DOĞA ÇEVRE SU ÇÖP KİMYASAL KÖMÜR FOSİL TOPRAK HAVA ATIK PİL EKOSİSTEM HURDA YAĞ MİKROP GÜNEŞENERJİ

30 Ocak 2007 Salı

Çorlu Tehlikeli Atık Tesisi Yapımı Tehlikeli Noktada…

         








SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ

 

Basın Bildirisi 30.01.2007

 

Tehlikeli Atık Tesisi Yapımı Tehlikeli Noktada…

 

Çorlu’da geçen cumartesi yapılan, Ergene Havzası Çevre Yönetimi konulu toplantıya katılan Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Öztürk, Silivri’ye yapılması planlanan Tehlikeli ve Zehirli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisinin yapımıyla ilgili olarak, yer seçiminin kesinleştiğini ve Bakanlığın projeyi “uygun bulduğunu” açıklamış.

 

Mustafa Öztürk, Büyükşehir Belediyesinin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) çalışmalarına başladığını sözlerine ekleyerek, sanki çok hoş bir iş yapıyorlarmışçasına, bize haber verin, bir tane de Çerkezköy’de Çorlu’da sizin için yapalım demiş.

 

Bilim insanlarının bile, ille de yapılması gerekiyorsa, tüm Türkiye için en fazla dört ya da beş tane yapılabileceğini düşündükleri böylesine tehlikeli, kötü bir tesisi, her mahalleye bir tane mantığı ile pazarlamaya çalışan yöneticiler ya bizimle alay ediyorlar ya da bu konuda gerçekten bilgisizler. Bu durumda kendilerini ciddiye almakta zorlanıyoruz.

 

Silivri’ye yapılması planlanan Zehirli ve Tehlikeli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisi, yalnızca Silivri’nin ve Silivrililerin sorunu değildir. Bu tesis Tüm Trakya’yı zehirlemeye yetecektir.

 

Tüm Silivrilileri, “Zehirli ve Tehlikeli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisine” karşı başlattığımız imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz!

 

                                                  Ali Korsan

Silivri Çevre Derneği Başkanı

16 Ocak 2007 Salı

SLOGANLAR VE AFİŞLER 16 01 2007






















SLOGANLAR VE AFİŞLER     16 01 2007

 

1- Atık yakma tesisleri, atık içindeki zehirli maddeleri yok etmezler. Aksine atık yakma teknolojisi, kansere yol açabilen dioksinin çevreye yayılmasına ve besin zincirine karışmasına neden olan başlıca kaynaktır.

2- Atık yakma tesisleri çevreye yayılan dioksin, furan, sülfür ve nitrojen oksitlerinin, kurşun ve diğer ağır metallerin en büyük kaynağını oluşturmaktadır.

 

3- Atık yakma tesisleri ile sanayiciler, atık sorunlarının üstünü örtmenin kolay bir yolunu bulmuş oluyorlar. Böylece temiz üretim sorumluluğundan kurtularak kirli ve savurgan üretim süreçlerine devam edebilmektedirler.

 

4- Gerçek kalıcı çözüm, düşünce yapısında  radikal bir değişim gerektirmektedir. Buna, uygun materyallerin kullanımı, uygun ürün tasarımı, tüketimin azaltılması ve atıkların en geniş düzeyde azaltılmasıyla başlanabilir.

 

5- Her atık islah edilmesi ve üretken ekonomiye dönmesi gereken bir kaynaktır. Her atık geri kazanılması gereken bir hammaddedir!

Atıkları yakmak çözüm değildir!

 

6- İnsanlar her geçen gün daha fazla atık üretiyor ve bu tehlikeli süreci değiştirmek için acilen etkili siyasi ve endüstriyel önlemler gerekiyor.

 

7- Sanayiciler ve hükümetlerin inanmak istediğinin aksine, atık yakma; dünyanın atık sorununa çözüm değil, sorunun bir parçasıdır.

 

 

SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ

Başkan ALİ KORSAN

 







































 

 

 


15 Ocak 2007 Pazartesi

Çöp Masalı Sürüyor… Yalanlar Uçuşuyor!.. Kadir Topbaş Silivri’de “tehlikeli atık imha tesisi” yapacaklarını tekrarladı. 15.1.2007

Basın Bildirisi 15.01.2007

Çöp Masalı Sürüyor… Yalanlar Uçuşuyor!..

