|
| 14 Şubat 2007 |
HAVA DURUMU | İLETİŞİM | ARŞİV-ARAMA | PDF | ![]() |
![]() | GÜNCEL
|
Adres:Piri Mehmet Paşa Mah.Cumhuriyet Cad.Makbule Yönel İş Merkezi Çekme Kat No:206 Silivri-İstanbul *** Tel: 0532.241 74 67 (Dernek Başkanı Ali Korsan'a Ait) *** e-posta: silivricevredernegi@gmail.com
|
| 14 Şubat 2007 |
HAVA DURUMU | İLETİŞİM | ARŞİV-ARAMA | PDF | ![]() |
![]() | GÜNCEL
|
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
30. 01. 2007
Silivri
Jandarma Komutanlığına;
Silivri’ye
yapılması planlanan Tehlikeli ve Zehirli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisi ile
ilgili Çarşı Meydanı’nda ve Silivri’nin köylerinde bir imza kampanyası
düzenlemeyi düşünüyoruz. Bilgilerinize arz ederiz.
Saygılarımla
Ali Korsan
Silivri Çevre Derneği Başkanı
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
Basın Bildirisi 30.01.2007
Tehlikeli Atık Tesisi Yapımı Tehlikeli Noktada…
Çorlu’da
geçen cumartesi yapılan, Ergene Havzası Çevre Yönetimi konulu toplantıya
katılan Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Öztürk, Silivri’ye
yapılması planlanan Tehlikeli ve Zehirli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisinin
yapımıyla ilgili olarak, yer seçiminin kesinleştiğini ve Bakanlığın projeyi
“uygun bulduğunu” açıklamış.
Mustafa
Öztürk, Büyükşehir Belediyesinin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme)
çalışmalarına başladığını sözlerine ekleyerek, sanki çok hoş bir iş
yapıyorlarmışçasına, bize haber verin, bir tane de Çerkezköy’de Çorlu’da sizin
için yapalım demiş.
Bilim
insanlarının bile, ille de yapılması gerekiyorsa, tüm Türkiye için en fazla
dört ya da beş tane yapılabileceğini düşündükleri böylesine tehlikeli, kötü bir
tesisi, her mahalleye bir tane mantığı ile pazarlamaya çalışan yöneticiler ya
bizimle alay ediyorlar ya da bu konuda gerçekten bilgisizler. Bu durumda
kendilerini ciddiye almakta zorlanıyoruz.
Silivri’ye
yapılması planlanan Zehirli ve Tehlikeli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisi,
yalnızca Silivri’nin ve Silivrililerin sorunu değildir. Bu tesis Tüm Trakya’yı
zehirlemeye yetecektir.
Tüm
Silivrilileri, “Zehirli ve Tehlikeli Atık Bertaraf ve Depolama Tesisine” karşı
başlattığımız imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz!
Ali Korsan
Silivri Çevre Derneği Başkanı
1- Atık yakma tesisleri, atık içindeki
zehirli maddeleri yok etmezler. Aksine atık yakma teknolojisi, kansere yol
açabilen dioksinin çevreye yayılmasına ve besin zincirine karışmasına neden
olan başlıca kaynaktır.
2- Atık yakma tesisleri çevreye yayılan dioksin, furan,
sülfür ve nitrojen oksitlerinin, kurşun ve diğer ağır metallerin en büyük
kaynağını oluşturmaktadır.
3- Atık yakma tesisleri ile sanayiciler, atık sorunlarının
üstünü örtmenin kolay bir yolunu bulmuş oluyorlar. Böylece temiz üretim
sorumluluğundan kurtularak kirli ve savurgan üretim süreçlerine devam
edebilmektedirler.
4- Gerçek kalıcı çözüm, düşünce yapısında radikal bir
değişim gerektirmektedir. Buna, uygun materyallerin kullanımı, uygun ürün tasarımı,
tüketimin azaltılması ve atıkların en geniş düzeyde azaltılmasıyla
başlanabilir.
5- Her atık islah edilmesi ve üretken ekonomiye dönmesi
gereken bir kaynaktır. Her atık geri kazanılması gereken bir hammaddedir!
Atıkları yakmak çözüm değildir!
