Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan
28.11.2016
Adres:Piri Mehmet Paşa Mah.Cumhuriyet Cad.Makbule Yönel İş Merkezi Çekme Kat No:206 Silivri-İstanbul *** Tel: 0532.241 74 67 (Dernek Başkanı Ali Korsan'a Ait) *** e-posta: silivricevredernegi@gmail.com
28
Kasım 2016
BİMER Başbakanlık İletişim Merkezi,
İstanbul İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni
Planı Değişikliğine itirazımdır.
İstanbulun Silivri İlçesi ile Tekirdağın
Çerkezköy ilçelerinde 60 ha. kısmı Çerkezköyde, 485 ha. Kısmı Silivride kalacak
bir "Kömürlü Termik Santral" inşası için plan değişikliği yapılmak
istendiğini öğrenmiş bulunuyorum.
Trakyanın tam ortasına böyle bir santralın
yapılması cinayettir. Bilindiği gibi kömür en büyük kirleticilerden biridir.
Havayı, suyu, toprağı kirleten kömürün santrallarda yakıt olarak kullanılması
kabul edilemez. Dünyanın giderek terk ettiği kömürlü termik santralları
ülkemizde yeniden gündeme getirmek büyük bir hatadır. Kömürlü termik
santrallar, hem insan sağlığı hem de yaşadığımız çevre için büyük tehlikelerin
sebebidir. Santralların bacalarından çıkan kömür tozları ve baca gazları hem
insanları kansere kadar giden çeşit çeşit hastalıklarla karşı karşıya
bırakmakta, hem de tarım alanlarımızı ve ormanlarımızı tahrip etmektedir.
Dünyanın giderek kuraklıkla karşı karşıya kaldığı bu günlerde, çok yakında
insanlar içme suyu bulmakta zorlanacakken ve su kaynaklarını paylaşmak için
savaşmaya başlamışken yeraltı sularımızı kömürlü termik santralın soğutma suyu
olarak ziyan etmek anlaşılmaz bir şeydir.
Santralda yakıt olarak kullanılacak olan
"Linyit Kömürü", bilindiği gibi kömürün ham halidir. Linyit kömürünün
en doğru kullanılışı, linyite dokunmayıp, onu madende bırakmaktır. Elli bin,
yüz bin yıl sonra olgunlaşıp, torunlarımızın kullanımına hazır olacak bu kömür
torunlarımıza bırakacağımız bir mirastır.
Plan değişikliğiyle ilgili raporda iddia
edilen yenilenebilir kaynakların daha otuz yıl yetersiz olacağı iddiası
asılsızdır. Bugün değil yalnızca trakyanın, tüm Türkiyenin enerjisini sağlamaya
yeterli yenilenebilir kaynaklarımız vardır.
Güneş ve Rüzgar Santrallarıyla toprağımızı,
havamızı, suyumuzu kirletmeden kendimizin ve çocuklarımızın sağlığını tehlikeye
atmadan ve bir damla bile soğutma suyuna gereksinim duymadan tüm trakyanın ve
tüm Türkiyenin enerji gereksinimini sağlamak mümkünken yapılmak istenen
kirletici linyit kömürlü termik santral için plan değişikliği yapılmasına
karşıyım.
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan
Adres:
Piripaşa Mahallesi, Cumhuriyet
Caddesi,
TEL: 0212 727 55 88
Makbule Yönel İş Merkezi, Çekme
Kat, No: 206 GSM: 0532 241 74 67
Silivri 34570 İSTANBUL E
Mail: silivricevredernegi@gmail.com
Haber: Kadir Koç
Silivri'yi istila eden kum ocakları, vatandaşları çileden çıkartıyor. Vadilere ve dere yataklarına kurulan, ÇED raporu olmadan çalıştırılan ruhsatsız kum ocakları için Silivri Danamandıra Mahallesi sakinleri imza toplamaya başladı.
Danamandıra Mahallesi sakinlerinden Hatice Başpınar, şuana kadar 230 imzanın toplandığını belirtti. Başpınar, "Köy ayağa kalkmış vaziyette. İnsanlar evlerinden dışarı çıkamaz hale geldi. Adeta bir kamyon terörü de yaşanıyor. Patlamalardan kaynaklı evlerimizde çatlaklar oluştu. Nedense hiçbir yetkili çıkıp, gerekli uyarıları da yapmıyor" dedi.
'HERKES SUS PUS OLMUŞ'
Yetkililerin sessiz kaldığını vurgulayan Başpınar, "İktidar partisinin Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun mesleği jeoloji mühendisi. Bu konulara fazlasıyla hakim olmasına rağmen, yetkilileri harekete neden geçirmiyor? Bir yerde bir kum ocağı açılıp, iş bitince. O yer kanunen ağaçlandırılması gerekiyor. Ağaçlandırma yapmış olan bir tane ocak göremiyoruz. Bu bile başlı başına faaliyeti durdurmaya yetecek bir doneyken, herkes sus pus olmuş" şeklinde konuştu.
