çok Yaşa Mutlak Barış” yazısı kazındı.
Anayasasına
“Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesini yerleştiren,
Mustafa
Kemal'in önderliğinde tüm dünya devletlerine örnek olarak Emperyalizme karsı
Ulusal Kurtuluş Savaşını veren Türkiye Cumhuriyeti, yine Mustafa Kemal
Atatürk’ün 'Eğer vatan savunması için şart değilse her savaş bir cinayettir'
ilkesini benimsemiş olarak tüm insanlığı bir kez daha barışa destek olmaya
çağırıyoruz.
1
Eylül Dünya Barış Günümüz kutlu olsun.
TÜRKİYE
ÇEVRE PLATFORMU DANIŞMA KURULU
SİLİVRİ
ÇEVRE DERNEĞİ Başkanı Ali KORSAN
Adres:
Piripaşa
Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi, TEL: 0212 727 55 88
Makbule
Yönel İş Merkezi, Çekme Kat, No: 206 GSM: 0532 241 74
67
Silivri
34570 İSTANBUL E
Mail: silivricevredernegi@gmail.com
30 Ağustos 2020 Pazar
AVCILIK TAMAMEN YASAKLANSIN!
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
Basın Açıklaması,30 /08/2020
AVCILIK
TAMAMEN YASAKLANSIN!
Başka
bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi, ihalesi olamaz! Bu dünya
üzerindeki yaşamı paylaştığımız öbür canlılardan bahsediyoruz, onlar uzak ve
yakın komşularımız. Komşularımızı birer rakam ve kotaya indirgeyen Merkez Av
Komisyonu’na da kararlarına da karşı çıkıyoruz.
Tarım
Orman Bakanlığı, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü, hangi canlının kaç
birey, ne koşullarda, nerelerde öldürüleceğine karar vermek yerine, onları
koruyan kararlar almalıdır. Geçtiğimiz 16 yıl içinde yaklaşık 17 bin avcılık
kursu açılmış ve yaklaşık 500 bin kişi avcılık sertifikası almıştır. Doğanın
korunmasından sorumlu kurumlar, silah endüstrisinin ve avcıların doğamızı yok
etmesine ne yazık ki seyirci kalmakta, daha da üzücüsü bu durumu teşvik
etmektedir.
Oysa
Türkiye, taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 6. ve 8. maddeleri
uyarınca nesli tehlike altındaki türleri korumayı taahhüt etmiştir. Buna
rağmen, bu hükümler ve taraf olunan öbür uluslararası sözleşmelerin, ülkemiz
mevzuatı sayılan hükümleri görmezden gelinerek, nesli tehlike altındaki kimi
türler bile ava açılmaktadır. Bu kabul edilemez!
Ayrıca,
1 Temmuz 2020’de TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndan geçen Kanun
Teklifi’nin 15. Maddesi’ne getirilen bir ek ile yabancı diplomat ve “üst düzey
misafirlerin” diledikleri takdirde ücretsiz olarak avlanabilmesi ve yaşam
alanları tahrip edildiği için yerleşim yerlerine gelen ayı, domuz gibi
hayvanların da avlanabilmesinin yönetmeliğe bağlanması oy çokluğu ile kabul
edilmiş bulunuyor. Doğamızı günbegün yok edecek olan bu kararların bir an önce
durdurulması gerekmektedir. Kara Avcılığı Kanunu’nun ivedilikle değişmesini,
Doğa Koruma Kanunu olarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.
Şimdi,
yaşam hakları ve alanları ellerinden alınan tüm canlıların sesi olma zamanı.
Çünkü yaşam hakkı bütün canlılar için pazarlık edilemez en doğal hak. Hepimizin
yaşamı birbirine bağlı. İnsan diliyle kendi haklarını savunamayan tüm
canlıların sesi oluyoruz.