6- İnsanlar her geçen gün daha fazla atık
üretiyor ve bu tehlikeli süreci değiştirmek için acilen etkili siyasi ve
endüstriyel önlemler gerekiyor.
7- Sanayiciler ve hükümetlerin inanmak istediğinin aksine,
atık yakma; dünyanın atık sorununa çözüm değil, sorunun bir parçasıdır.
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
Başkan ALİ KORSAN
Basın Bildirisi 15.01.2007
Çöp Masalı Sürüyor… Yalanlar Uçuşuyor!..
Kadir Topbaş Silivri’de “tehlikeli atık imha tesisi” yapacaklarını
tekrarladı. 15.1.2007
Bugün
çıkan bazı yerel gazetelerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş’ın Silivri’ye yapılması düşünülen Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi
hakkında fikir değiştirdiği yazıyordu. AKP Silivri İlçe Başkanı Tülay Kaynarca
ve Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Metin Karakaş tarafından verildiği
belirtilen bilgilere göre Kadir Topbaş, “Silivri’ye bugüne kadar hiç yanlış
yapmadık, bundan sonra da yapmayız” demiş ardından da Çevre Koruma Daire
Başkanı İbrahim Demir’i arayarak konuyu görüşmüş ve Entegre Atık Bertaraf Tesisinin
çevreye zarar vermeyecek daha uygun bir yere yapılması talimatını vermiş.”
Öncelikle
bizim bu haberden anladığımız Tesisin Silivri’ye yapılmayacağı değildir. Bu bir
kafa karıştırmadır. Biz bu konudaki görüşlerimizi bundan önceki basın
bildirimizde de söylemiştik. Büyükşehir’in bu tesisi Silivri’ye yapmaya kararlı
olduğunu belirtmiştik.
Kadir
Topbaş bizi bu konuda yanıltmadı. Bugün Yıldız Parkı’ndaki Malta Köşkü’nde
düzenlediği kahvaltılı bir basın toplantısında şehrin çeşitli sorunlarından söz
ederken, Silivri’de de tehlikeli atık imha tesisi kurulacağını kaydetti.
(Kaynak: Doğan Haber Ajansı)
Biz,
Silivri Çevre Derneği olarak zehirli atık mezarlığı istemiyoruz!
Kanserle
ve kimyasallardan kaynaklanacak çeşitli hastalıklarla yaşamak istemiyoruz!
Büyük
şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ve Ak Parti Yönetimlerini esef ve
şiddetle kınıyoruz!
Silivri’miz
üzerinden ellerinizi çekin!
Silivri Çevre
Derneği
Ali Korsan
11. Ocak 2007
günü saat bir’de belediyede zehirli atık tesisi ile ilgili bir toplantı var dendi.
Belediyeye geldik. Dinleyiciler gelmişler ama konuşmacı yoktu. Sonra öğrendik
sis yüzünden gecikmiş. Bir buçuktan sonra konuşmacı da geldi. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demir.
Silivri
Belediye Başkanının kısa bir açış konuşmasından sonra sözü alan İbrahim Demir,
İstanbul’da gelişen sanayinin atıklarının ne kadar çoğaldığını, bunları yok
etmek için bir zehirli atık bertaraf tesisi kurulması gerektiğini, bunun için
de Silivri’nin seçildiğini söyledi. İstanbul’da başka uygun bir yer
bulamadıklarını, en uygun üç yerin Silivri’de olduğunu, bunların arasından da
Sinekli kum ocaklarının olduğu bölgeyi seçtiklerini söyledi.
Kurmak
istedikleri tesisin ne kadar tehlikeli olduğunu sorduğumuzda, “Tabii tamamen
tehlikesiz diyemeyiz ama öyle çok da önemsenecek bir tehlikeden söz edilemez”
dedi. Sorular geldikçe tesisin ne kadar tehlikeli olduğu ve başımıza nasıl bir
belanın gelmek üzere olduğu ortaya çıktı, fakat İbrahim bey sürekli “yok canım,
bizim tesis o kadar da tehlikeli değil” demeye devam etti. Hatta bize
Amerika’dan ve Japonya’dan fotoğraflar gösterdi. “Bakın ne cici atık yakma
tesisleri, tamamen şehirlerin göbeğine kurulmuş, insanlar orada tesislerin
yanında yaşıyorlar” dedi. Peki, neden burada da bu tesisleri, atıkları üreten
sanayi tesislerinin yanına yapmıyorsunuz, üstelik nakliye sorununuz da olmaz,
dediğimizde ise “Biz Silivri’yi uygun bulduk!” demekten daha ciddi bir açıklama
yapamadı.