'KİRLİ İLİŞKİLER'
'Gelişmiş ülkelerde işin nasıl yapıldığını görüyoruz' diyen Başpınar, "Bizim ülkemiz halen üçüncü dünya ülkesi kalmaya mahkum ediliyor. Bazı kirli ilişkiler, olayı bu raddeye getiriyor diye düşünmeden edemiyor insanlar. Hangi ocak başkasına devir edildi, eski ruhsatla çalışıyor ben biliyorum. Hangi ocak Çevre Değerlendirme Raporu olmadan çalışıyor ben biliyorum.
Hangi ocak dere yatağında ben biliyorum. Peki yetkili kişiler bilmiyor mu?
Bilmiyorsa gelsinler bana, tek vereyim isimlerini. Çevre Müdürlüğü bir ekip çıkartacak faliyette bulunan tüm kum ve taş ocaklarını denetleyecek zaten bu denetimlerde kimlerin usulsüz çalıştığı ortaya çıkacaktır" şeklinde tepki göstererek yetkililere seslendi.
'DERHAL KAPATILMASINI İSTİYORUZ'
Kum Ocakları ile ilgili olarak Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan'da, "ÇED raporsuz, ruhsatsız çalışan işletmelerin derhal kapatılmasını istiyoruz. İl Çevre Müdürlüğünü göreve davet ediyoruz. Denetimler yapılsın, kimler ruhsatsız, kimler ÇED raporsuz çalışıyor, kamuoyu bilsin" dedi.
'BÜYÜKŞEHİR İLÇELERİ
İŞLEVSİZ BIRAKTI'
Yörünge'ye özel konuşan Jeoloji Mühendisi Gökhan Eryılmaz ise, "Kanun ve yönetmeliklere göre, işletilen ocak bir elin parmaklarını geçmiyor. Kanun 'dere yatağına kum ocağı kurulmaz' diyor. Dere yatağında ocak var. 'Su kaynaklarına zarar vermeyecek' diyor, su kaynağını kurutan var. ÇED raporu olmadan işletilen ocak var. Ocak sahibi değişmiş ama eski sahibi üzerine devam eden işletmeler var ki bu durum kesinlikle yasak. Kişiye özel kanunlar var burada. En büyük eksiklik denetim. Büyükşehir yasası, ilçe belediyelerini işlevsiz bıraktı. Silivri Belediyesi'nin elinde hiçbir yaptırım gücü yok" şeklinde konuştu.
28
Kasım 2016
Bu
sabah saat 10.00 da Greenpeace Akdeniz üyelerinden Özay Özer, Deniz Bayram ve
İbrahim Çiftçi ile Silivri Çevre Derneği üyeleri Ali Korsan, Ahmet Yücegök,
Adem Akıncıoğlu, Müge Cesur Özmen, Neşe Elmas, Ertuğrul Akçaoğlu ve yerel
gazetecilerimizden Cem Güner ile Hazal Başaran Silivri Çevre Derneği Çay
Bahçesinde buluştular. Silivride yapılmak istenen Kömürlü Termik Santral ve bu
santralın çevre ve insan sağlığı üzerine etkileri hakkında bilgi alışverişinde
bulunduktan sonra gerek Silivriye yapılmak istenen Kömürlü Termik Santral,
gerek Trakyaya yapılmak istenen Termik Santrallara karşı birlikte mücadele etme
kararı aldılar ve bir yol haritası belirlediler.
Önümüzdeki
aylarda Kömürlü Termik Santrallara karşı açılacak davalarda Greenpeace'in
hukuki yardımı yanında iki ekip birlikte ilçe merkezlerinde ve köylerde termik
santrallara karşı bilgilendirme çalışmaları yürütecekler.
Silivrideki
görüşmenin ardından Greenpeace üyeleri ve Silivri Çevre Derneğinden Ali Korsan
ve Ertuğrul Akçaoğlu Marmara Ereğlisine gittiler. Marmara Ereğlisi Belediye
Başkanı İbrahim Uyan'ın makamında yapılan toplantıya, Ergene Belediyesinden
Doğan Durmaz, Tekirdağ Tabibler Odasından Dr. Gamze Varol, Tekirdağ Barolar
Birliğinden Av. Seyhan Çetin ve Trakya Platformu bileşenleri katıldılar. Başkan
Doğan Durmaz, Marmara Ereğlisindeki
kirli sanayiler, yapılmak istenen termik santrallar ve limana getirilen
petrokok kömürü ve yarattığı sorunlar hakkında bilgi verdi ve çevrecilerin yardımını
istedi.
Toplantının
ardından sorunlu bölgelere yapılan bir saha gezisiyle kirli sanayilerin
durumunu ve bu sanayilerin önemli bir arkeolojik bölge olan Marmara Ereğlisine
ve tarihi eserlere verdiği zararları da yerinde görme fırsatı bulduk.
