Adres:Piri Mehmet Paşa Mah.Cumhuriyet Cad.Makbule Yönel İş Merkezi Çekme Kat No:206 Silivri-İstanbul *** Tel: 0532.241 74 67 (Dernek Başkanı Ali Korsan'a Ait) *** e-posta: silivricevredernegi@gmail.com
DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ
31 Mayıs 2011 Salı
Selimpaşa’ya Yapılacak Arıtma Tesisi ve Bir Açıklama
24 Mayıs 2011 Salı
12 Bin Nüfuslu Selimpaşa'ya 250 Dönümlük Bok Çukuru
12 Bin Nüfuslu Selimpaşa'ya 250 Dönümlük Bok Çukuru
Duyurusu son dakikada yapılan bir toplantı. Efendim neymiş, gazetede yayınlamışlar. Kaç kişi okuyor gazeteleri. Neden beş-on gün önceden anonsla duyurup, halkı bilgilendirmediniz. Son dakikada kahvehanelere asılan uyduruk ve küçücük bir yazıyla halka haber vermişlermiş.
Sadece toplantının yapılacağı kahvehanede oturan on beş-yirmi kişi haberdar olup toplantıya katıldı. Tesisin yapılacağı yerin yakınındaki sitelerde oturanların ve arsa sahiplerinin çoğunun haberi olmamış ki, oralardan gelen hiç kimse yoktu.
Bu tesis imar alanı içinde... Yani dört bir tarafında yeni yapılaşmalar olacak. Yurttaşlar tesis dolayısıyla arazilerinin değerinin düşeceğinden korkuyorlar. Bu tür tesislerin en büyük sorunu etrafa yaydıkları pis kokudur. İyi bir işletmeyle koku önlenir, diyorlar. Bugüne kadar bu tür işletmelerin hiç de iyi işletilmediklerini defalarca gördük. O tesisler mutlaka kokarlar. İkinci önemli sorun ise kamyon trafiğidir. Tesisden çıkarılan arıtma çamurunun son depolama yerine gönderilmesi için her gün sayısız kamyon seferi olacaktır. Başlangıç için dört yüz bin kişilik bir tesisten söz ediyoruz. Daha sonra ise iki milyon kişilik bir tesis... Ne kadar çamur çıkacağını, ne kadar kamyon gerekeceğini varın siz hesaplayın.
Kumburgaz’ın, Kamiloba’nın ve Celaliye’nin atıkları da bu tesiste arıtılacakmış. Yani siz Kumburgaz’da yapacaksınız, atıklarınız Selimpaşa’ya gelecek, orada arıtılıp, denize dökülecek. Bu tesis, üstelik geçen yılki sel felaketinin yaşandığı dere yatağına yapılıyor. Yeni bir sel felaketinde tüm atıklar Selimpaşa’yı basacak.
Biz Silivri Çevre Derneği olarak arıtma tesislerine karşı değiliz. Fakat bu tesisin yeri tamamen yanlış ve halkı mağdur edecek. Ayrıca tesisin boyutu; bize, önümüzdeki dönemde bölgeye ne kadar göç beklendiğini ve Anadolu’dan koparılacak bir kaç milyon kişinin daha bu bölgeye doldurulacağını gösteriyor. Bu proje, bir ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. Bu, tamamen politik bir tercihin sonucudur.
AKP iktidarı zaten bunu söyleyip duruyor. Tüm Türkiye’yi, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’ne toplamaya çalışıyorlar. Boşalan Anadolu topraklarını ne yapacaklarını da açıklasalar belki daha anlaşılır olurlar.
16 Mayıs 2011 Pazartesi
Barış Özgür, Nükleer Santrallere Karşı İğneada'dan Ankara'ya Pedal Basıyor...
Ülkemizin, güneş ve rüzgâr enerjileri açısından çok zengin olduğunu söyleyen Barış Özgür, zengin jeotermal ve biokütle kaynaklarına sahip olduğumuzu ve bunların çok ucuz kaynaklar olduğunu, hem tehlikeli, hem pahalı nükleer santrallere ihtiyacımız olmadığını, nükleer santrallerin enerji verimlerinin de düşük olduğunu, asıl olarak bu santrallerin silahlanma amacıyla istendiğini, dünyanın savaşlara değil, barışa ihtiyacı olduğunu aktardı.
Daha sonra Silivri şehir merkezine gelen Barış Özgür ve Silivri Çevre Derneği yöneticileri Silivrililer'le görüştüler. Barış Özgür neden Nükleer Santrallere karşı olduğunu anlatırken, Silivrililer de Barış Özgür'ün eylemini desteklediklerini dile getirdiler. Silivri şehir merkezinde bir süre görüşmelerini sürdüren Barış Özgür daha sonra Silivri sahiline indi. Sahilde bisikletiyle tur atarken, pazar gününün güneşinden de yararlanarak sahile akın eden Silivrililer'in de büyük ilgisiyle karşılaştı.