Aslında bunun
nedenleri çok açıktı. İstanbul Belediyesi böyle bir tesis yapılmasına karar
verdiğinde, bu tesisi nereye yapmak gerekir, İstanbul’da böyle bir tesise en
çok ihtiyaç duyanlar kimlerdir, bu tesisin nereye yapılması bu ihtiyaç
sahiplerine en çok yararlı olur diye düşünerek yola çıksaydı başka yerler ve
başka çözümler bulması gerekirdi. Bunun yerine yapılan, Milli Emlak Dairesine
bir yazı yazıp bize 120 ile 160 hektar büyüklüğünde bir yer lazım, elinizdeki
alanların bir listesini gönderin demek olmuş. Çünkü Milli Emlak’tan yer
aldıklarında bedavaya alacaklar. Bu tesisi gerçekten yapılması gereken yerlere
yapmak için ise o yerlerin satın alınması gerekecek. Kent ya da Sanayi
bölgelerinde ise bu büyüklükte bir alanı satın almak herhalde çok pahalı olsa
gerek.
Milli Emlak
Dairesinin gönderdiği listedeki alanların tümünün 2B, konut ya da orman alanı
olduğu görülmüş ve projeye uygun alan olmadığı anlaşılmış. Bunun üzerine İstanbul
Belediyesi de, herhalde en kolay ÇED raporu alabilecekleri yer olarak
düşündüklerinden olsa gerek “Biz de bunu Silivri’ye yapalım!” kararını vermiş.
İbrahim Demir
konuşmasının arasında sık sık, bu
bölgeyi inceliyoruz, kesin karar vermiş değiliz, sonuçta yer uygun çıkmazsa
vazgeçer başka bir yere yaparız dedi ama bu arada en uygun gördükleri diğer iki
alanın da yine Silivri’de olduğunu sözlerine ekledi.
Silivri
Belediye Başkanı Hüseyin Turan’ın da belirttiği gibi, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Top da “madem Sinekli’ye istemiyorsunuz o zaman yine
Silivri’de başka bir yer gösterin” demiş.
Sonuç olarak
ortaya çıkan durum şu ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu tesisi her ne
olursa olsun Silivri’ye yapmaya karar vermiş görünüyor. Önce Sinekliyi önümüze
attılar. Bize göre Sinekli, bu proje için en olumsuz yer. Hem orman alanı, hem
önemli bir su rezervi, hem de jeolojik yapısı dolayısıyla inşaata en elverişsiz
alan. Böyle bir alana bu tesisi yapmak cinayete eşdeğer bir çevre suçu sayılır.
Bu nedenle biz Büyükşehir Belediyesinin bu projeyi gerçekten buraya yapmak
istediğine inanmıyoruz. Biz bir süre karşı çıktıktan sonra, tamam, biz de
inceledik, bu alan uygun değil, o zaman yine Silivri’deki başka bir alana
yapacağız diyecekler. Biz o alana da karşı çıktığımızda, “Eh ama, siz de her
şeye karşı çıkıyorsunuz, bir uzlaşma noktası bulalım deyip işi bitirmeye
çalışacaklar.”
Bize göre,
İstanbul Belediyesinin en uygun diğer alanı olsa olsa Çanta ile Çeltik arasında İkizler tepe mevkiindeki yeni
çöplük alanıdır. Burada zaten yalıtımı yapılmış 80 dönümlük bir alan mevcut.
Büyükşehir Belediyesi Silivri’nin çöplerini oraya döktürmek yerine başka yere
taşımayı tercih ediyor. Herhalde alternatif atık sahasını tekrar temizlemekle
uğraşmak istemediklerinden olsa gerek.