Önümüzdeki
dönemde Marmara Ereğlisi Belediyesi ve sivil toplum örgütleri kirli sanayilere ve termik santrallara karşı
birlikte mücadele etme kararı aldılar.
KÖMÜRLÜ
TERMİK SANTRALLARA HAYIR!..
Adres:
Piripaşa Mahallesi, Cumhuriyet
Caddesi,
TEL: 0212 727 55 88
Makbule Yönel İş Merkezi, Çekme
Kat, No: 206 GSM: 0532 241 74
67
Silivri 34570 İSTANBUL E
Mail: silivricevredernegi@gmail.com
Trakya’nın giriş kapısı olan Silivri; bölgemizdeki birçok yerle eşdeğer çevre sorunlarına sahiptir. Bunların başında, tarım arazilerinin üzerine kurulan sanayilerin, tarım alanlarını yok etmesi başa çıkılması gereken öncelikli sorunları oluşturmaktadır. Önelenemeyip kurulan kirli sanayi fabrikalarının atıkları arıtılmadan derelere deşarj edilmesi sonucuyla, Ergene Nehri örneğinde görüleceği gibi nehirlerimiz her geçen gün kaybedilmektedir.
1997 yılından bu yana Silivri Çevre Derneği başkanlığı görevini üstlenmekteyim. Başkanlığı dönemi boyunca, Silivri’nin çevre sorunları ile etkin mücadelenin yanı sıra, başta Trakya bölgesi olmak üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki çevre sorunları ile ilgili eylem, çalışma ve takip etmekteyim. Bu süreç içerisinde 1000 dönümlük Danamandıra Göllerinin üzerine kurulması planlanan torf ocaklarını üç yıllık bir mücadelenin akabinde durdurduk ve alanı birinci, ikinci ve üçüncü derece sit alanı ilan ettirdik.
Büyükçavuşlu’ya kurulması planlanan Kimyasal Atık Bertaraf tesisini köy halkı, muhtarlar ve siyasetçilerle birlikte 12500 imza topladık. Yine beraberinde halkı bilinçlendirmek adına paneller düzenledik. İlgili bakanlıklara imzaları ulaştırarak tesisin yapımını durdurduk.
Silivri Cezaevinin evsel atıklarının yağmur suyu kanalından Kula deresine akıtıldığını, bu derenin aracılığıyla tüm atıkların Marmara Denizine ulaşarak yüksek oranda kirlilik yarattığını tespit ettik. Bu tespitimizin ardından 3 yıllık bir mücadele süreci sonunda kamuoyu bilgilendirmesi nezdinde gerek yerel gerek ulusal yayın kuruluşlarına konu ile ilgili ropörtajlar verdik. Nihayetinde çabalarımız Silivri Cezaevine Yüksek Kapasiteli Biyolojik Arıtma Tesisi yapımı ile nihayet buldu.
Trakya’nın giriş kapısı olan Silivri; bölgemizdeki birçok yerle eşdeğer çevre sorunlarına sahiptir. Bunların başında, tarım arazilerinin üzerine kurulan sanayilerin, tarım alanlarını yok etmesi başa çıkılması gereken öncelikli sorunları oluşturmaktadır. Önelenemeyip kurulan kirli sanayi fabrikalarının atıkları arıtılmadan derelere deşarj edilmesi sonucuyla, Ergene Nehri örneğinde görüleceği gibi nehirlerimiz her geçen gün kaybedilmektedir.
1997 yılından bu yana Silivri Çevre Derneği başkanlığı görevini üstlenmekteyim. Başkanlığı dönemi boyunca, Silivri’nin çevre sorunları ile etkin mücadelenin yanı sıra, başta Trakya bölgesi olmak üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki çevre sorunları ile ilgili eylem, çalışma ve takip etmekteyim. Bu süreç içerisinde 1000 dönümlük Danamandıra Göllerinin üzerine kurulması planlanan torf ocaklarını üç yıllık bir mücadelenin akabinde durdurduk ve alanı birinci, ikinci ve üçüncü derece sit alanı ilan ettirdik.
Büyükçavuşlu’ya kurulması planlanan Kimyasal Atık Bertaraf tesisini köy halkı, muhtarlar ve siyasetçilerle birlikte 12500 imza topladık. Yine beraberinde halkı bilinçlendirmek adına paneller düzenledik. İlgili bakanlıklara imzaları ulaştırarak tesisin yapımını durdurduk.
Silivri Cezaevinin evsel atıklarının yağmur suyu kanalından Kula deresine akıtıldığını, bu derenin aracılığıyla tüm atıkların Marmara Denizine ulaşarak yüksek oranda kirlilik yarattığını tespit ettik. Bu tespitimizin ardından 3 yıllık bir mücadele süreci sonunda kamuoyu bilgilendirmesi nezdinde gerek yerel gerek ulusal yayın kuruluşlarına konu ile ilgili ropörtajlar verdik. Nihayetinde çabalarımız Silivri Cezaevine Yüksek Kapasiteli Biyolojik Arıtma Tesisi yapımı ile nihayet buldu.