Daha sonra istirahata çekilen Barış Özgür, pazartesi sabahı İstanbul'a gitmek üzere Silivri'den yola çıktı. 17 Mayıs 2011 Salı sabahı Ankara'ya doğru yola çıkacak olan Barış Özgür, 21 Mayıs 2011 Cumartesi sabahı, Türkiye'nin dört bir tarafından Ankara'ya doğru yürüyüşe geçmiş olan "Anadoluyu Vermeyeceğiz" kervanlarıyla birlikte Ankara'da olacak.
Nükleer santral yapılması düşünülen yerlerden biri olan Kırklareli-İğneada'dan yola çıkan Barış Özgür, daha sonra da, nükleer santral yapılması düşünülen Sinop ve Mersin-Akkuyu'ya da bisikletiyle gideceğini ve buralarda da nükleer santralleri protesto edeceğini söyledi.
28 Nisan 2011 Perşembe
İğneada’dan Ankara'ya Nükleer Santral Karşıtı Yürüyüş!..
24 Nisan 2011 Pazar
24 Nisan Çernobil Nükleer Felaketi'nin 25. Yılı...
Dünyanın en büyük nükleer felaketi olan Çernobil Nükleer Enerji Santrali'ndeki kazanın yirmi beşinci yılı dolayısıyla düzenlenmiş olan miting, Mersin, Antalya, Sinop, Ankara, İzmir, Bursa başta olmak üzere çeşitli yörelerden gelen katılımcılarla gerçekleştirildi.
Çeşitli siyasi parti ve derneklerin de katıldığı miting, bugün (24 Nisan 2011 Pazar günü) saat 13:00'te, İstanbul, Kadıköy Natilius iş merkezi önünden yürüyüşle başladı ve Kadıköy iskele meydanındaki konuşmaların ardından gerçekleşen konser ile bitti.
Yürüyüş ve miting boyunca; "Halkına Fransız Kalma, Nükleer Santral Yapma"; "Tüpçü Başkan İstemiyoruz"; "Nükleere Hayır"; "Akkuyu Çernobil Olmayacak"; "Ne Dünyada, Ne Türkiye’de Nükleer Santral İstemiyoruz" gibi nükleer santrallere karşı çeşitli sloganlar atıldı.
Ritmart grubu yürüyüş boyunca çeşitli müziklerle tempo tuttu. Leman Bisiklet grubundan bisikletçiler de bisikletleriyle eyleme katıldılar.
Çok renkli geçen yürüyüş ve miting eğlenceli bir şekilde sona erdi. Silivri Çevre Derneği'nden Ali Korsan, Lütfü Ertürk ve Ertuğrul Akçaoğlu da mitinge katılanlar arasındaydı.
Ne Nükleer, Ne Termik, Ne HES; Bu Güneş, Bu Rüzgâr Bize Yeter!..
10 Nisan 2011 Pazar
"Türkiye ile Avrupa'da Nükleer Santraller ve Siyaset" Toplantısı Yapıldı
Yeşil ve Sol grubundan Ender Eren, Fukuşima Nükleer Santralı kazası sonrasında Avrupa’da değişen nükleer karşıtı tavırları ve bunların ışığında, başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki nükleer karşıtı siyasetleri gözden geçirdi. Almanya’nın, yedi adet nükleer santrali hemen kapatma kararı aldığını anlatan Ender Eren, Almanya’nın önümüzdeki dönemde yeni enerji yatırımlarını rüzgâr, güneş, jeotermal, biokütle gibi alternatif enerji kaynaklarına yapacağını ve 2030’larda alternatif enerji kaynaklarından elde edilecek enerjinin, ülkenin ihtiyacının yüzde altmış beşini karşılayacağını anlattı.
8 Nisan 2011 Cuma
Türkiye ile Avrupa'da Nükleer Santraller ve Siyaset
11Silivri Çevre Derneği, Nükleer Karşıtı Platform (NKP) üyesi Yeşil ve Sol grubunun katkılarıyla, Çernobil Nükleer Santral kazasının yirmibeşinci yılında ve Fukişima Nükleer Santralindeki patlama ve büyük sızıntıların gölgesinde “Türkiye ile Avrupa'da Nükleer Santraller ve Siyaset” konulu bir toplantı düzenliyor.
Bilindiği gibi AKP hükümeti, Ruslarla işbirliği yaparak, 17 Nisan 2011’de Akkuyu'da temel atmaya niyetleniyor. Bundan sonraki planları ise önce Sinop'a, ardından Kırklareli’nin İğneada beldesine birer santral daha kurmak. Yani hemen yanı başımıza...29 Mart 2011 Salı
Kadınlar Ergene İçin Yürüdü!..