 

Kadir Topbaş Silivri’de  “tehlikeli atık imha tesisi” yapacaklarını tekrarladı.  15.1.2007

 

Bugün çıkan bazı yerel gazetelerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Silivri’ye yapılması düşünülen Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi hakkında fikir değiştirdiği yazıyordu. AKP Silivri İlçe Başkanı Tülay Kaynarca ve Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Metin Karakaş tarafından verildiği belirtilen bilgilere göre Kadir Topbaş, “Silivri’ye bugüne kadar hiç yanlış yapmadık, bundan sonra da yapmayız” demiş ardından da Çevre Koruma Daire Başkanı İbrahim Demir’i arayarak konuyu görüşmüş ve Entegre Atık Bertaraf Tesisinin çevreye zarar vermeyecek daha uygun bir yere yapılması talimatını vermiş.”

 

Öncelikle bizim bu haberden anladığımız Tesisin Silivri’ye yapılmayacağı değildir. Bu bir kafa karıştırmadır. Biz bu konudaki görüşlerimizi bundan önceki basın bildirimizde de söylemiştik. Büyükşehir’in bu tesisi Silivri’ye yapmaya kararlı olduğunu belirtmiştik.

 

Kadir Topbaş bizi bu konuda yanıltmadı. Bugün Yıldız Parkı’ndaki Malta Köşkü’nde düzenlediği kahvaltılı bir basın toplantısında şehrin çeşitli sorunlarından söz ederken, Silivri’de de tehlikeli atık imha tesisi kurulacağını kaydetti. (Kaynak: Doğan Haber Ajansı)

 

Biz, Silivri Çevre Derneği olarak zehirli atık mezarlığı istemiyoruz!

Kanserle ve kimyasallardan kaynaklanacak çeşitli hastalıklarla yaşamak istemiyoruz!

Büyük şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ve Ak Parti Yönetimlerini esef ve şiddetle kınıyoruz!

Silivri’miz üzerinden ellerinizi çekin!

 

Silivri Çevre Derneği

Ali Korsan


11 Ocak 2007 Perşembe

Bir Çöp Masalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demir.

 


Bir Çöp Masalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demir.

 

11. Ocak 2007 günü saat bir’de belediyede zehirli atık tesisi ile ilgili bir toplantı var dendi. Belediyeye geldik. Dinleyiciler gelmişler ama konuşmacı yoktu. Sonra öğrendik sis yüzünden gecikmiş. Bir buçuktan sonra konuşmacı da geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demir.

 

Silivri Belediye Başkanının kısa bir açış konuşmasından sonra sözü alan İbrahim Demir, İstanbul’da gelişen sanayinin atıklarının ne kadar çoğaldığını, bunları yok etmek için bir zehirli atık bertaraf tesisi kurulması gerektiğini, bunun için de Silivri’nin seçildiğini söyledi. İstanbul’da başka uygun bir yer bulamadıklarını, en uygun üç yerin Silivri’de olduğunu, bunların arasından da Sinekli kum ocaklarının olduğu bölgeyi seçtiklerini söyledi.

 

Kurmak istedikleri tesisin ne kadar tehlikeli olduğunu sorduğumuzda, “Tabii tamamen tehlikesiz diyemeyiz ama öyle çok da önemsenecek bir tehlikeden söz edilemez” dedi. Sorular geldikçe tesisin ne kadar tehlikeli olduğu ve başımıza nasıl bir belanın gelmek üzere olduğu ortaya çıktı, fakat İbrahim bey sürekli “yok canım, bizim tesis o kadar da tehlikeli değil” demeye devam etti. Hatta bize Amerika’dan ve Japonya’dan fotoğraflar gösterdi. “Bakın ne cici atık yakma tesisleri, tamamen şehirlerin göbeğine kurulmuş, insanlar orada tesislerin yanında yaşıyorlar” dedi. Peki, neden burada da bu tesisleri, atıkları üreten sanayi tesislerinin yanına yapmıyorsunuz, üstelik nakliye sorununuz da olmaz, dediğimizde ise “Biz Silivri’yi uygun bulduk!” demekten daha ciddi bir açıklama yapamadı.