O çöplük 80
dönüm, tesis için aranan yer ise en az 1200 dönüm, nasıl olacak diye
düşünmeyin. Çöplüğe bitişik maden ocağının (kömür ruhsatı alıp, mıcır satan Kitaş)
1000 dönümden fazla bir alanı var. Bu alan tam da İbrahim Demir’in tarif ettiği
alana benziyor.
Buna komplo
teorisi diyenler çıkabilir ama bana gerçek gibi gözüküyor. Silivri çöplüğüne
karşı çıkan Çantalılar ve Çeltikliler hazırlansınlar! İstanbul’un ve tüm
Trakya’nın zehirli ve tehlikeli atıkları arka bahçelerine geliyor.
Çözüm,
çöpleri taşımak değil, oluştukları yerde yok etmektir!
Atık bertaraf
tesislerini sanayi tesislerinin yanına kurun!
O sanayi
tesislerine siz ruhsat verdiniz! Ruhsat verirken çöplerini neden düşünmediniz!
Silivri
Çevre Derneği
Ali Korsan
Yerel basın bülteni
Silivri’de değil, İstanbul’da değil,
Trakya’da Zehirli Atık İstemiyoruz!!!
Bunun
aksini düşünenler Silivri Çevre Derneğini ve tüm Silivrilileri karşılarında
bulacaklardır!
Birkaç
gündür yerel gazetelerde başta CHP’liler olmak üzere yerel politikacıların
“zehirli atık deposu istemiyoruz, Silivri’ye zehirli atık deposu
yaptırmayacağız” türünde boy boy demeçleri çıkıyor.
Bundan
dört ay önce, Çevre Derneği olarak konudan haberdar olmuş ve hem yetkilileri,
hem de kamuoyunu uyarmıştık. Elimize geçen resmi belgelerle desteklediğimiz
haberi bazı yöneticiler ve politikacılar, “yok öyle bir şey” diye
geçiştirdiler, bir kısmı “biz soruşturuyoruz, bir sonuca varınca gereğini
yapacağız” diyerek bizi başlarından savmaya çalıştılar. Hatta hakkımızda
“bunlar popüler olma derdinde” diyenler bile çıktı.
O
günlerde konuştuğumuz Silivri CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, “Biz konuyu
soruşturuyoruz, bir bilgi edinince gereğini yapacağız, Çevre Derneğinden
aldığımız belgeleri CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hüseyin Noyan’a ve CHP İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Kutluay’a
verdim. Onlar bu konuda gerekli bilgiyi toplayacaklar dedi. Aradan geçen sürede
sık sık kendilerine ne yapacaklarını sorduğumuzda, “Hala araştırıyoruz”
diyorlardı.
Sonunda
artık konunun reddedilemez, inkar edilemez olduğunu anladıklarından olsa gerek
bu konuda konuşmaya başladılar. Fakat hala bir konuda dürüst değiller. Her
demeçlerine “biz konuyu kaynağından öğrendik” diyerek başlıyorlar fakat
kaynağın neresi olduğunu itiraf etmeye dilleri bir türlü varmıyor. Biz bu
konuyu Silivri Çevre Derneğinden öğrendik, aradan aylar geçmesine rağmen
onların bize söylediğinden daha fazlasını öğrenmeyi beceremedik diyemiyorlar.
Bu nedenle de ne yapacaklarını da bilmiyorlar. İş yine bize düştüğüne göre biz
görevimizi yapalım ve sevgili politikacılarımıza yol gösterelim.
Biz
böyle bir tesisi ne Silivri’de, ne de İstanbul’un başka bir yerinde istemiyoruz.
Siz de istemediğinizi açık açık belirtin. Adres göstermeyelim. Burada
yapmasınlar, şurada yapsınlar demek bizim işimiz değil. Bu tesisi yapmaya
niyetlenenler arasınlar ve daha uygun bir yer bulsunlar. Bu onların görevi. Bizim
görevimiz burada istemediğimizi tüm sesimizle onlara bildirmektir.
Ayrıca
“biz istemiyoruz, yapılmasın” demek kolaydır. Çevremizdeki insanlara bu tesisi
neden istemediğimizi, ne tür zararları olduğunu açıkça anlatmamız gerekir.
Siyasi partilere asıl olarak burada görev düşüyor. Tüm siyasi partiler kendi
seçmenlerine bu tesisin ne olduğunu ve ne kadar zararlı olduğunu anlatmalılar.
Böyle bir tesisin geleceğimizi nasıl karartacağını anlamalılar ve bunu
anlatmalılar.
Doğusundan
ve batısından sanayinin sardığı Silivri ortada bir vaha gibidir. Yıllardır
kendini sanayinin kirleticiliğinden kurtarmayı başarmış olan Silivri’ye şimdi,
yıllardır uzak durmaya çalıştığınız sanayinin çöplerini size gönderiyoruz demek
en büyük haksızlıktır. Böyle bir haksızlığı kimse yapamaz ve buna Silivrililer
olarak izin vermemiz mümkün değildir.
Bu
proje tamamen ciddiye bindiğinde bu konuda bir ÇED yapılması gerekecek. Bunun
sonunda da bir oylama yapılacak. Buna hazırlanmalı ve böyle bir oylamada red
kararının çıkmasını sağlamalıyız. Bu projeyi gerçekleştirmek isteyenler bunu
bir oldu bittiye getirmeye çalışabilirler. Her türlü kötü oyuna karşı
hazırlıklı olmalıyız. Söz konusu tesisin zararlarını iyi anlamalı ve bu konuda
bir oyuna düşmemeliyiz. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamak gerekir.
Sözü
edilen “Entegre Atık Bertaraf Tesisi” her türlü kimyasal ve zehirli atığın
getirilip depolanacağı ve yok edilmeye çalışılacağı bir tesis olacak. Projeye
göre yalnız İstanbul’daki değil, tüm Trakya’daki ve belki diğer başka illerdeki kimyasal ve
zehirli atıkların da getirilip yok edileceği bir yer olacak. Bu da bize tarım
alanlarımızın zehirlenmesi, zaten yetersiz olan su kaynaklarımızın kirlenmesi
ve zehirlenmesi şeklinde geri dönecek. Başta kanser olmak üzere, özellikle
çocuklarda görülecek gelişme bozuklukları ve diğer zehirlenmeler karşılaşacağımız
diğer hastalıklar ise bu işin ikramiyesi olacak.
Biz
bu tesisi istemiyoruz. Bu tesisi ne Silivri’de, ne İstanbul’da, ne de Trakya’da
istemiyoruz. Böyle bir tesis isteyenler bu tesisi kendi çocuklarının oturduğu
evlerin arka bahçesine yapsınlar!..
Silivri Çevre
Derneği
Ali Korsan
06 01 2007
Silivri’de değil, İstanbul’da değil, Trakya’da Zehirli Atık İstemiyoruz!!!
Bunun
aksini düşünenler Silivri Çevre Derneğini ve tüm Silivrilileri karşılarında
bulacaklardır!
Birkaç
gündür yerel gazetelerde başta CHP’liler olmak üzere yerel politikacıların
“zehirli atık deposu istemiyoruz, Silivri’ye zehirli atık deposu
yaptırmayacağız” türünde boy boy demeçleri çıkıyor.
Bundan
dört ay önce, Çevre Derneği olarak konudan haberdar olmuş ve hem yetkilileri,
hem de kamuoyunu uyarmıştık. Elimize geçen resmi belgelerle desteklediğimiz
haberi bazı yöneticiler ve politikacılar, “yok öyle bir şey” diye
geçiştirdiler, bir kısmı “biz soruşturuyoruz, bir sonuca varınca gereğini
yapacağız” diyerek bizi başlarından savmaya çalıştılar. Hatta hakkımızda
“bunlar popüler olma derdinde” diyenler bile çıktı.
O
günlerde konuştuğumuz Silivri CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, “Biz konuyu
soruşturuyoruz, bir bilgi edinince gereğini yapacağız, Çevre Derneğinden
aldığımız belgeleri CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hüseyin Noyan’a ve CHP İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Kutluay’a
verdim. Onlar bu konuda gerekli bilgiyi toplayacaklar dedi. Aradan geçen sürede
sık sık kendilerine ne yapacaklarını sorduğumuzda, “Hala araştırıyoruz”
diyorlardı.
Sonunda
artık konunun reddedilemez, inkar edilemez olduğunu anladıklarından olsa gerek
bu konuda konuşmaya başladılar. Fakat hala bir konuda dürüst değiller. Her
demeçlerine “biz konuyu kaynağından öğrendik” diyerek başlıyorlar fakat
kaynağın neresi olduğunu itiraf etmeye dilleri bir türlü varmıyor. Biz bu
konuyu Silivri Çevre Derneğinden öğrendik, aradan aylar geçmesine rağmen
onların bize söylediğinden daha fazlasını öğrenmeyi beceremedik diyemiyorlar.
Bu nedenle de ne yapacaklarını da bilmiyorlar. İş yine bize düştüğüne göre biz
görevimizi yapalım ve sevgili politikacılarımıza yol gösterelim.
Biz
böyle bir tesisi ne Silivri’de, ne de İstanbul’un başka bir yerinde istemiyoruz.
Siz de istemediğinizi açık açık belirtin. Adres göstermeyelim. Burada
yapmasınlar, şurada yapsınlar demek bizim işimiz değil. Bu tesisi yapmaya
niyetlenenler arasınlar ve daha uygun bir yer bulsunlar. Bu onların görevi. Bizim
görevimiz burada istemediğimizi tüm sesimizle onlara bildirmektir.
Ayrıca
“biz istemiyoruz, yapılmasın” demek kolaydır. Çevremizdeki insanlara bu tesisi
neden istemediğimizi, ne tür zararları olduğunu açıkça anlatmamız gerekir.
Siyasi partilere asıl olarak burada görev düşüyor. Tüm siyasi partiler kendi
seçmenlerine bu tesisin ne olduğunu ve ne kadar zararlı olduğunu anlatmalılar.
Böyle bir tesisin geleceğimizi nasıl karartacağını anlamalılar ve bunu
anlatmalılar.
Doğusundan
ve batısından sanayinin sardığı Silivri ortada bir vaha gibidir. Yıllardır
kendini sanayinin kirleticiliğinden kurtarmayı başarmış olan Silivri’ye şimdi,
yıllardır uzak durmaya çalıştığınız sanayinin çöplerini size gönderiyoruz demek
en büyük haksızlıktır. Böyle bir haksızlığı kimse yapamaz ve buna Silivrililer
olarak izin vermemiz mümkün değildir.
Bu
proje tamamen ciddiye bindiğinde bu konuda bir ÇED yapılması gerekecek. Bunun
sonunda da bir oylama yapılacak. Buna hazırlanmalı ve böyle bir oylamada red
kararının çıkmasını sağlamalıyız. Bu projeyi gerçekleştirmek isteyenler bunu
bir oldu bittiye getirmeye çalışabilirler. Her türlü kötü oyuna karşı
hazırlıklı olmalıyız. Söz konusu tesisin zararlarını iyi anlamalı ve bu konuda
bir oyuna düşmemeliyiz. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamak gerekir.
Sözü
edilen “Entegre Atık Bertaraf Tesisi” her türlü kimyasal ve zehirli atığın
getirilip depolanacağı ve yok edilmeye çalışılacağı bir tesis olacak. Projeye
göre yalnız İstanbul’daki değil, tüm Trakya’daki ve belki diğer başka illerdeki kimyasal ve
zehirli atıkların da getirilip yok edileceği bir yer olacak. Bu da bize tarım
alanlarımızın zehirlenmesi, zaten yetersiz olan su kaynaklarımızın kirlenmesi
ve zehirlenmesi şeklinde geri dönecek. Başta kanser olmak üzere, özellikle
çocuklarda görülecek gelişme bozuklukları ve diğer zehirlenmeler karşılaşacağımız
diğer hastalıklar ise bu işin ikramiyesi olacak.
Biz
bu tesisi istemiyoruz. Bu tesisi ne Silivri’de, ne İstanbul’da, ne de Trakya’da
istemiyoruz. Böyle bir tesis isteyenler bu tesisi kendi çocuklarının oturduğu
evlerin arka bahçesine yapsınlar!..
Silivri Çevre
Derneği
Ali Korsan