DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

1 Nisan 2008 Salı

ALTINA HAYIR!.. Çanakkale'de Altına Karşı Miting!..

                    
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ

 

                                                                                    01.04.2008

ALTINA HAYIR!..

Çanakkale'de Altına Karşı Miting!..

 

Uluslararası madencilik tekellerine ülkenin dağının taşının pazarlanmasına karşı, Balıkesirli ve Çanakkaleli on binlerce kişi, “Kaz Dağlarında ve Madra Dağında altın ve gümüş madeni istemiyoruz” demek için toplanacak!

5 Nisan günü Çanakkalede, Cumhuriyet Meydanında, Kaz Dağlarının ve Madra Dağının üstü altından değerlidir demek için toplanacak olan Balıkesir ve Çanakkaleliler, “bugüne kadar planlanan en büyük çevresel yıkım projesi” olarak değerlendirdikleri 5177 Sayılı Emperyalist Maden Yasasının değiştirilmesini ve  yeraltı zenginliklerimizin %2’lik paylarla peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini dile getirecekler.

Dünyada son kırk yıldır yeniden başlayan altına hücum hareketi, hiçbir değeri göz önünde bulundurmadan, önüne gelen her şeyi ve her yeri dümdüz ederek altın peşinde koşmaktadır.

Hem tarihi değeri açısından önemli olan, hem de dünyanın en önemli tabiat alanlarından biri olan Kaz Dağlarında altın aranması için sayısız ruhsat verilmiş ve açılan davalar sonucu mahkemeler altıncıların aleyhine sonuçlanmış olsa da, hükumet geçici arama ruhsatları vererek madencilerin çalışmasına göz yummaktadır. Bu bir doğa katliamı ve geleceğimize karşı yapılan ciddi bir saldırıdır.

Madencilere ruhsat verdikleri yetmiyormuş gibi bir de sanki alay edercesine, “arama yaparken kesecekleri ağaçların parasını alıyoruz” diyerek dünyanın en önemli tabiat harikalarından birini üç, beş çeki odun parasına sattıklarını utanmadan söyleyebiliyorlar.

Madenciler, maden aramak için önlerine gelen her şeyi dümdüz ediyorlar derken bu bir şaka değil, gerçeğin ta kendisi...

Bir ya da iki gram altın çıkarabilmek için bir ton kayayı un haline gelecek şekilde öğütüp sonra bu unu en ölümcül zehirlerden biri olan siyanür ile karıştırıp, altını o kaya unundan ayırıyorlar. Daha sonra geride kalan siyanürü ve kaya ununu da madenin yanındaki havuzlara atıyorlar. On, on iki yıl sonra maden kapandığında geride tahrip olmuş bir doğa, siyanür ile kirlenmiş milyonlarca ton atık ile baş başa kalıyorsunuz. Madenciler ise dünyanın başka bir köşesini katletmek üzere çoktan yola çıkmış oluyorlar.

Dünya harikası yurt köşelerinin uluslararası maden tekellerine pazarlanmasına karşı çıkmak için biz de Silivri Çevre Derneği olarak Çanakkale'deki mitinge gidiyoruz. Tüm duyarlı yurttaşlarımızı da bu vahşi madenciliğe karşı çıkmaya, ülkemizi uluslararası maden şirketlerinin yağmalamasına karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz.

 

                                                                                    Ali Korsan

Silivri Çevre Derneği Başkanı