 

Aslında bunun nedenleri çok açıktı. İstanbul Belediyesi böyle bir tesis yapılmasına karar verdiğinde, bu tesisi nereye yapmak gerekir, İstanbul’da böyle bir tesise en çok ihtiyaç duyanlar kimlerdir, bu tesisin nereye yapılması bu ihtiyaç sahiplerine en çok yararlı olur diye düşünerek yola çıksaydı başka yerler ve başka çözümler bulması gerekirdi. Bunun yerine yapılan, Milli Emlak Dairesine bir yazı yazıp bize 120 ile 160 hektar büyüklüğünde bir yer lazım, elinizdeki alanların bir listesini gönderin demek olmuş. Çünkü Milli Emlak’tan yer aldıklarında bedavaya alacaklar. Bu tesisi gerçekten yapılması gereken yerlere yapmak için ise o yerlerin satın alınması gerekecek. Kent ya da Sanayi bölgelerinde ise bu büyüklükte bir alanı satın almak herhalde çok pahalı olsa gerek.

 

Milli Emlak Dairesinin gönderdiği listedeki alanların tümünün 2B, konut ya da orman alanı olduğu görülmüş ve projeye uygun alan olmadığı anlaşılmış. Bunun üzerine İstanbul Belediyesi de, herhalde en kolay ÇED raporu alabilecekleri yer olarak düşündüklerinden olsa gerek “Biz de bunu Silivri’ye yapalım!” kararını vermiş.

 

İbrahim Demir konuşmasının arasında sık sık,  bu bölgeyi inceliyoruz, kesin karar vermiş değiliz, sonuçta yer uygun çıkmazsa vazgeçer başka bir yere yaparız dedi ama bu arada en uygun gördükleri diğer iki alanın da yine Silivri’de olduğunu sözlerine ekledi.

 

Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan’ın da belirttiği gibi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Top da “madem Sinekli’ye istemiyorsunuz o zaman yine Silivri’de başka bir yer gösterin” demiş.

 

Sonuç olarak ortaya çıkan durum şu ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu tesisi her ne olursa olsun Silivri’ye yapmaya karar vermiş görünüyor. Önce Sinekliyi önümüze attılar. Bize göre Sinekli, bu proje için en olumsuz yer. Hem orman alanı, hem önemli bir su rezervi, hem de jeolojik yapısı dolayısıyla inşaata en elverişsiz alan. Böyle bir alana bu tesisi yapmak cinayete eşdeğer bir çevre suçu sayılır. Bu nedenle biz Büyükşehir Belediyesinin bu projeyi gerçekten buraya yapmak istediğine inanmıyoruz. Biz bir süre karşı çıktıktan sonra, tamam, biz de inceledik, bu alan uygun değil, o zaman yine Silivri’deki başka bir alana yapacağız diyecekler. Biz o alana da karşı çıktığımızda, “Eh ama, siz de her şeye karşı çıkıyorsunuz, bir uzlaşma noktası bulalım deyip işi bitirmeye çalışacaklar.”

 

Bize göre, İstanbul Belediyesinin en uygun diğer alanı olsa olsa Çanta ile  Çeltik arasında İkizler tepe mevkiindeki yeni çöplük alanıdır. Burada zaten yalıtımı yapılmış 80 dönümlük bir alan mevcut. Büyükşehir Belediyesi Silivri’nin çöplerini oraya döktürmek yerine başka yere taşımayı tercih ediyor. Herhalde alternatif atık sahasını tekrar temizlemekle uğraşmak istemediklerinden olsa gerek.

 

O çöplük 80 dönüm, tesis için aranan yer ise en az 1200 dönüm, nasıl olacak diye düşünmeyin. Çöplüğe bitişik maden ocağının (kömür ruhsatı alıp, mıcır satan Kitaş) 1000 dönümden fazla bir alanı var. Bu alan tam da İbrahim Demir’in tarif ettiği alana benziyor.  

 

Buna komplo teorisi diyenler çıkabilir ama bana gerçek gibi gözüküyor. Silivri çöplüğüne karşı çıkan Çantalılar ve Çeltikliler hazırlansınlar! İstanbul’un ve tüm Trakya’nın zehirli ve tehlikeli atıkları arka bahçelerine geliyor.

 

Çözüm, çöpleri taşımak değil, oluştukları yerde yok etmektir!

Atık bertaraf tesislerini sanayi tesislerinin yanına kurun!

O sanayi tesislerine siz ruhsat verdiniz! Ruhsat verirken çöplerini neden düşünmediniz!

 

Silivri Çevre Derneği

Ali Korsan

6 Ocak 2007 Cumartesi

Silivri’de değil, İstanbul’da değil, Trakya’da Zehirli Atık İstemiyoruz!!!

 

                                           Yerel basın bülteni


Silivri’de değil, İstanbul’da değil, Trakya’da Zehirli Atık İstemiyoruz!!!

                                                 06 01 2007 

Bunun aksini düşünenler Silivri Çevre Derneğini ve tüm Silivrilileri karşılarında bulacaklardır!

 

Birkaç gündür yerel gazetelerde başta CHP’liler olmak üzere yerel politikacıların “zehirli atık deposu istemiyoruz, Silivri’ye zehirli atık deposu yaptırmayacağız” türünde boy boy demeçleri çıkıyor.

 

Bundan dört ay önce, Çevre Derneği olarak konudan haberdar olmuş ve hem yetkilileri, hem de kamuoyunu uyarmıştık. Elimize geçen resmi belgelerle desteklediğimiz haberi bazı yöneticiler ve politikacılar, “yok öyle bir şey” diye geçiştirdiler, bir kısmı “biz soruşturuyoruz, bir sonuca varınca gereğini yapacağız” diyerek bizi başlarından savmaya çalıştılar. Hatta hakkımızda “bunlar popüler olma derdinde” diyenler bile çıktı.

 

O günlerde konuştuğumuz Silivri CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, “Biz konuyu soruşturuyoruz, bir bilgi edinince gereğini yapacağız, Çevre Derneğinden aldığımız belgeleri CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hüseyin Noyan’a ve  CHP İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Kutluay’a verdim. Onlar bu konuda gerekli bilgiyi toplayacaklar dedi. Aradan geçen sürede sık sık kendilerine ne yapacaklarını sorduğumuzda, “Hala araştırıyoruz” diyorlardı.

 

Sonunda artık konunun reddedilemez, inkar edilemez olduğunu anladıklarından olsa gerek bu konuda konuşmaya başladılar. Fakat hala bir konuda dürüst değiller. Her demeçlerine “biz konuyu kaynağından öğrendik” diyerek başlıyorlar fakat kaynağın neresi olduğunu itiraf etmeye dilleri bir türlü varmıyor. Biz bu konuyu Silivri Çevre Derneğinden öğrendik, aradan aylar geçmesine rağmen onların bize söylediğinden daha fazlasını öğrenmeyi beceremedik diyemiyorlar. Bu nedenle de ne yapacaklarını da bilmiyorlar. İş yine bize düştüğüne göre biz görevimizi yapalım ve sevgili politikacılarımıza yol gösterelim.

 

Biz böyle bir tesisi ne Silivri’de, ne de İstanbul’un başka bir yerinde istemiyoruz. Siz de istemediğinizi açık açık belirtin. Adres göstermeyelim. Burada yapmasınlar, şurada yapsınlar demek bizim işimiz değil. Bu tesisi yapmaya niyetlenenler arasınlar ve daha uygun bir yer bulsunlar. Bu onların görevi. Bizim görevimiz burada istemediğimizi tüm sesimizle onlara bildirmektir.

 

Ayrıca “biz istemiyoruz, yapılmasın” demek kolaydır. Çevremizdeki insanlara bu tesisi neden istemediğimizi, ne tür zararları olduğunu açıkça anlatmamız gerekir. Siyasi partilere asıl olarak burada görev düşüyor. Tüm siyasi partiler kendi seçmenlerine bu tesisin ne olduğunu ve ne kadar zararlı olduğunu anlatmalılar. Böyle bir tesisin geleceğimizi nasıl karartacağını anlamalılar ve bunu anlatmalılar.

 

Doğusundan ve batısından sanayinin sardığı Silivri ortada bir vaha gibidir. Yıllardır kendini sanayinin kirleticiliğinden kurtarmayı başarmış olan Silivri’ye şimdi, yıllardır uzak durmaya çalıştığınız sanayinin çöplerini size gönderiyoruz demek en büyük haksızlıktır. Böyle bir haksızlığı kimse yapamaz ve buna Silivrililer olarak izin vermemiz mümkün değildir.

 

Bu proje tamamen ciddiye bindiğinde bu konuda bir ÇED yapılması gerekecek. Bunun sonunda da bir oylama yapılacak. Buna hazırlanmalı ve böyle bir oylamada red kararının çıkmasını sağlamalıyız. Bu projeyi gerçekleştirmek isteyenler bunu bir oldu bittiye getirmeye çalışabilirler. Her türlü kötü oyuna karşı hazırlıklı olmalıyız. Söz konusu tesisin zararlarını iyi anlamalı ve bu konuda bir oyuna düşmemeliyiz. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamak gerekir.

 

Sözü edilen “Entegre Atık Bertaraf Tesisi” her türlü kimyasal ve zehirli atığın getirilip depolanacağı ve yok edilmeye çalışılacağı bir tesis olacak. Projeye göre yalnız İstanbul’daki değil, tüm Trakya’daki  ve belki diğer başka illerdeki kimyasal ve zehirli atıkların da getirilip yok edileceği bir yer olacak. Bu da bize tarım alanlarımızın zehirlenmesi, zaten yetersiz olan su kaynaklarımızın kirlenmesi ve zehirlenmesi şeklinde geri dönecek. Başta kanser olmak üzere, özellikle çocuklarda görülecek gelişme bozuklukları ve diğer zehirlenmeler karşılaşacağımız diğer hastalıklar ise bu işin ikramiyesi olacak.

 

Biz bu tesisi istemiyoruz. Bu tesisi ne Silivri’de, ne İstanbul’da, ne de Trakya’da istemiyoruz. Böyle bir tesis isteyenler bu tesisi kendi çocuklarının oturduğu evlerin arka bahçesine yapsınlar!.. 

 

Silivri Çevre Derneği

Ali Korsan

Silivri’de değil, İstanbul’da değil, Trakya’da Zehirli Atık İstemiyoruz!!!

 


Ulusal,a basın bülteni {2}

                       06 01 2007


Silivri’de değil, İstanbul’da değil, Trakya’da Zehirli Atık İstemiyoruz!!!

 

Bunun aksini düşünenler Silivri Çevre Derneğini ve tüm Silivrilileri karşılarında bulacaklardır!

 

Birkaç gündür yerel gazetelerde başta CHP’liler olmak üzere yerel politikacıların “zehirli atık deposu istemiyoruz, Silivri’ye zehirli atık deposu yaptırmayacağız” türünde boy boy demeçleri çıkıyor.

 

Bundan dört ay önce, Çevre Derneği olarak konudan haberdar olmuş ve hem yetkilileri, hem de kamuoyunu uyarmıştık. Elimize geçen resmi belgelerle desteklediğimiz haberi bazı yöneticiler ve politikacılar, “yok öyle bir şey” diye geçiştirdiler, bir kısmı “biz soruşturuyoruz, bir sonuca varınca gereğini yapacağız” diyerek bizi başlarından savmaya çalıştılar. Hatta hakkımızda “bunlar popüler olma derdinde” diyenler bile çıktı.

 

O günlerde konuştuğumuz Silivri CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, “Biz konuyu soruşturuyoruz, bir bilgi edinince gereğini yapacağız, Çevre Derneğinden aldığımız belgeleri CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hüseyin Noyan’a ve  CHP İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Kutluay’a verdim. Onlar bu konuda gerekli bilgiyi toplayacaklar dedi. Aradan geçen sürede sık sık kendilerine ne yapacaklarını sorduğumuzda, “Hala araştırıyoruz” diyorlardı.

 

Sonunda artık konunun reddedilemez, inkar edilemez olduğunu anladıklarından olsa gerek bu konuda konuşmaya başladılar. Fakat hala bir konuda dürüst değiller. Her demeçlerine “biz konuyu kaynağından öğrendik” diyerek başlıyorlar fakat kaynağın neresi olduğunu itiraf etmeye dilleri bir türlü varmıyor. Biz bu konuyu Silivri Çevre Derneğinden öğrendik, aradan aylar geçmesine rağmen onların bize söylediğinden daha fazlasını öğrenmeyi beceremedik diyemiyorlar. Bu nedenle de ne yapacaklarını da bilmiyorlar. İş yine bize düştüğüne göre biz görevimizi yapalım ve sevgili politikacılarımıza yol gösterelim.

 

Biz böyle bir tesisi ne Silivri’de, ne de İstanbul’un başka bir yerinde istemiyoruz. Siz de istemediğinizi açık açık belirtin. Adres göstermeyelim. Burada yapmasınlar, şurada yapsınlar demek bizim işimiz değil. Bu tesisi yapmaya niyetlenenler arasınlar ve daha uygun bir yer bulsunlar. Bu onların görevi. Bizim görevimiz burada istemediğimizi tüm sesimizle onlara bildirmektir.

 

Ayrıca “biz istemiyoruz, yapılmasın” demek kolaydır. Çevremizdeki insanlara bu tesisi neden istemediğimizi, ne tür zararları olduğunu açıkça anlatmamız gerekir. Siyasi partilere asıl olarak burada görev düşüyor. Tüm siyasi partiler kendi seçmenlerine bu tesisin ne olduğunu ve ne kadar zararlı olduğunu anlatmalılar. Böyle bir tesisin geleceğimizi nasıl karartacağını anlamalılar ve bunu anlatmalılar.

 

Doğusundan ve batısından sanayinin sardığı Silivri ortada bir vaha gibidir. Yıllardır kendini sanayinin kirleticiliğinden kurtarmayı başarmış olan Silivri’ye şimdi, yıllardır uzak durmaya çalıştığınız sanayinin çöplerini size gönderiyoruz demek en büyük haksızlıktır. Böyle bir haksızlığı kimse yapamaz ve buna Silivrililer olarak izin vermemiz mümkün değildir.

 

Bu proje tamamen ciddiye bindiğinde bu konuda bir ÇED yapılması gerekecek. Bunun sonunda da bir oylama yapılacak. Buna hazırlanmalı ve böyle bir oylamada red kararının çıkmasını sağlamalıyız. Bu projeyi gerçekleştirmek isteyenler bunu bir oldu bittiye getirmeye çalışabilirler. Her türlü kötü oyuna karşı hazırlıklı olmalıyız. Söz konusu tesisin zararlarını iyi anlamalı ve bu konuda bir oyuna düşmemeliyiz. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamak gerekir.

 

Sözü edilen “Entegre Atık Bertaraf Tesisi” her türlü kimyasal ve zehirli atığın getirilip depolanacağı ve yok edilmeye çalışılacağı bir tesis olacak. Projeye göre yalnız İstanbul’daki değil, tüm Trakya’daki  ve belki diğer başka illerdeki kimyasal ve zehirli atıkların da getirilip yok edileceği bir yer olacak. Bu da bize tarım alanlarımızın zehirlenmesi, zaten yetersiz olan su kaynaklarımızın kirlenmesi ve zehirlenmesi şeklinde geri dönecek. Başta kanser olmak üzere, özellikle çocuklarda görülecek gelişme bozuklukları ve diğer zehirlenmeler karşılaşacağımız diğer hastalıklar ise bu işin ikramiyesi olacak.

 

Biz bu tesisi istemiyoruz. Bu tesisi ne Silivri’de, ne İstanbul’da, ne de Trakya’da istemiyoruz. Böyle bir tesis isteyenler bu tesisi kendi çocuklarının oturduğu evlerin arka bahçesine yapsınlar!.. 

 

Silivri Çevre Derneği

Ali Korsan

29 Aralık 2006 Cuma

Siyasiler nihayet uyandı!

 

DEĞİŞİM gazetesi   29.12.2006

 

Silivri’ye tehlikeli atık bertaraf tesisi olayını ilk DEĞİŞİM gazetesi gündeme getirmişti

 

Siyasiler nihayet uyandı!

Sinekli Köyü’ne yapılması planlanan zehirli atık depolama tesisi, Silivri’deki siyasi parti ilçe başkanlarını bir araya getirdi. Önceki akşam CHP Silivri İlçe Binasında buluşan DYP, ANAP, ÖDP, MHP ve UBP Silivri İlçe Başkanları, Silivri’de böyle bir tesis yapılmasına izin veremeyeceklerini belirterek, “Şimdi siyasi kaygılar bir tarafa bırakılmalı. Sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirerek, halkın da katılacağı ortak sivil bir platform oluşturulmalı. Silivri ve Silivri’mizin geleceği, bizlerin siyasi beklentilerinden çok daha önemli” dedi. İlçe Başkanları, siyaset üstü bir güç birliğine varılması konusunda mutabakata vardı.

Silivri, zehirli atık tehlikesiyle karşı karşıya! Sinekli Köyü’ne yapılması planlanan zehirli atık depolama merkezi projesine karşı harekete geçen Silivri’deki siyasi parti ilçe başkanları, önceki akşam acil durum toplantısı düzenledi.

İlk olarak Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan’ın dile getirdiği, Sinekli Köyü’ne zehirli atık depolama merkezi yapılacağı duyumundan yola çıkan CHP’li yöneticiler, Salı günü düzenledikleri basın toplantısında, Silivri’yi büyük bir tehlikenin beklediğini duyurmuştu.

CHP’li İl Genel Meclis Üyeleri’nin yaptıkları araştırma sonucunda, Silivri’ye bir zehirli atık depolama merkezi yapılacağını öğrenen CHP Silivri yönetimi, konuyu diğer siyasi parti yöneticilerine iletti.

Önceki akşam konuyla ilgili toplanan CHP, DYP, ANAP, ÖDP, MHP ve UBP Silivri İlçe Başkanları, tesisle ilgili görüşlerini ortaya koydu. Yapılması planlanan tesisin Silivri için zararlarını tartışan Başkanlar, bu tesisin Silivri’ye yapılması durumunda; toprak, hava ve suda oluşturacağı tehlikeye karşı Silivri halkını uyarma ve tesisin yapımına karşı konması için ortak hareket etme konusunda güç birliği yapılması yönünde anlaşma sağladı.

CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, DYP İlçe Başkanı Salih Yazıcı, ANAP İlçe Başkanı A. Refik Bek, ÖDP İlçe Başkanı Süheyl Kırkıcı, MHP İlçe Başkanı Şenol Türkyılmaz, UBP İlçe Başkanı Ercan Çakır, Silivri’yi bekleyen tehlikeye karşı siyasi kaygı düşünülemeyeceğini belirterek, “Şu anda Silivri’yi büyük bir tehlike bekliyor. Sinekli Köyü’ne bir zehirli atık depolama tesisi yapılmak isteniyor. Buna seyirci kalınması mümkün değildir. Artık burada siyaset bitmiştir. Bundan sonra; ilk olarak sivil toplum kuruluşlarıyla, muhtarlarla, derneklerle, odalarla, sendikalarla görüşeceğiz. Konuyu vatandaşa iletip, gerekiyorsa kitlesel eylem süreci başlatacağız” dedi.

Konuyla ilgili çalışma başlatacaklarını belirten siyasi parti başkanları, bir sonraki toplantıyı tarafsız bir mekânda gerçekleştirmeye karar verdi. Daha geniş katılımlı bir toplantı yapılmasını kararlaştıran siyasi parti ilçe başkanları, “Silivri’nin geleceği, siyasi kazanımların çok daha ötesindedir” dedi.

26 Eylül 2006 Salı

SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ NE İSTİYOR?

 





SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ NE İSTİYOR?

                                                                                                                                            26 09 2006

Silivri Çevre Derneği, ilçenin öncelikli ihtiyaç ve sorunlarını tespit edip,  rapor halinde kamuoyuna sundu. Dernek Başkanı Ali Korsan yerel yönetimden beklentilerini şöyle açıkladı:  

 

Toplu konutlar bölgesindeki Karılar Deresi'nin ıslahı.

Toplu konutlar bölgesindeki çöp alanının kaldırılması yada rehabilite edilmesi.

Deniz kirliliğinin önlenmesi için Silivri atık su arıtma tesisinin yapılması.

Fabrikaların arıtma tesisi kurmalarının sağlanması ve konunun takibinin yapılması.

Silivri'ye huzurevi yapılması.

Silivri'ye acilen çok amaçlı kültür merkezi yapılması.

Silivri'ye fuar ve kongre merkezi yapılması.

Piri Mehmet Paşa Camii etrafındaki dükkanların yıkılarak şehir merkezinin genişletilmesi.

Silivri'nin otopark sorununun çözülmesi için Hamam'ın yanındaki yer istimlak edilerek, 5 katlı otopark yapılması.

Cumhuriyet Mahallesi ve Parkköy civarındaki heyelan bölgesinde erozyon mücadelesi yapılması. Söz konusu bölgelerin şehre, yeşil alan olarak kazandırılması.

E-5 Karayolu etrafının ağaçlandırılması. Mevcut ağaçların bakımının yapılması.

Kıyıları tapulu mallar gibi gören yazlık sitelerin uyarılarak, sahillerin tüm halka açılmasının sağlanması.

Silivri'deki okullarda botanik park alanları oluşturularak, gençlerde çevre bilinci oluşturulması yönünde somut adımlar atılması.

Silivri köylerinde uygun olan yeşil alanların mesire yerlerine dönüştürülerek, Silivri'nin  günübirlik turizmine katkı sağlanması.

Cemal Kozanoğlu'nun "Her Yönüyle Silivri" adlı kitabı tekrar basılarak, Avşa Feribotu ve diğer uygun yerlerde turistik amaçlı satılması.

Silivri'yi simgeleyen bir yoğurtçu heykeli yapılarak şehir merkezinde uygun bir yere konulması.

Eski kum ocaklarını işletenlerin yasal sorumlulukları  olan, kum ocakları alanlarının işletmecileri tarafından ağaçlandırılmasının sağlanması için baskı yapılması.

Silivri köylerinde organik tarım için pilot köy belirlenerek, Silivri çiftçisine yeni iş ve ekonomik kaynaklar sağlanmasına önayak olunması.

Silivri'ye üniversite kurulması için girişimlerde bulunulması.

Fatih Mahallesi'ndeki Sarnıç'ın müze haline dönüştürülmesi.

Aziz Nektorius evinin Yunanistan'la koordineli olarak yapılması ve turizme açılması.

Silivri'ye acilen kalıcı bir pazar yeri yapılması.

 

 SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ   ALİ KORSAN   

24 Eylül 2006 Pazar

GECİKMİŞ BİR CEVAP..!


                       




         GECİKMİŞ BİR CEVAP..!

24 Eylül 2006

Bu ayın ilk günlerinde Silivri’ye yapılması düşünülen Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi’ni istemediğimizilirten  bir basın bülteni yayınladık.

Birçok yerel gazete konuya sıcak yaklaşarak basın bülteninin tamamını ya da bir bölümünü yayınladılar. Konu hakkında yorumlarda bulundular. Bütün bunlardan sonra 5 Eylül günü Silivri Değişim gazetesinde “Ali Korsan popüler olma derdinde” başlıklı bir yazı yayınlandı.

Yazıda, kendisiyle görüşülen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı Katı Atık Bertaraf Tesisleri Müdürü Eyüp Nazif Korkut’un,  Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi kurulması hakkında kendisinin bir bilgisi olmadığını hatta Daire Başkanları dahil kimsenin haberi olmadığını söylediği ve “sanırım sayın Korsan popülarite kazanma niyetiyle bir demeç verdi” dediği belirtilmiş.

Bu yazıyı okuduktan sonra gülsem mi ağlasam mı bilemedim. İstanbul Belediyesinin bir müdürü yalan söylüyor. Bir gazeteci elindeki bilgileri sorgulamak yerine bu yalanı yarım sayfa olarak yayınlıyor.

Peki nedir gerçekler:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Anadolu Ajansı Muhabiri Sergül Yolcu’ya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çevre yatırımları hakkında bilgi verirken Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı’nın yeni projeleri arasında “Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi ile Evsel Katı Atık Depo Alanı’nı içeren Entegre Bertaraf Tesisi, Tıbbi Atık Bertaraf Tesisi” gibi projelerin de olduğunu söyler. Bu söyleşinin haberi 02.05.2006 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin web sayfasında da yayınlanır.

Ayrıca, İBB Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı’nın bir Tehlikeli Atık Entegre Bertaraf Tesisi kurmak için İl Mahalli Çevre Kuruluna yer tahsisi başvurusu ve İl Mahalli Çevre Kurulunun önerilen alanların uygun olmadığı için bu başvuruyu 26 Haziran 2006 tarihinde yaptığı toplantıda reddettiği ile ilgili bir karar vardır.

Bunların dışında İBB Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demir’in konuyla ilgili yaptığı açıklamalar vardır.

Tüm bunlar bir Tehlikeli Atık Entegre Bertaraf Tesisi kurulmasına çalışıldığının kanıtıdır. Bir yetkili, tüm bu verilere rağmen böyle bir şey olmadığını söylüyorsa ya yalan söylüyordur, ya da konu kendi yetki alanının dışında olduğu için haberdar değildir. Bu durumda da söylemesi gereken böyle bir şey yok demek yerine ben bilmiyorum demektir.

Bir gazetecinin ise, hele de söz konusu gazeteci, yapılacak tesisin etkileyeceği yörede yaşayan bir gazeteci ise daha sorumlu olması beklenir diye düşünüyorum.

Tüm bunları öncelikle Silivri’de yaşayan bir yurttaş olarak, Silivri Çevre Derneği olarak ve uzun yıllar çevre konularında gazetecilik yapmış birisi olarak yazıyorum ve daha sorumlu bir yaklaşım beklemenin hakkım olduğunu düşünüyorum.                

                                   SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ   ALİ KORSAN    BASIN Sözcüsü 
                                                                                                                                                                        Ertuğrul AkÇAOĞLU