28 Mart 2011 Pazartesi
Silivri Belediyesi Çalışıyor (mu?)
Niyetleri iş yapıyor gözükmek mi? Öyleyse, yapılacak çok iş var. Onları yapsınlar! Gerçekten balıkçıların atık sularını temizlemek istiyorlarsa, suları kanalizasyona bağlayıp, açığa göndersinler. Yoksa tekrar balıkçıların önüne akıtılacaksa bu kadar masrafa ne gerek var.
Balıkçılar, balıklarını yıkamak için aynı yerden su çekiyorlar. Aynı yere atık sularını atıyorlar. Yazın, orasının nasıl koktuğunu hepimiz biliyoruz. İş yapmak istiyorsanız, atık suları kanalizasyona verin. Yoksa iş yapıyor gözükmek için milletin parasını çarçur etmeyin. Çalışıyor gözükmek için iş uydurmanın gereği yok!
Hazır eliniz değmişken, kazdığınız yerin az ilerisindeki kanalları da kanalizasyona bağlayın. Bir işe yaramış olursunuz!..
Temiz Deniz, Sağlıklı Çevre İstiyoruz!..
22 Mart 2011 Salı
Trakya'da, Temiz Ve Sağlıklı Bir Çevrede, Ayçiçekleri İle Beraber Yaşamak İsteyenler İçin Uzunköprü'de Eylem ve Konser...
Trakya Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmanın sonucu, acı gerçeği apaçık vurguluyor: Ergene Nehri’nin yararlı kullanımı ortadan kalkmıştır, Ergene Nehri bitmiştir…
Yaklaşık 280 km. uzunluğa sahip Ergene Nehri’ni besleyen kollar, bugün birer “Atık Su Toplama” kanalı gibi çalışıyor.
“Şeytan Dörtgeni” olarak adlandırılan ve sanayileşmenin yoğun olduğu Çorlu, Çerkezköy, Muratlı ve Lüleburgaz bölgesinin atık suları, nehrin sularına karışıyor. Özellikle Çorlu-Çerkezköy bölgesinde faaliyet gösteren ve birçoğu ruhsatsız olarak üretim yapan yaklaşık bin beş yüz sanayi tesisinin atıkları, hiçbir arıtma uygulanmadan, havzaya bırakılıyor. Arıtma tesisine sahip az sayıda işletme de bu tesislerini verimli bir biçimde kullanmıyorlar. Bölgedeki işletmeler her gün yeraltından 5 milyon metreküp temiz su çekiyorlar ve sonra, kirlettikleri bu suyu, denetimsiz bir biçimde havzaya geri bırakıyorlar. 15 yıl önce elli metreden çekilebilen yeraltı suyuna günümüzde üç yüz-üç yüz elli metrede ulaşılabiliyor. Yeraltı sularının yoğun kullanımı sonucu bölgenin hidroekolojik yapısı da bozuldu. Bunun sonucunda, yakında içecek su bulmakta da sıkıntı çekeceğiz. Bu kirliliğin bir sonucu olarak sekiz yüz bin kişinin yaşadığı Ergene Havzası’nda çok ciddi sağlık sorunları yaşanıyor. Özellikle akciğer kanseri ve kalın bağırsak kanseri başta olmak üzere diğer kanser türlerinde büyük bir artış gözlemleniyor.
Bu kirlilik, sadece bölge insanının sağlığını tehdit etmiyor. Bu topraklarda üretilen tarım ürünleri, Türkiye’nin diğer bölgelerinde de tüketildiğinden, bu sorun hepimiz için kanser tehdidi oluşturuyor. Tarım ürünlerindeki kirlilik, çiftçilerin maddi kayıplarına da neden olmaktadır. Bir yandan sağlıklarını, diğer yandan gelirlerini kaybediyorlar. Bu da bölgedeki yaşamı daha da zorlaştırıyor. Ergene Havzasındaki bu sorunu, daha önce çeşitli etkinlilerle duyurmaya çalışan Trakya Ergene İnisiyatifi, 23 Mart 2011 Çarşamba günü saat 19.00’da Taksim Tramvay durağında yapacağı basın açıklamasıyla bir kez daha kamuoyuna anlatıyor. Trakya Ergene İnisiyatifi'nin yeni etkinliği, 26 Mart 2011 Cumartesi günü, sanayiden uzak, tarıma dayalı yaşam şekliyle sanayinin kirliliğinden en çok etkilenen Uzunköprü’de bir basın açıklaması ve açık hava konseri ile sorunu bir kez daha duyurmak olacak. Konserde sanatçı Şevval Sam şarkılarını “Temiz Bir Ergene, Yaşanabilir Bir Trakya” için seslendirecek.