DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

10 Nisan 2011 Pazar

"Türkiye ile Avrupa'da Nükleer Santraller ve Siyaset" Toplantısı Yapıldı


Silivri Çevre Derneği ile Yeşil ve Sol grubunun birlikte düzenlediği “Türkiye ile Avrupa'da Nükleer Santraller ve Siyaset” adlı toplantı, bugün (10 Nisan 2011 Pazar) saat 14.00’te, Silivri Çevre Derneği’nde yapıldı. Toplantıya Silivri Çevre Derneği'nden Ali Korsan, Ertuğrul Akçaoğlu, Lütfü Ertürk ve adem akıncıoğlu ile derneğin eski yöneticilerinden Nursel Erel, AKP Silivri ilçe yönetiminden İslam İbracık ve Saime Abegey, Aynur Havva Keskin, Önel Akalın, Mustafa Cevdet Arslan gibi isimler katıldı.



Yeşil ve Sol grubundan Ender Eren, Fukuşima Nükleer Santralı kazası sonrasında Avrupa’da değişen nükleer karşıtı tavırları ve bunların ışığında, başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki nükleer karşıtı siyasetleri gözden geçirdi. Almanya’nın, yedi adet nükleer santrali hemen kapatma kararı aldığını anlatan Ender Eren, Almanya’nın önümüzdeki dönemde yeni enerji yatırımlarını rüzgâr, güneş, jeotermal, biokütle gibi alternatif enerji kaynaklarına yapacağını ve 2030’larda alternatif enerji kaynaklarından elde edilecek enerjinin, ülkenin ihtiyacının yüzde altmış beşini karşılayacağını anlattı.





Avrupa Birliği ülkelerinde bulunan 147 adet santralin kapatılmasının düşünüldüğünü, bunların programlanarak kapatılacağını fakat kapatılan santrallerin nasıl kaldırılacağının ciddi bir problem olduğunu da sözlerine ekleyen Ender Eren, Avrupalılar tüm santrallerini kaldırmaya çalışırken, Türkiye’nin bu koşullarda hâlâ nükleer santral yapmaya çabalamasının siyaseten aymazlık olduğunu söyledi. Türkiye’de önce Mersin-Akkuyu'ya, ardından Sinop'a santral yapacağını açıklayan hükümet şimdi de Kırklareli-İğneada’ya santral yapacağını söylüyor. İğneada, longoz ormanları dolayısıyla korunması gereken dünya harikası bir yerdir. Buraya santral yapmak, hatta herhangi bir endüstri yatırımı yapmak cinayettir. Bunun önlenmesi gerekir dedi.



Türkiye’nin Nükleer Santrallere ihtiyacı olmadığı gibi, son zamanlarda her dereye yapılmaya çalışılan küçük hidroelektrik santrallere de (HES) ihtiyacı olmadığını, bu santrallerin topunu bir araya getirdiğinizde elde edilecek enerjinin, Türkiye’nin ihtiyacının yüzde beşini karşılayacağını, bunun ise enerji tasarrufuyla bile karşılanabileceğini, bu nedenle derelerin özgürce akmasının engellenmesinin doğaya ve orada yaşayan yurttaşlara ihanet olduğunu dile getiren Ender Eren; Türkiye’de altmış dört bin köy olduğunu, her köye yapılacak bir megavatlık bir rüzgâr türbini ile Türkiye’nin enerji devrimi yaşayacağını, bugünkü kurulu gücünün bir buçuk katı enerji elde edilebileceğini, buna güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz gibi yenilenebilir enerjiler de katıldığında Türkiye’nin hiçbir zaman enerji sorunu olmayacağını, böylece ne petrol, ne doğal gaz, ne kömür, ne de nükleer enerji gibi kirletici enerjilere ihtiyacımız kalmayacağı söyledi. Toplantı, katılımcıların sohbetleriyle sonuçlandı.



Toplantıdan sonra grup, Silivri meydanında, sahilde ve çay bahçelerinde Nükleer Karşıtı Platformun (NKP) 24 Nisan 2011’de, Kadıköy İskele Meydanında düzenleyeceği "mitinge çağrı" el ilanlarını dağıttılar.