TÜRÇEP
Yaşam
Savunucuları:
SİLİVRİ
ÇEVRE DERNEĞİ
Başkan
Ali KORSAN
Akdeniz
Yeşilleri Derneği
Aksaray
Fotoğraf Sanatı Derneği
Akyaka
Kültür ve Sanat Derneği
Bergama
Çevre Platformu
Bodrum
Çevre Platformu
Bodrum
Yarımadası Kültür ve Çevresini Koruma Derneği
Buğday
Derneği
ÇEKÜL
Çeşme
Çevre Platformu
Dağ
Taş Aş Bizim Platformu
Datça
Hayvanseverler Derneği
Datça
Kadın Platformu
Datça
Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu
Doğa
Derneği
Eğitim-Sen
Muğla Şubesi
Ekoharita
Fethiye
Ekolojik Yaşam Derneği
Fethiye
Kadın Danışma Dayanışma Derneği
Gökova
Akyaka’yı Sevenler Derneği
Gökova
Akyaka Kadın Dayanışması
Gökova
Ekolojik Yaşam Derneği
Güllük
Körfezi Koruma Platformu
Gümüşlük
Çevre Derneği
Gümüşlük
Forum
HAYTAP
İdyma
Çağdaş Sanat Derneği
Karadeniz
Çevre Haberleri
Karya
Kadın Derneği
Karya
Kültür ve Sanat Derneği
Küdür
Platformu
Magma
Dergisi
Muğla
Çevre Platformu (MUÇEP)
Muğla
Emek Benim Kadın Derneği
Murat
Dağı Çevre Koruma Platformu
Orhanlı
Doğa Kültürü Derneği
Orhanlı
Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği
Samsun
Çevre Platformu (SAMÇEP)
SİLİVRİ
ÇEVRE DERNEĞİ
Simurg
Kuş Yuvası Derneği
Slow
Food Gökova Birliği
Yeni
Foça Forum
Yerel
Tohum Derneği Marmaris Temsilciliği
Yuva
DERNEĞİ
Piripaşa Mahallesi,
Cumhuriyet Caddesi, TEL: 0212 727 55 99 [AK1]
Makbule
Yönel İş Merkezi, Çekme Kat, No: 206
SİLİVRİ
İSTANBUL GSM:
0532 241 74 67
Silivri
34570 İSTANBUL E
Mail: silivricevredernegi@gmail.com
28 Ağustos 2020 Cuma
Zehirli Atık Yakma Tesisi El Buroşürü..
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
Zehirli Atık Yakma
Tesisi Bölgemizde Tarım, Orman ve Hayvancılığı Yok Edecek!..
Bölgemizde
Kimyasal Atık Mezarlığı İstemiyoruz!..
* * * *
Günden güne azalan
yeraltı su kaynaklarımızın kirlenmesini istemiyoruz!..
Kimyasal
Atıklarınızla Kanser Olmak İstemiyoruz!..
* * * *
Sanayiciler ve hükümetlerin iddia
ettiğinin aksine, atık yakma; dünyanın atık sorununun çözümü değil, sorunun bir
parçasıdır. Silivri’de yeterince sorun var.
Zehirli Atık Yakma Tesisine Hayır!..
* * * *
Sanayi her geçen gün
daha fazla atık üretiyor ve bu tehlikeli süreci değiştirmek için acilen etkili
siyasi ve endüstriyel önlemler gerekiyor. Halkımızın ölüm tehdidi altında
yaşamasını istemiyoruz!..
* * * *
Her atık islah
edilmesi ve ekonomiye dönmesi gereken bir kaynaktır. Her atık geri kazanılması
gereken bir hammaddedir! Atıkları yakmak çözüm değildir!
* * * *
Atık yakma tesisleri çevreye yayılan
zehirli gazların, kurşun ve diğer ağır metallerin en büyük kaynağını
oluşturmaktadır.
* * * *
Atık yakma tesisleri, atık içindeki
zehirli maddeleri yok etmezler. Aksine atık yakma teknolojisi, kansere yol
açabilen dioksinin çevreye yayılmasına ve besin zincirine
karışmasına neden
olan başlıca kaynaktır.
15 Ağustos 2020 Cumartesi
MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN İHALELERİ İPTAL EDİLMELİDİR.
MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN İHALELERİ İPTAL EDİLMELİDİR.
Maden ve petrol işleri genel müdürlüğünce, 68 ilimizde 766 bölgede 892.814 hektar alanı kapsayan ve 28 ağustos ta başlayıp 28 eylül de sonlandırılacak olan maden arama ve işletmeihalelerinin yapılarak uygulanması, Türkiye’nin bir harabeye dönmesi sürecinin son dönemeci olacaktır.
26 Temmuz 2020 Pazar
Su ve Vicdan Nöbetimiz 1ci. Yılında, Eylemlerimiz devam....
Su ve Vicdan Nöbetimiz 1ci. Yılında, Eylemlerimiz devam.... |
Kazdağları, 2019 yılının çevre mücadelesinde sembol oldu. Nöbetin başladığı günden itibaren aylarca medyada
gündemin ilk sırasında yer aldı. İstisnasız her medyada metalik madencilik uzmanlar tarafından tartışıldı.
Ülkenin her bir şehrinden yüzbinlerce insan katliam alanını ziyaret etti ve nöbete desteklerini sundu.
Su ve Vicdan Nöbeti Kazdağları ekosistemini metalik madencilikten korumak adına başlamış yaşam savunmasıdır.
Hiçbir siyasetin malzemesi olmamış, alnı ak, su gibi berrak bir nöbettir. Nöbet yıllarca yetkili kurumlara sesini
duyurmak için mücadele eden yerel halkın en nihayetinde attığı ÇIĞLIKtır.
Ülkenin her bir noktası TALAN altındadır.
İzmir Efemçukuru’nde, Bergama Ovacık’ta, Balıkesir İvrindi’de, Çanakkale Lapseki Şahinli’de, Terziler’de,Kirazlı’da,
Bursa Kirazlıyayla’da, Munzur’da metalik madencilik çalışmaları devam ediyor. Madenlerden kimisi sürecini bitirmiş
olsa da bıraktıkları atık havuzlarındaki çamur yığınları yöre halkının sağlığını tehdit etmeye yüzlerce yıl devam
edecektir..
5 Haziran 2004 yılında İngilizceden çeviri ile gece yarısı çıkan Maden Kanunu ile tüm ülke maden şirketlerinin
talanına açılmıştır. Şirketler lehine sürekli kanun maddeleri revize edilmiştir. Talana açmak için girdiği her saha da
ekonomik gelir kaynağı, istihdam imkanı, zenginlik kaynağı olarak gösterilen madenler
Türkiye için tam bir sömürüdür. Ülkemizde faaliyette bulunan şirketlerin büyük bir kesimi yabancı menşelidir.
başka bir yerde işletilecekse %2 devlet hakkı dışında ülke ekonomisine bir katkısı yoktur. Yöre halkına sağlayacağını
vaddettiği istihdamın ömrü maksimum 10 yıldır, madende çalışmanın yaratacağı mesleki hastalıklar nedeniyle
çoğunun emekli olma süresini dahi dolduramayacağı açıktır ve alacakları ücret bir ırgat maaşıdır.
Metalik madencilik hasatı bir kezdir, oysa yüzlerce yılda var olan doğanın yaşam adına kattığı değer bizler ve
bizlerden sonraki nesiller için anlamının bedeli, hasat sayısı yoktur.
Bizler ülkemizde yapılacak madenciliğin ne için, kim için, hangi bedel uğruna yapıldığını merak ediyoruz.
Yetkilileri, kolluk kuvvetlerini sermayeden yana değil yaşamdan yana olmaya davet ediyoruz.
TBMM’nin tüm milletvekillerini YAŞAMDAN YANA KARARLAR ALMAYA davet ediyoruz. Su ve Vicdan Nöbeti
Kazdağları ekosistemi içindeki metalik madencilik projeleri iptal edilene dek sürecektir.
için istisnasız herkese haddimiz olmasa da gönülden teşekkür etmeyi borç biliriz.
Kazdağları Hepimizin.
Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu